Dikkat depresyona çeyrek var!

Bugün çok sayıda insan depresyon, hatta kronik depresyon sıkıntısıyla karşı karşıyadır. Kendinizi gerçekten depresyonun içinde bulduğunuzda, ondan kurtulmak çok zordur. Kendinizi öyle umutsuz hissedersiniz ki, herhangi bir şey yapmak çok zor gelir. Profesyonel destekleri bile rededersiniz.

Ani, şok bir durum geçirerek depresyona girilmesi dışındaki depresyonlar, zaman içinde yavaş yavaş oluşur ve ufak tefek rahatsızlıklarla sinyaller verir. Bu sinyalleri farkederseniz depresyondan önce son çıkış olan '' depresyona çeyrek var ! '' sapağından döner kendinizi toparlarsınız. Bu sinyallerden bazıları; hareketsizlik, vücutta beliren küçük rahatsızlıklar, tatlıya karşı artan ilgi, sabah yataktan isteksiz kalkmak, günün çoğunu mutsuz geçirmek yeni bir şey yapmaya ya da denemeye karşı kapalı olmak, sık sık olumsuz konuşmalar yapmak ... gibi, günlük yaşam kalitesini düşüren durumlardır.

Haberin Devamı

Zihinde sık sık olumsuz düşüncelerin dolaşması, şüphe, suçluluk, bastırılmış öfke, korku gibi duyguların vücuda fazla akması kişiyi mutsuzluğa sürükler. Bu süreci siz başlatırsınız ve siz böyle düşünmeye, böyle hissetmeye devam ettikçe akış otomatiğe bağlanır. Yani kumandayı bilinçaltına teslimedersiniz. Çünkü düzenli olarak tekrarlanan düşünce veya davranış, belli bir zaman sonra alışkanlığa dönüşür. Sizi üzen, size acı veren veya korkutan düşüncelerin alışkanlığa dönüşmesi demek, siz onları çağırmadan da aklınıza gelmeleri demektir. Olumsuz duygu ve düşüncelerin sizi kontrol etmeye başlaması, zihinsel sağlık dengenizi bozar. İstem dışı olarak da birden bire kendinizi olumsuz, mutsuz bir ruh hali içinde bulursunuz.

Herkesin başına kötü olaylar gelmektedir. Herkesin üzüldüğü, kızdığı durumlar vardır. Ancak önemli olan kötü dediğimiz olaydan bir şeyler öğrenebilmek ve içine girdiğimiz olumsuz zihin ve ruh halinden bir an önce çıkabilmektir. Hoşunuza gitmeyen bir durum karşısında bir saat üzülmeyide seçebilirsiniz, bir hafta üzülmeyi de seçebilirsiniz. Bu size kalmıştır.

Belki bazıları için buna inanmak çok zor olabilir ama İsterseniz duygularınızı ve düşüncelerinizi gerçekten de kontrol altına alabilirsiniz. Aksi takdirde olayların, durumların ya da başka kişilerin, sizin duygularınızı kontrol edebilme gücüne sahip olduğuna inanıyorsunuzdur. Buna inanmanız kurban rolünü seçtiğiniz anlamına gelir. İşte ozaman depresyona çeyrek var sapağını kaçırma olasılığınız çok yüksektir. Bir anda kendinizi depresyonu içinde buluverirsiniz hatta çoğu kişi bunun farkında bile varmaz. Maalesef pek çok ergen bu yoldan geçmektedir ve ebeveynler çocukları depresyona girdikten sonra durumu farkederek çareler armaya başlamaktadır. Oysa sinyalleri doğru değerlendirilirse depresyon engellenebilir.

Haberin Devamı

Zihninizi sağlıklı düşünce ve duygularla besleyerek ruhsal sağlığınızı dengelersiniz. Sizi mutsuz eden düşünce ve duyguların aklınızda düzenli olarak, sık sık dolaşmasına izin vermeyin. Özfarkındalık kazanarak kişi ve olayların sizi yönetmesine izin vermeyin. Güç kaynağının sizin içinizde olduğunu bilin. Kendinizi olumsuz şeyler düşünürken yakaladığınızda hemen fiziksel durumunuzu değiştirin. O an neyapıyorsanız bırakın ve başka bir şey yapın. Neşeli bir müzik ya da klasik müzik dinleyin, çocuğunuzun boyalarıyla boyama yapın, duşa girin, ip atlayın, ayakkabılarınızı temizleyin... Genellikle yapmadığınız ya da hiç yapmadığınız bir şeyler yapın. Beyninizi şaşırtın, size iyi gelecektir :)

Haberin Devamı

Unutmayın ki bizi biz yapan alışkanlıklarımızdır. Dolayısıyla kendimizi iyi hissedeceğimiz alışkanlıklar seçmemizde fayda var . Sinyalleri fark edin ve farklı bir şeyler yapın :)

Sevgiyle ve sağlıkla ilerleyein...

Arzu Bıyıklıoğlu

NLP uzmanı ve Yaşam Koçu

www.arzubiyiklioglu.com