Demet Akalın Türkçesi nihayet bir işe yaradı!
Tweet’lerindeki imla hatalarıyla ünlü Demet Akalın, kızı Hira’nın Türkçe kitabındaki farklı hecelemeyi görünce fotoğrafını çekip, sosyal medyasında paylaştı: “Ben yapsam içimden geçersiniz. Yani 40 yıldır bildiğimiz şeyleri niye birinci sınıfta değiştirirler, hangi akla hizmet anlamıyorum ki?”
Şarkıcının yaptığı paylaşımın görselinde “İlköğretim” kelimesi “il-köğ-re-tim” diye yazıyordu.
İmla hataları yüzünden Güney Koreli Chaby Han’ın Youtube’da Türkçe dersi verdiği, adına açılan “Demet Akalın Türkçesi” adlı hesabın hatalarını düzelttiği Akalın, gündeme getirince, bugüne kadar sadece eğitimcilerin bildiği bir değişikliği birçok insan öğrenmiş oldu. O değişiklik şu:
Eskiden “ilköğretim” sözcüğü “ilk-öğ-re-tim” diye heceleniyordu, artık “il-köğ-re-tim” diye öğretiliyor bu.
Türk Dil Kurumu (TDK) yetkilileri, “İlk heceden sonraki heceler ünsüzle başlar. Bitişik yazılan kelimelerde de bu kurala uyulur” derken, Hürriyet’e konuşan bir ilkokul öğretmeni, bu değişikliğin sebebini şöyle açıkladı: “Yeni müfredata göre ‘ilköğretim’, ‘il-köğ-re-tim’ şeklinde heceleniyor. Bileşik sözcükler hecelerin ağızdan çıktığı şekliyle bölünüyor. Kelime, ağız açma sayısıyla heceleniyor. Eskiden böyle değildi, en az beş senedir böyle.”
Demek ki neymiş?
“Demek Akalın Türkçesi” sonunda bir işe yaradı.
Sosyal medya kullanıcıları Demet Akalın’ın Türkçesiyle dalga geçmese, şarkıcı yakaladığı bu farkı kamuoyuyla paylaşmayacak, çoğu insan MEB’in sözcüklerin hecelenmesinde yaptığı değişikliği öğrenemeyecekti.
Kadına şiddetin geldiği nokta
2020 yılında ülkemizde kaç kadın erkek şiddetiyle hayatını kaybetti? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bu konuda yaptığı
açıklama şöyle:
“6284 Sayılı Kanun kapsamındaki kadın cinayetlerinde 2019’da maalesef 336, 2020 yılında ise 266 kadın hayatını kaybetti.”
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre ise 2020’de en az 300 kadın öldürüldü.
Bir yılda öldürülen kadın sayısı ister 266 olsun ister 300 Türkiye için utanç tablosudur bu. İşin daha da vahimi şu:
Bu kadınlardan 97’si eşi, 54’ü birlikte olduğu erkek, 21’i eski eşi, 18’i oğlu, 17’si babası tarafından katledildi. Kadınların yüzde 60’ı evlerinde hayatlarını kaybetti.
“Kadın düşmanları”nın hiçbiri yabancı değil, hepsi tanıdık, hepsi aileden.
Şimdiye kadar 1.327.000 kişinin indirdiği KADES uygulamasına yapılan ihbar sayısı ise 68.214.
Korkunç bir rakam bu.
2020 bu anlamda utanç yılıydı, peki 2021 nasıl başladı?
Haberler, “Erkek şiddeti sürüyor ve Türkiye’yi yeni bir sorunla da baş başa bırakıyor” diyor. Geçen yıllarda da ölmemek için katil olan kadınlar söz konusuydu. 2021’in ilk ayında yaşadığı “erkek şiddeti”nin katil yaptığı, “Öldürmesem, o beni öldürecekti” diyen
kadınların sayısı arttı.
Bir yanda pandemi döneminde kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin arttığı gerçeği, diğer yanda öldürülen ve öldürenlerdeki artış.
Hiç hayra alamet değil bu gidiş...
Aydilge’nin Tatlıses isyanı
“İbrahim Tatlıses’i neden sevmek zorundayız?
Neden sevmediğini söyleyenler, elitist olmakla ya da prim yapmakla suçlanıyor?
Neden Türkiye’nin en büyük sesi olduğunu kabul etmek zorunda herkes?
Kadın dediğin dayak da yemeli diyen biri için neden müzik ayrı kişilik ayrı şeklinde bakmak zorundayız?
İsteyen öyle baksa, isteyen sevse, isteyen sevmese olmaz mı?
Neden İbrahim Tatlıses dinlediğini itiraf etmek diye bir mevzu var?
Gizli gizli herkesin dinlediği, utandığı için bunu sakladığı fikri nereden çıktı?
Sevmeyenler neden haddini bilmeli?
Bu haddin sınırlarını kim belirledi?
Kadınları aşağılamakta bir sınır yokken, neden bir yorumcuyu sevmemek had bilmezlik oldu?”
Aydilge’nin Twitter’da yanıt aradığı 10 sorunun muhatabı/muhatapları belli, ama şarkıcıya yanıt verirler mi?
Bilmiyorum.
Ancak başta “kadına şiddet” olmak üzere birçok toplumsal meselelerdeki duyarlılığını bildiğim için Aydilge’yi severim, o yüzden ona tavsiyem şu:
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil, ama hak edene saygı şart, gerisini sal gitsin.
GÜNÜN SÖZÜ
“Birileri arkanızdan konuşuyorsa, onlardan öndesiniz demektir.” (Çehov)
