Grammy’nin kapıları yapay zekâya kapandı
İnsan üretimi yapay zekâ, insanoğluna hizmet mi sunacak, yoksa kendisini var eden için potansiyel tehlike mi olacak?
Görünen o ki ikisi de mümkün... Yapay zekânın faydası kadar insanlığa zararı da olacak...
Bunu fark eden bazı ülkeler ve önemli organizasyonlar, yapay zekâya karşı gerekli tedbirleri almaya başladı. Tıpkı sosyal medya kuruluşları gibi kendilerini ülkeler ve kanunların üstünde gören yapay zekâ üreticilerini, çıkarılan ve çıkarılacak yasaklar engeller mi?
Dünya da zamanla görecek bunu...
Müzik dünyasının en büyük ödülü hangisi?
Grammy.
Bu ödülleri düzenleyenler de yapay zekâya karşı şimdiden önlemini aldı.
Grammy Ödülleri’ne yeni kural getirildi. Buna göre yapay zekâ ile üretilen şarkılar aday gösterilmeyecek.
Müzik eserlerinin yaratıcısı olan söz yazarları ve bestecileri korumak amacıyla alınmış bir karar bu...
Yapay zekâ ile sadece şarkı üretilmiyor, senaryo da yazılıyor.
Yarın bir yapım şirketi senariste para ve telif ödemek yerine yapay zekâya nasıl bir film istediğine dair doneler verip, senaryo siparişi verebilir mi?
Evet...
Yapay zekânın yazdığı senaryonun filmi çekilse ve sanatsal açıdan da çok beğenilse, Oscar’a aday olabilir mi?
Oscar’ı düzenleyen Akademi henüz Grammy gibi yapay zekâ üretimi eserlere yasak getirmedi.
Hollywood senaristleri, stüdyoların yapay zekâ ürünü senaryoları film yapmasına şiddetle karşı.
Buna rağmen bir şirket yapay zekânın yazdığı senaryoyu film yaparsa, Grammy gibi Oscar da bu tür yapımları aday göstermeme kararı alabilir.
Görünen o ki, önümüzdeki süreçte dünya daha çok tartışacak bu yapay zekâ işini.
Influencerlar’ın çoğu kandırıyor
“Fransa Rekabet, Tüketici İşleri ve Dolandırıcılık Kontrolü Genel Müdürlüğü’nün (DGCCRF), Ocak 2023’te onlarca influencer ve influencer ajansında yaptığı inceleme, yüzde 60’ının reklam ve tüketici haklarıyla ilgili düzenlemelere uymadığını ortaya çıkardı.”
bbc.com’daki bu haberin tamamını okuduğunuzda, insan hakları ülkesinde bile influencer’ların para uğruna insanların sağlığı ve hayatlarıyla oynadıklarını görmek şaşırtıcı.
Üstelik; çevrim içi içerik oluşturucuları, tehlikeli hizmetleri veya yanıltıcı ticari uygulamaları teşvik ettikleri için yüksek para cezası ve iki yıl hapis cezasını öngören yasaya rağmen oluyor bunlar...
Ancak habere göre Fransa’da kesilen cezalar, sahtekârların dolandırıcılıkla elde ettikleri paraların yanında devede kulak...
Resmi verilere göre sadece sosyal medya fenomenlerine para vererek tanıtılan sahte kurslarla yapılan vurgun 43 milyon euro.
Mucizevi kanser tedavileri ve diğer sahte ürünlerle yapılan dolandırıcılığın boyutu çok daha fazla...
O yüzden sadece devlet değil, halk da mücadele ediyor tüketicileri mağdur ederek para kazanan bu dolandırıcılarla...
Sosyal medyada hesap açarak bu dolandırıcıları ifşa edenler de var, kurdukları dernek aracılığıyla da bu sahtekârlara karşı savaşanlar da...
Bir yandan dolandırıldıktan sonra boşanan, depresyona giren, evini ve işini kaybedenlere hak arayışında yardım eden dernek üyeleri, diğer yandan alıcısına gönderilmeyen ürünler, olmayan tatiller ve sağlığa zararlı ürünlerin parayla tanıtan kendi deyimleriyle ‘influencer mafyası’yla savaşıyor.
Habere göre, Maeva Ghennam gibi yasalara uymayı taahhüt eden influencer’lar da var. BBC’ye konuşan yazar ve influencer Louise Aubrey, para hırsı için her şeyi yapan influencerler’ın ülkede ciddi bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini söyledi ve ekledi:
“Bugün Fransa’da birçok insan için influencer’ların, hırsızla eş anlamlı hale gelmesi de çok üzücü.”
Sosyal medya üzerinden tüketicileri dolandıranları ifşa edenler yürekli insanlar sayesinde oldu bu.
Bizde de tüketicileri koruyan yasalar, uymayanlara kesilen cezalar var.
Ancak biz, her şeyi devletten beklediğimiz için tüketicileri kandıran bu sahtekârları sosyal medyada teşhir edecek, onlarla yılmadan savaşacak sivil inisiyatif yok.
GÜNÜN SÖZÜ
“Para ve insan arasındaki karşılıklı ilişki şöyledir: İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın.” (Benjamin Franklin)
