KAHKAHALARIN ŞİFASI

11 Kasım 2012

İnsanlar gülerken genellikle birbirlerini öldürmezler.” Alan Alda

“Kahkaha, iyi bir ilaçtır” sözü artık tıp araştırmacıları tarafından da kabul edilen eski bir sözdür. Siz kendinizi gün içinde kaç kere -kahkahalarla olmasa bile- gülücükler dağıtırken yakalıyorsunuz?

Edebiyatçı Norman Cousins, kahkaha ve pozitif düşünce sayesinde ölümcül hastalığından kurtulmayı başarmıştı. Tıp doktoru olmamasına rağmen tıp konusunda dersler veren ilk kişi oldu. Amerika’da ders verdiği üniversitede, kahkahanın bedenimiz üzerinde yarattığı olumlu etkileri araştırarak bu konuda pek çok yazı yazmıştır. Cousins’in araştırmalarına göre KAHKAHA:

- Bağışıklık sistemini harekete geçirip güçlendirir.

- Strese bağlı hormonların seviyelerini düşürür.

- Diyafram için egzersiz sağlar ve bedenin oksijen kullanma yeteneğini artırır.

- Kasları rahatlatır.

- Ağrılarda azalma sağlar.

Yazının Devamı

Boyun Sorunlarına Olumlama

7 Kasım 2012

Sık sık boynunuz ağrıyor, tutuluyorsa zihninizde neler olup bitiyor bakmak ister misiniz? Acaba kendi fikirlerinizde çok sabit, başkalarının fikirlerine çok mu kapalısınız? Bir inatçılık mı söz konusu? Acaba biraz daha esnek olmaya, başkalarının da değişik bakış açıları olabileceğini kabul etmeye mi ihtiyacınız var?

Boyun ağrısı, boyun tutulması durumlara esnek bir şekilde bakamamaktan, sorunların farklı yönlerini görmeye istekli olamamaktan kaynaklanabilir. Genelde boyun eğmeyen, dik başlı bir yapınız varsa boyun sorunlarıyla sık sık karşılaşabilirsiniz. Bugün şöyle bir kendinize dönün, kendinize ayna olun ve düşünce yapınızı görmeye çalışın. Bunu kendinize karşı dürüst ve açık olursanız kolaylıkla yapabilirsiniz. Belki de bu düşünce kalıplarının sizde olmadığına inanıyorsunuz. O zamanda kendinize şu soruyu sorun “bu ağrı, tutulma olmadan önce zihnimde hangi olumsuz düşünceler vardı? Hangi düşünce kalıplarım bunu yaratmış olabilir?” Emin olun ki cevabı bulacaksınız, çünkü herkesin cevabı kendi içinde gizlidir…

Eğer gerçekten kendinizde katı, inatçı ya da sabit fikirli bir yapı fark ederseniz aşağıdaki olumlamaları yaparak yavaş yavaş, önce düşüncelerinizi, sonra da

Yazının Devamı

Mide Rahatsızlıklarına Olumlama

4 Kasım 2012

Bedenimizde oluşan rahatsızlıkların pek çoğunun zihnimizde tuttuğumuz olumsuz düşünce ve duyguların sonucu olduğunu daha önceki yazılarımda belirtmiştim. Bugün doktorlarımız da bunu kabul ediyor. Gerekli doğru tedavileri yapan doktorlarımız hastalığın iyileşmesini sağlarken kişinin yaşam alışkanlıklarını ve düşünce şeklini değiştirmemesi hastalığın tekrarlanmasına neden oluyor ya da benzer bir rahatsızlığı yaratıyor.

Son günlerde en çok duyduğum rahatsızlıklardan biri, MİDE rahatsızlıkları. Mide rahatsızlıklarının zihinsel bağlantısı genellikle kişinin hayatındaki bazı şeyleri sindirememesinden, özümseyemeyişinden kaynaklanabilir. Hayatınıza yeni bir şey girmiş, bir değişiklik olmuş ve siz bu durumu kabullenip içselleştirmemişsinizdir. Belki de bilinçli olarak hayatınızda bir takım köklü değişiklikler yapıyorsunuz, yeni adımlar atıyorsunuz. Yaptığınız şeyin iyi ve doğru olduğunu biliyorsunuz; ama geçiş döneminden dolayı bazı sıkıntılar, sancılar var. İşte buna benzer durumlar yaşıyorsanız ve bu durum midenize de vurmuşsa aşağıdaki olumlamaları gün içinde sık sık tekrarlayın. Hemen defterinizi açıp yazın. - Milliyet okurlarının artık özel bir kişisel gelişim ve farkındalık

Yazının Devamı

Bir Kitapla Hayat Değişir mi?

1 Kasım 2012

Neden olmasın! Bu kişinin ne kadar hazır olduğu, farkındalık seviyesinin ne kadar yüksek olduğuyla ilgili. Tabi ki o kitabın okunduğu ya da eğitimin olduğu gün, kişinin hayatı anında değişmiyor. Ancak hayatı algılayışı, bakış açısı değişiyor. Zihninde yeni bir ışık yanıyor ve baktığı her şeyde farklı anlamlar bulmaya başlıyor. Zihninde değişen düşünceler sonrasında hayatında farklı duygu ve davranışlar yaratıyor. Böylelikle hayatı değişmeye başlıyor. Kişinin ani bir uyanma, farkındalık yaşaması onun bilinçaltına inmesiyle oluyor. Bilinç seviyesinde yaptığımız sohbetler sadece o an için bize iyi gelir, “doğru, güzel, evet böyle yapmalı” deriz. Ama sohbetten ayrıldığımızda yine gidip aynı hatayı yaparız. Neden? Bilinçaltında bir değişiklik olmadığı için otomatik program yine bizi kontrol dışı ele almıştır. Bu nedenle değişimler bilinçaltında tamamlanmalı ki olumlu olan yeni düşünce ve davranış otomatik olarak bizi kontrol edebilsin. Eğer kişi zihinsel olarak hazırsa değişimler çok hızlı gerçekleşebilir. Tabi ki değişimin getireceği sonuçlar biraz zaman alabilir; ama bu bir sorun değil.

www.arzubiyiklioglu.com

Yazının Devamı

Kendini Onaylayarak Rahatla

30 Ekim 2012

Hiç kendinizi, bir köşede yaptığı işten aferin bekleyen çocuklar gibi hissettiniz mi? Hani ben bir şeyler yapıyorum da iyi mi kötü mü, doğru mu yanlış mı yapıyorum anlayamıyorum, biri gelse, beni bir onaylasa beklentisi... Onaylasa da ben de bir rahatlasam düşüncesi içinizi kemiriyor mu?

Oysa kendi kendini onaylamak diye bir şey de var bu dünyada. Hata yapsanız bile arkasında durabilmek, yaptığınıza her koşulda sahip çıkabilmek. İnsanın kendi kendini onaylayabilmesinin tadına varabilmek...

Başkalarını otorite gibi görüp onların onaylamasını beklemek sizi rahatlatıyorsa şunu fark etmenizi isterim: Siz artık o üç yaşındaki çocuk değilsiniz. Büyüdünüz, başkası tarafından onaylanmaya, aferin almaya ihtiyacınız yok. Artık kendi kendinize onay verebilirsiniz. Gün içinde yaptığınız pek çok şey için kendinizi onaylayabilirsiniz. Başkaları tarafından onay beklemek özgüveninizin düşük olduğunu gösterir. Aslında çocukken alıştırıldığınız bir şeydir bu. Ama artık büyüdünüz. Bugün yaptığınız pek çok güzel davranış var, hem kendiniz hem de başkaları için. Bunları düşünün ve kendinizi onaylayın. Belki de beğenmediğiniz, kendinizi onaylayamayacağınız davranışlarınızın olduğunu fark

Yazının Devamı

Beyninize Düşünce Tohumları Ekin

24 Ekim 2012

Toprakananın en çok ve en kolaylıkla tohum kabul ettiği zaman Ekim'den 20 Kasım'a kadar olan zamandır. Mart ayından itibaren de çok güzel filizler, mahsuller vermeye başlar. Toprağın altından üstüne doğru bir geri dönüşüm başlar. İnsan da doğanın bir parçasıdır ve her ne kadar biz bozmaya çalışsakda doğayla uyumlu bir varlıktır. Her zaman zihnimizinde bir tarla olduğunu ve düşünce tohumlarını ektiğimizi söylerim. Düşünce tohumları bizim elde etmek istediğimiz yeni olumlu düşünce ve inançlarımızdır. Olumlamaları tekrarlayarak bilinçaltımızda inançlar oluşturabiliriz. Bilinçaltımızda oluşan inançlarda yaşamımızı kontrol etmeye, hayatımızda can bulmaya başlar. Ekim'den 20 Kasım'a kadar olan bu verimli dönemi kendi zihin bahçemizde de güzel düşünce ekimleri yaparak değerlendirebiliriz.

Mevla'nın dediği gibi '' her şey düşünceden ibarettir, gerisi et ve kemiktir. Gül istersin gülistanlık olur, diken istersin dikenlik olur.'' Zihnimize sık sık hangi düşünceyi ektiğimizin farkında olmalıyız. Tekrar tekrar aklımızdan geçirdiğimiz düşünce inanmasak bile zaman içinde bilinçaltında kabul görebilir. Neden kendinize zarar verecek düşünce tohumları ekesiniz ki?

Şimdi özellikle de ekim

Yazının Devamı

Depresyon Ölümleri

19 Ekim 2012

Dünya Sağlık Örgütü, 2020’de depresyondan ölenlerin sayısının fazlasıyla artacağı ile ilgili bir açıklama yaptı. Aslında hepimiz, insan ruh sağlığının giderek bozulduğunun farkındayız. Neredeyse her ailede depresyon ilacı kullanan en az bir kişi var. Bu ilaçları doktora danışmadan alanların sayısı da az değil. Durumu gerçekten ciddiyken hâlâ doktora gitmeyen, durumunu değiştirmek için çaba göstermeyen kişi sayısı da her geçen gün artmakta. Aslında depresyona girmeden önce beden ve duygularımız pek çok sinyal veriyor. Bu sinyalleri zamanında fark etmek, ciddiye almak kişinin daha kolay toparlanmasını hatta eskisinden daha iyi bir hayat yaşamasını sağlayabilir.

Nedir bu sinyaller?

- Gün içinde genellikle olumsuz ruh hali içinde olmak,

- Hareket, aktivite oranının düşmesi,

- Yeni bir şey denemeye direnç göstermek,

- Ufak şeylerden bile mutsuzluk çıkarmak,

- Her gün aynı şeyleri tekrarlamak, monotonluk,

- Sık sık bahaneler üretmek,

Yazının Devamı

Beyninizdeki Düşünce Hayal mi Gerçek mi ?

15 Ekim 2012

Neden bazı hayaller gerçek olurken bazıları sadece bir hayal olarak kalır?

Eğer hayalini kurduğunuz şeyi hep uzaklarda bir yerde görüyor, karşıdan seyrediyorsanız ve içinizden de '' ahh ahhh gerçek olsa ne güzel olurdu'' diyorsanız, işte o hayaliniz gerçek olmaz. Çünkü böyle bir düşüncenin altında o hayalin gerçek olmayacağına dair bir inanç vardır. Onu hep uzakta bir yerlerde konumlandırırsınız ve zaman ilerledikçe hayalinizde sizden yine bir adım ileriye gider. Zaman ilerledikçe o da ilerler. Ve zihin onu yakalayıp bir türlü içine giremez.

Eğer hayalinizin içine girip heyecanla yaşıyorsanız ve içinizden '' evet ya, işte bu '' deyip heyecenlanıyorsanız, onu elde etmeyi mümkün görüyorsanız, hakettiğinize inanıyorsanız işte o hayaliniz bir gün gerçek olacaktır. Çünkü inanıyorsunuzdur ve inanmak size hayalinizi hedefe dönüştürücü adımlar attıracaktır. Hayalinizin içine girmiş yaşıyorsanız zaman geçtikçe hayalinize yaklaşıyorsunuz demektir.

Kendinize şu soruları sorun;

Hayalim benim için bir hedef mi yoksa sadece bir hayal mi?

Hayalimin gerçekleşmesi mümkün mü?

Hayalimin gerçekleşmesi için bedel ödemeye hazır mıyım?

Yazının Devamı