Cunda’da akkızlı fener kavurma

Deniz Restaurant’ın mezeleri ile doysak da ısrarlar üzerine buranın özel yemeğini tatmadan kalkamadık

Cunda’ya yaz ayında herkes gider. Marifet kış ayında giderek Cunda’nın tadını çıkartmakta. Burada çok sayıda butik otel ve pansiyon var. Kış aylarında yer bulmak kolay. Zengin sabah kahvaltısı dahil şömineli, kaloriferli çift kişilik odaların geceliği 200 TL. dolayında. Taşkahve’nin arkasında, sokak içindeki Bay Nihat’ın Lale Otel’inde kaldık. Pek beğendik.
Hava soğuktu ama güneş bu soğukluğu unutturuyordu. Gün boyu dar sokaklarda dolaştık. Dar sokaklarındaki eski yapılar insanı etkiliyor.
Tarihi Takiyadis Kilisesi’nin yanındaki sokakta eski bir taş evi onararak yaşanır hale getiren dostlarımız Bilge ve Ertan Mestçi akşam yemeğine bizi kıyıdaki Deniz Restaurant’a götürdüler.
Lokantadan içeri girdik. Gürül gürül yanan bir şömine kemiklerimizi ısıttı. Şöminenin karşısındaki masanın etrafına dizildik. Lokantadakilerin hemen tamamı Cunda’da devamlı yaşayanlardı. Herkes tanısın tanımasın birbiriyle selamlaşıyor, konuşuyor. Sohbet bol.
Lokantanın işletmecisi Süleyman Serper ile tanıştık. 1997 yılından beri Ayhan Alışık ile ortak olarak lokantayı işletiyorlarmış. Salon sorumlusu Salih Doğan bizi davet eden Mestçileri tanıyor. Sormadan masayı donatmaya başladı. O tabakları getirdikçe ben not alıyorum. Isırgan salatası, gerdeme otu, cibez otu, fava, kuru börülce, yaprak sarma tabakları masaya dizildi. Yeter dedik. Yeter demesek kalamar dolması, kaşarlı kidonya, beyaz şarap soslu akivades, enginarlı karides, kalamar yumurtasından güveç, sirkeli kalamar, deniz lokumu gibi özel yemeklerini de getirecekler.

Tatlımız vişne reçelli lor
Zeytinyağı Festivali’ne katılanlara verdikleri davette Ümit ve Cem Boyner evlerinin önünde yakaladıkları deniz kestanelerini tattırmışlardı. Servis görevlisine bilmiş bilmiş “Deniz kestanesi var mı?” dedik. Varmış. Onu da getirdiler. Tattıklarımız farklı ve lezzetli idi. Otların üzerine Emre ve Cem Uygun kardeşlerin erken hasat Monteida zeytinyağını boca ettik. Karnımız doydu. Ama “Özel yemeklerini tatmazsanız olmaz“diyerek ısrarcı oldular. Akkızlı fener balığı, aşçıbaşı Servet Kocabıyık’ın övündüğü balık yemeği imiş. Pek beğendik.
Sıcak şevketibostan, beyaz soslu kum midyesi nefisti. Tatlı olarak vişne reçelli, çam fıstıklı taze lor yedik (Giderseniz Cunda’nın taze lorunu almadan dönmeyin).
Gelelim Deniz Restaurant’ın fiyatlarına. Zeytinyağlıların tabağı 6 TL. Deniz ürünlü mezelerin tabağı 10-15 TL (Bunlar paylaşılacak tabaklar). Balıklar kilo ile satılıyor. Levrek 45 TL, çipura 50 TL, tekir 15 TL. Öğleleri kişi başı 30-35 TL, akşamları 45-50 TL ödeme yapılıyormuş. n