Üç türlü şöhret vardır:
1- Kazanılmış şöhret.
2- Soyadıyla gelen şöhret.
3- Atfedilmiş şöhret.
Türkan Şoray veya Hülya Avşar kazanılmış şöhretlerdir, kızları Yağmur Ünal ile Zehra Çilingiroğlu ise soyadıyla gelen şöhret sahibidir. Atfedilmiş şöhrete örnek olarak yıllar önce Çankaya Köşkü önünde soyununca adı “Çankaya çıplağı”na çıkan Gonca Uyanık’ı örnek verebilirim. Soyadıyla gelen şöhretler arasında bu fırsatı oyunculuk, şarkıcılık, iş insanlığı gibi alanlarda kullananlar da var, sıradan bir hayat yaşamalarına rağmen anne veya babaları sayesinde ömürleri boyunca haber olmaya devam edenler de var. Kimi de var ki, bir şeyler yapmaya çalışır, ama anne veya babasının isimleri o kadar büyüktür ki, onu aşması imkansız olmasa bile çok zordur. O yüzden o kişi, taşıdığı soyadın altında ezilir ve savrulur durur. Bunun en çarpıcı örneği Necla Nazır’la Ferdi Tayfur’un kızları Tuğçe Tayfur’dur... Hayli zamandır özel hayatıyla gündemden düşmüyor şarkıcı.
Kendisi gibi müzisyen olan altı yıllık eşi Taner Şafak’tan 2019’da boşanan Tuğçe Tayfur, geçen yıl nişanlandığı iş insanı Burak Kalfa ile yollarını ayırdı. Şaşırdım mı? Hayır... 2022’nin Eylül ayında nişanlanıp 16 gün sonra ayrıldıklarını açıklayan Tuğçe Tayfur’la Burak Kalfa, ailelerinin baskısıyla taktıkları nişan yüzükleri ve ilişkilerini sekiz ay sürdürebildi. Bu süreçte Tuğçe Tayfur cephesinde ilginç değişimler oldu.
Önce Mart 2023’te “Maneviyatım ağır basıyor” diyerek müziği bıraktığını açıkladı. Instagram hesabındaki kendine ait tüm fotoğraf ve video’ları silen Tuğçe Tayfur, ardından kendine özgü bir giyim tarzıyla kapandı.
“Necla Nazır ve Ferdi Tayfur’un kızları tesettüre girdi” haberlerine, “İslam dinine göre tesettür ve örtünmek bu değil. Kendi nefsimle mücadele ediyorum, yoksa herkes gibi ben de farkındayım örtünmenin bu olmadığını” diyerek itiraz eden Tuğçe Tayfur, sahneyi bıraktığını, ama müziği bırakmadığını da açıkladı. Şarkıcı çok geçmeden eski haline döndü.
Giyim tarzı veya oyunculukta annesi Necla Nazır, şarkıcılıkta babası Ferdi Tayfur’u geride bırakamayan, iş ve iç dünyasında bu denli savrulmalar yaşayan birinin, aile baskısıyla sürdürdüğü nişanlılık sürecini “mutlu son”la noktalamasını beklemek hayalcilik olurdu.
Merve Boluğur kafası!
Hasan Can Kaya’nın Exxen’deki ‘Konuşanlar’ programını biraz gülüp, eğlenerek kafamı dağıtmak biraz da insanları tanımak için izlerim. Gerek ‘Konuşanlar’ gerekse televizyonların gündüz kuşaklarındaki programların hepsi – anlayana göre tabii - “insan laboratuvarı” gibidir. Yargılamadan önce kimin ne dediğini dinlerim... Şimdiye kadar ‘Konuşanlar’da Hasan Can Kaya’nın, “Bir erkekte aradığın üç kriter nedir?” sorusuna yanıt veren yüzlerce kadını dinledim. Onca genç kadın arasından biri bile Merve Boluğur gibi bir kriteri aklına getirmedi. İki evliliğinde aradığı mutluluğu bulamayan Boluğur, Instagram hesabından takipçileriyle soru – cevap yaptı. Bir hayranı Boluğur’a, “Evleneceğin adamda seni mutlu edecek ne gibi bir özellik istersin?” diye sordu.
2015’te evlendiği Murat Dalkılıç’la 2017’de, 2 Ekim 2023’te nikah masasına oturduğu Mert Aydın’dan 23 Kasım’da tek celsede boşanan Merve Boluğur’un bu soruya verdiği yanıt şu: “Sahiplenicilik/çözüm odaklı erkek. Ya mesela ayağımı çarpmışımdır, bunu görüp bant almaya gitmesi... Böyle şeyler bana çok erkeksi geliyor. Dişil enerjili erkeklerden nefret ediyorum, hemen uzaklaşıyorum.”
Evleneceği insanla aralarında aşk, sevgi, saygı ve bağlılık aramak yerine, 112 Acil Yardım ekibinde görevli bir hemşir gibi bir yeri ‘uf’ olunca oraya anında bandajlama yapacak birini aramak nasıl kafa ama!
GÜNÜN SÖZÜ
“Anlayabilmesi için, önce kalbi olmalı insanın.” (Dostoyevski)