Dün oyuncuydu bugün bilim insanı

İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde okurken diğer yandan oyunculuk ve sunuculuk eğitimi aldı.

‘James Bond’ filminde oynayan ilk Türk kızı oldu, ‘Deli Yürek’, ‘Mavi Rüya’, ‘Deli Yürek Bumerang Cehennemi’ gibi çok izlenen yapımlarda başrol oynadı.

Çok sayıda reklam filminde oynadı, radyo ve televizyon programlarında sunuculuk yaptı.

Üçü başrol olmak üzere altı dizide oynadı, iki televizyon filminde başrol oyuncusu olarak kamera karşısına geçti. TRT 2’deki ‘Gece Kahvesi’nde konuk ağırlayıp, onlarla sohbet etti.

Dizi, film ve programcılık alanında bunları yaparken, akademik eğitimden de geri kalmadı. Diş hekimliğinden sonra İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Tıp Bilimleri branşında doktora, Yeditepe Üniversitesi İmplantoloji Bilim Dalı’nda yüksek lisans yaptı.

Sağlık Bakanlığı’nda yedi yıl diş hekimliğinden sonra 2013’ten bu yana Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu’nda adli tıp doktoru olarak çalıştı.

2019’da İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne girdi ve şu an son sınıfta.

TÜBİTAK Bilim Kurulu, ‘Kozmetik Ürünlerdeki Toksik Maddelerin Analizi’ araştırmasına destek oldu.

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, florür ve katkı maddesi içermeyen probiyotik içerikli ‘Ağız ve Diş Sağlığı Ürünleri’ projesini kabul edince, Teknopark İstanbul’da ekibiyle diş macunu üretimi için çalışmaya başladı.

Aldığı diş hekimliği ve eczacılık eğitimini toplum sağlığı için kullanmayı karar veren Melda Bekcan, hedefini ise şöyle açıkladı:

“Ağız ve diş sağlığı ürünleri projemizde, ülkemiz coğrafyasından izole edilmiş yerli probiyotikler ile sürdürülebilir, sıfır atığa uygun, biyolojik ve kimyasal oksijen ihtiyacı düşük, temiz içeriğe sahip, florür içermeyen çocuk ve yetişkin diş macunları, ağız bakım ürünleri ve pek çok patentli formülasyon geliştireceğiz.”

44 milyar dolar verip, şirketi satın almadan Elon Musk’ın, Twitter için neler söylediği ortada...

Twitter’dan bot hesapların ne kadar olduğunu ısrarla açıklanmasını isteyen Musk, şirketi satın alınca bunların hepsini kapatacağını söyleyip, durdu.

Twitter’ın o zamanki yönetimi, bunun şirket sırrı olduğu gerekçesiyle bot hesapların sayısını açıklamadı. Çünkü bot hesapların algı operasyonlarında kullanılmak gibi önemli bir misyonu vardı.

Elon Musk, Twitter’ı alınca bot hesapları unutup, başka hesapların peşine düştü.

Twitter’ın gelirini artırmak için kazanılmış ‘Mavi Tik’leri kaldırıp, ‘doğrulanmış hesap’ işaretini parayla satmaya başladı.

Kullanıcıların bir kısmı parasını, verip mavi tik alırken, çoğu kullanıcı hiçbir ücret ödemeden Twitter’ı kullanmaya devam etti.

Elon Musk, pahalı oyuncağının sadece algoritmasını değiştirmedi, abonelerini üç sınıfa ayırıp, onlara gösterilecek tweet sayılarına sınırlandırma getirdi.

Sistemdeki manipülasyonu tespit edebilmek amacıyla bu kısıtlamaya gittiklerini yazan Musk’ın ilk duyurusundaki rakamlar şuydu:

Doğrulanmış hesaplar günde 6 bin, doğrulanmamış hesaplar 600, yeni doğrulanmamış hesaplar ise günde 300’e kadar gönderiyi görebilecek.

Tepkiler üzerine Musk, bu rakamları önce 8 bin, 800 ve 400’e, sonra 10 bin, bin ve 500’e çıkardı.

Elon Musk’ın bu kararı için bizde yazılanlara baktım, eleştiriden çok hakaret ve küfür...

Dikkat ettim, ezici bir çoğunluğu doğrulanmamış hesap sahibi bunları yapanlar... Üstelik de bunu, Musk’ın 44 milyar dolar verip, aldığı Twitter’da yapıyorlar...

Milletvekili Mustafa Sarıgül, çektiği video’da Elon Musk’a, “Twitter’daki özgürlüğümüzü kısma. Başka bir oyuncak bul, git evinde oyna” diye çağrı yaptı.

Şaka gibi...

Bir kuruş ödemedikleri platformda sahibine bile hakaret ve küfür edenler yarın Twitter’dan mahrum kalırsa ne yapacak merak ediyorum.

GÜNÜN SÖZÜ

“Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır.” (Kinsun)