Beş yıl boyunca TRT Haber’de ‘Sağlık Olsun’ adlı programı hazırlayıp, sunan M. Esra Kaya, konuk ettiği hekimlerin ‘pozitif sağlık öyküleri’ni kitap olarak yayınladı.
‘Sağlık Olsun’ kitabı okurlara sağlıklı yaşam tavsiyeleri veren bir yayın değil. 40’ı profesör, toplam 53 hekimin ilginç meslek anılarından oluşan bir kitap...
Gündüz kuşaklarında seyircinin büyük ilgi gösterdiği şaşırtan evlilikler, yasak ilişkiler, DNA testiyle gerçek babası ortaya çıkan çocuklar, psikiyatr Gülseren Budayıcıoğlu’nun gerçek yaşam öykülerini yazdığı kitaplardan çekilen yüksek reytingli diziler gibi ‘Sağlık Olsun’daki ünlü hekimlerin anıları da birbirinden ilginç ve çarpıcı...
Hastalar üzerinden topluma düz ayna tutan, insanlara yaşadıkları dünyayı olduğu gibi yansıtan hekimleri bile dehşete düşüren olay anılardan ikisini paylaşmak istedim.
Kısır kocanın eşi nasıl hamile kaldı?
Akupunkturist Dr. Buğra Buyrukçu’nun, “Beni dehşete düşüren hatıralarımdan biridir” diye kitapta anlattığı olay:
“Türkiye’de hala ensest ilişkinin yaygınlığını, çocuk sahibi olmanın ne kadar önemli olduğunu ve bu emele ulaşmak için insanların her yolu deneyebileceğini gözler önüne seren türden bir olay.
Bir çiftimizin yapılan tahlillerinde gördük ki, erkekte hiç canlı sperm hücresi yok. TESE işlemi yani testislerde sperm aradık, ama bulamadık. Üstelik sperm üreten hücre doğuştan yoktu, çocuk sahibi olması olanaksızdı. Çifte üzülerek sonucu bildirince bilhassa erkek, ‘Ben aileme ne diyeceğim? Ne yapacağım şimdi?’ deyip, durdu.
Bir yıl sonra başka bir hastanede kadını gördüm. Kadın hamileydi ve doğuma da az kalmıştı. Beni görünce tanıdılar. ‘Nasıl oldu?’ dedim, kadın hemen atıldı:
‘Hocam Allah yardım etti, eşim bitkisel ilaçlar kullanmıştı, ondan oldu herhâlde.’
Bunun asla mümkün olmayacağını, gerçekte ne olduğunu söylemelerini istedim. Ciddi olduğumu görünce kadın, korkunç gerçeği itiraf etti:
‘Kesin olmayacağını öğrendikten sonra eve döndük. Durumu eşimin ailesine anlattık.’
Böyle bir şeyin asla söz konusu olamayacağını söyleyen aile, durumu kabul etmemiş ve çocuk olması için ensest ilişki kararı almıştı. Böylece kadın hamile kalmıştı. Dehşete düştüm.”
Profesörü hayrete düşüren baş ağrısı!
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz’ün kitaptaki üç anısından ‘Baş Ağrısı’ adlı bölüm çok ilginç:
“37 yaşında tesettürlü bir kadın hasta, baş ağrısı yakınmasıyla geldi. Şikayetini dinleyince, strese bağlı baş ağrısı tanısı koydum. Hastayla konuşmamı derinleştirip, nedenini öğrenmeye çalıştım. Duyduklarım karşısında hayrete düştüm. Eşiyle 15 yıl önce ayrılmış, 19 yaşında bir kızı var. Ayrıldıktan sonra maddi sıkıntılar çekmiş. Bir mağazaya tezgâhtar olarak girmiş. Mağazanın 72 yaşındaki patronunun kendisiyle ilgilendiğini fark etmiş. Flörtöz tavırlarla patronunu baştan çıkarmış. Aralarında ilişki başlayınca, patron kesenin ağzını açmış, ona cip almış, yeni bir eve taşımış. Tabii patronun eşi varmış, yasak ilişki yani... Derken hastam, 40 yaşlarında çok yakışıklı biriyle tanışmış, fakat adam bekçilik yaptığı için zar zor geçiniyormuş. Flört etmeye başlamışlar, birbirlerine aşık olmuşlar, fakat ikisinin de parası yokmuş. Oturup, plan yapmışlar. Yaşlı adamdan çocuk yapacak, adam da çocuğuna mal, mülk, tapu verecek. Sonra onları alıp, yeni genç sevgilisiyle evleneceklermiş. Ancak beklenen çocuk bir türlü olmayınca kadın bunun paniği ve stresiyle sürekli baş ağrısı çekiyor. Bu olay, ‘Ne hayatlar var!’ dedirtecek kadar çok etkilemişti beni.”
GÜNÜN SÖZÜ
“Yalanın gücü, doğrunun güçsüzlüğünden değildir. Yalan teşkilat kurmuş, doğru ise yalnızdır.” (Yaşar Kemal)