Altan Altın

Altan Altın

Altan.Altın@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye, henüz hafızalardan silinmeyen 2008 yılındaki ziyaretinden önce, 1961 ve 1971 yıllarında da Kraliçe Elizabeth’i ağırlamıştı.

1961 yılındaki ziyareti, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’le Ankara Esenboğa Havaalanı’nda yaptığı ve sadece 40 dakika süren bir görüşme olduğu için aslında bir ziyaret bile sayılmazdı...

1971’deki ise resmi bir ziyaretti. Kraliçe Elizabeth, Prens Philip ve Prenses Anne ile birlikte dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın davetlisi olarak uçakla Ankara’ya gelmiş, Dışişleri Bakanlığı konutunda kalmıştı. Ziyaretinin ilk durağı Anıtkabir’di, ardından Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni gezdi. Akşam da Çankaya’da, Kraliçe onuruna bir resepsiyon verildi.

Haberin Devamı

Minibüste bir kraliçe...

Kraliçe Elizabeth, Ankara’dan sonra uçakla İzmir’e geldi ve hemen Kuşadası’na geçti. Kısmet Otel’de yedikleri yemeğin ardından birlikte Efes Antik Kenti’ni gezdiler ve İzmir’e geri döndüler. Kraliçe Eizabeth’in İzmir’de Efes Oteli’nde kalacağını öğrenen bir grup İzmirli otelin önünde onları bekliyordu. Önce Prens Philip’i gördüler ve ona doğru koşmaya başladılar, ancak polisler de onu korumak amacıyla el ele tutuşup çevresinde bir çember oluşturmuştu.

‘Halk dansı mı?’

Prens bu durumu görünce, “Bu bir halk dansı mı?” diye sorarak herkesin gülmesine sebep oldu. Yemekte Efes Oteli’nin efsane baş aşçısı Nevzat Usta’nın kendi elleriyle hazırladığı menü vardı. Rahmetli Nevzat (Peker) Usta, o günle ilgili anısını yıllar sonra “Kraliçe ve prens için sarımsaklı ve otlu kuzu sırtı, su böreği ve kazandibi tatlısı sunduk, afiyetle yediler. Çok mütevazı davrandılar” sözleriyle anlattı.

Minibüste bir kraliçe...

Kraliçe Elizabeth’in 22 Ekim tarihli İzmir programında bir de fabrika ziyareti vardı. Bornova Pınarbaşı’nda, BMC’nin üretim bantlarından çıkacak olan ilk Morris marka minibüsü tecrübe edecekti. O dönemde hemen yakınlardaki Naldöken köyünde yaşayan Erol Yetişen o güne ait anısını şöyle anlatıyor:

“Saat 14.00’e doğru BMC’ye vardığımızda fabrikanın kapısı açılmış, bahçede epey bir kalabalık toplanmıştı. İçeriye girdik. Bizi üstünde kocaman harflerle BMC yazan bir duvarın altında, kamyon ve minibüslerin arkasına dizdiler. Beklemeye başladık. Biraz sonra ortalık telaştan dalgalandı. Siyah ve kırmızı plakalı birkaç büyük lüks otomobil, fabrika kapısından içeri girip az ilerideki boş alanda yan yana durdu. Ortalarındaki siyah ve koyu renk camlı olanının çevresini ajan kılıklı adamlar kuşattı. Ortalığı iyice kolaçan ettikten sonra kapıyı açtılar. Kraliçe Elizabeth, eşi ve Prenses Anne arabadan indiler. Kraliçe ve yanındakiler, birkaç metre ötemizden geçip önceden kurulmuş olan kürsünün önüne geldiler. Kraliçe, ince ama etkili bir ses tonuyla kısa bir konuşma yaparak teşekkür ettikten sonra protokol mensuplarıyla birlikte içeriye girdi.”

Haberin Devamı

Kraliçe Elizabeth, seri üretimin başlaması için kurdeleyi kestikten sonra üretimden çıkan ilk Morris’in yolcu koltuklarından birine yerleşti ve fabrikanın bahçesinde kısa bir tur attı. Kraliçe daha önce böyle bir şey yaşamış mıydı bilinmez ama gördüğünüz fotoğraf o anı tarihe kaydetti.

BMC arşivinden aldığımız bu fotoğrafı sizinle birlikte Kraliçe Elizabeth de ilk kez görecek. Tabii, majestelerinin basın bürosunun eli buralara kadar ulaşabiliyorsa.

Haberin Devamı

İzmir’de geçirdikleri bu ilginç anların ardından, Kraliçe Elizabeth, Prens Philip ve Prenses Anne kordon boyunda yaptıkları kısa bir yürüyüşten sonra Britannia adlı kraliyet yatıyla gezinin son durağı olan İstanbul’a doğru hareket ettiler.