Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

"Yeşilçam’ın ünlü yıldızları Ediz Hun ve Selma Güneri’nin rol aldığı ‘Muhteşem İkili’, 26 Kasım Cumartesi 20.30’da Caddebostan Kültür Merkezi’nde.”

Hüseyin Özkaya Organizasyon, Facebook’taki bu paylaşımda, Atilla Şendil’in yönettiği iki sanatçının yanı sıra Savaş Özdural, Ilgın Angın ve Fatih Özacun’un rol aldığı oyuna gelmek isteyenlerin online biletlerini nereden alacaklarının linkini de verdi.

Son baktığımda paylaşıma yapılan 120’den fazla yorum arasında Türk Sineması’nın iki güzide ve saygın ismini çok sevdiklerini, oyunlarına bol gişe dilediklerini yazanlar ezici çoğunluktaydı. Güneri ve Hun için öyle kötü şeyler yazanlar da vardı, okurken gözlerime inanamadım.

Haberin Devamı

Bakar mısınız şimdiye kadar adları hiçbir sansasyona karışmamış, meslek hayatları boyunca kimse hakkında tek kötü söz etmemiş, meslektaşlarıyla polemiğe girmemiş Yeşilçam’ın iki yıldızı hakkında yazılanlara...

“Parayla giriliyor demek ki... Parası olmayan bileti alamayan gitmeyecek. Oysa biz bunların filmleriyle büyüdük. Bunlar da biz seyirciler sayesinde meşhur oldular, filmleri iş yaptı.”

İki oyuncu hakkında inanılmaz yorumlar

“Aah ah hayat şartları ne yapsın? İnsanlar tutunacak bir dal arıyor demek ki? Geçim sıkıntısındalar tekrar eski şöhretlerinden istifade edip üç beş sebeplenmeye çalışacaklar. Şöhreti olmayan ihtiyarlar ne yapsın? Ya simit satacak ya pazarlık yapacak. Gene bunların eski şöhretleri var da yorulmadan zevkle para kazanacaklar soğukta, karda simit satmak zorunda kalan emeklim ne yapsın?”

“Yetmedi mi Yeşilçam’dan kazandığınız paralar. Rabbim gözünüzü doyursun!”

“Oscarlı film mi çevirmişler. Çevirdikleri filmlere bir baksanıza Türk milletini yozlaştırdı bunlar. Türk milleti bunların filmlerini izledikleri zaman o filmde ne alıyorlardı sizce?”

“Hadi ya, daha neler! Peki bizleri cennete götürecek bir yanları var mı? Sonuçta hepimiz insanız.”

Her doğan bebek, insan olarak giriyor kayıtlara, ama aldıkları aile terbiyesi, eğitimleri ve yetiştikleri çevre belirliyor onların nasıl bir insan olduğunu...

Ediz Hun ve Selma Güneri’ye duydukları saygı ve sevgiyi, gişede başarı dileklerini sunanlar ‘iyi insan’, bu kötü yorumları yazanlarsa insanoğlunun ‘kötücül’ olanlarından… 

Haberin Devamı

Muhalif vekiller nasıl şov yaptı?

Her yıl sonu olduğu gibi bu yıl da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonları’nda tansiyon yüksekti... Bütçelerini sunan bakanlarla komisyon üyesi muhalif milletvekilleri arasında sert tartışmalar yaşandı.

Görünen o ki bazı muhalif milletvekilleri, görev yaptıkları Plan ve Bütçe Komisyonu’nu, seçmenleri için, “Bakın bakana neler söyledim?” videolarını çektikleri stüdyoya dönüştürdü!

İki oyuncu hakkında inanılmaz yorumlar

Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Barış Atay, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken önüne yerleştirdiği cep telefonu veya iPad aracılığıyla Mehmet Nuri Ersoy’a ne dediğini kaydedip, yayınladı.

TİP İstanbul Milletvekili Serra Kadıgil, aynı şeyi Adalet Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken yaptı.

CHP’li Engin Özkoç’un, İçişleri Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken Süleyman Soylu’ya neler söyledikleri var yayınladıkları videolarında...

Haberin Devamı

CHP’li Tuncay Özkan ile TİP’li Ahmet Şık da TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda neler söylediklerini cep telefonlarıyla kaydedip, yayınlayan muhalif milletvekilleri.

Bu videoların ortak özelliği şu:

Muhalif milletvekillerinin videolarında bakanlara neler sordukları ya da söyledikleri var, ama karşı tarafın ne dediği yok...

Zaten amaç sosyal medya aracılığıyla tek taraflı propaganda... O yüzden de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nu sosyal medyada ilgi çekecek video çekim stüdyosu gibi kullanmak iyi numara.

O videoları izleyenler, o bakanların, o sözlerin altında kaldığını sanır, ama işin aslı başka. Çünkü televizyon kanallarında aynı görüşmelere dair haberlere baktığınızda, her bakanın o vekillere gerekli yanıtı verdiği çıkıyor ortaya. 

GÜNÜN SÖZÜ

“Hayat ne gideni geri getirir, ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir. Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın, ya da yaşamadım diye ağlamayacaksın.” (Tolstoy)