Haluk Levent, genç yaşta geçirdiği trafik kazasında ölen Barış Akarsu’nun hayatını anlatan filmi destek için şöyle bir tweet attı:
“Ve beklenen film…
Bana sordular, ‘Sen neden yoksun bu filmde’ diye…
Ben Barış Akarsu’nun müzik yaşamında 2-3 kez vardım.
Ama o kaza yapıp hastaneye düştüğünden bugüne kadar hep ailesiyleydim, biliyorsunuz.
Film yapımcılarının emeğine sağlık.”
Haluk Levent, bu tweet’le yetinmeyip 18 Kasım’da vizyona girecek “Barış Akarsu Merhaba” filminin fragmanını da yayınladı.
Haluk Levent’in tweet’ine yapılan yorumları okuduğunuzda karşınıza çıkan tablo aynı:
Bilgi sahibi olmadıkları konularda bile fütursuzca fikir beyan edenler var.
Fikri Harika Production/Aytaç Medya’nın yapımcı, Mert Dikmen ve Can Anar’ın senarist olduğu, Mert Dikmen’in yönettiği filmi kimse izlemedi daha…
18’inde vizyonda
Barış Akarsu’yu İsmail Ege Şaşmaz’ın canlandırdığı, Almila Ada, Şafak Pekdemir, Hüseyin Avni Danyal, Ebru Nil Aydın, Metin Coşkun, Aslıhan Kapanşahin ve Burak Satıbol’un oynadığı filmi izlemeden nasıl da ahkâm kesiyorlar film hakkında?
İzledikten sonra, beğenmezsen, “Değerli abim Mahsun Kırmızıgül, sen niye yapmadın bu filmi?” diye yaz, ama şimdiden bu tweet niye?
Barış Akarsu’nun hayatını anlatan film yapılmasına karşı olanlar da var:
“Kim bu, ne yapmış bu kadar öne çıkarılma nedeni ne? Hangi hastalığa ilaç bulmuş?”
“Her genç ölüm trajedidir, ailesi ve sevenleri için büyük yıkımdır. Filmini yapmak çok mu gerekli? Türk pop müziğinin Mozart’ı Uzay (Heparı) 25 yaşında trafik kazasında öldü. Onno (Tunç) büyük bestekâr ve aranjör 48 yaşında. Arabesk kültürün dejenerasyonu artık bitmeli.”
“Başıma bir şey gelmeyecekse neden bu kadar abartıldığını asla anlamadığın biri.”
Sevenleri devrede
Onca “kötücül” arasında vicdan sahibi “iyi”ler de vardı, işte onlardan bazılarının yazdıkları:
“Haziran 2005’te eşimle Taksim Yeni Melek’te Skid Row’dan Sebastian Bach’ın konserine gitmiştik. Biriyle çarpıştım; bir baktım Barış Akarsu. Beş dakika sonra bir saat kol kola zıpladık. Alçak gönüllü, tatlı biriydi.”
“90 yaşındaki anneme bile rock müziği sevdiren genç müzisyendi o. Mekânı cennet olsun...”
“Akademi Türkiye’de Barış Akarsu, ‘Aşkın Mapushane’yi söylerken sürpriz yapışın ve sesini duyunca Barış’ın sevinçten ağladığı o an, dün gibi.”
“Sonunda sinemaya gitmeye değecek bir film izlemek için sabırsızlanıyorum. Hâlâ şarkılarını severek dinlerim.”
Zeynep Bastık’ı taciz etti videosu büyük ilgi gördü
Genç bir kız -büyük ihtimalle reşit bile değil, o nedenle ismini ve fotoğrafını kullanmadım- AVM’de karşılaştığı Zeynep Bastık’ın yanına gidiyor ve alışveriş yapan şarkıcıyı resmen taciz ediyor. Youtuber genç kız, sonra da şarkıcıyla arasındaki diyaloğu çektiği bir videoyla paylaşıyor.
Şarkıcıyı görünce yanına gidip gitmeme konusunda önce kararsızlık yaşayan, sonra gidip konuşmaya karar veren Youtuber’ın çektiği videoda anlattığı şunlar:
“Gittim yanına tatlı tatlı, merhaba fotoğraf çekebilir miyiz dedim, elinde iki parça kıyafet vardı ve dedi ki, ‘Şu an müsait değilim, alışveriş yapıyorum’. Sonra dedim ki, isterseniz ben elinizdekileri tutabilirim. Sonra o da ‘Gerek yok’ dedi, ama böyle kaba söyledi. Sonra arkasını döndü, kıyafet almaya uzandı sanırım. Sonra çekemedi ben aldım kıyafeti ve verdim kendisine, teşekkür bile etmedi, bi kal geldi bana, sonra gitti bi anda.”
Okuduklarınızdan da anlaşılacağı üzere her cümlesine ‘sonra’ diyerek başlayan, daha Türkçeyi sökememiş, ama şeytanlığı öğrenmiş bu arkadaşın videosunu iki günde kaç kişinin izlediğini okuyunca hiç şaşırmadım.
Telefon numarasını bulduğu ünlü futbolculara whatsapp’tan mesaj atıp, aldığı yanıtları sosyal medyasında paylaşarak kendi deyimiyle ‘kaşarlık yaparak ünlü olan’ın bile fenomen olup paraya para demediği bir ülkede Zeynep Bastık’ı taciz etmekten başka bir mahareti olmayan genç kızın videosunu 2 milyon kişi izlemiş!
Az bile!
Bu kimin ayıbı?
O genç kızın mı, o videoyu izleyenlerin mi?
Birkaç taciz videosu daha yayınlasın, alın size yeni bir fenomen…
GÜNÜN SÖZÜ
“Düşünmeden konuşmanın cezası, konuştuktan sonra düşünmeye mahkûm olmaktır.” (Hz. Ali)