Gözaltına alındığı 10 Temmuz 2018 tarihinden bu yana hapiste olan Adnan Oktar hakkında istenen ceza belli oldu. 78’i tutuklu 236 sanığın yargılandığı davada savcı, yedisi çocuk 27 kişiye karşı “cinsel istismar”ın da aralarında olduğu çok sayıda suç nedeniyle Adnan Oktar Organize Silahlı Suç Örgütü liderinin 150 yıldan 1365 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Bu davanın müştekilerinden (mağdur) biriyim, o yüzden iddianame hakkında bir hayli bilgi sahibiyim.
Silivri’deki duruşmaya gidip “müşteki” olarak hâkimin sorularına yanıt verdim, şikâyetimi yeniledim.
O gün mahkemede tanıklar ve mağdurların anlattıklarını bu köşede paylaşırken Adnan Oktar’ın bu davadan okkalı bir ceza almazsa, adalete güvenimin sarsılacağını da vurguladım.
Adnan Oktar ve arkadaşlarına istenen cezalar belli olunca organize suç örgütünün dışarıdaki yalan ekibi “Siz övdünüz, biz ezdik” sloganıyla sosyal medya üzerinden algı operasyonuna başladı.
Neymiş?
“Türkiye’de siyasetçisi, gazetecisi, akademisyeni Fethullah Gülen’i göklere çıkarırken, FETÖ’nün PKK ile iş birliği içinde olduğunu söyleyen, en ağır şekilde eleştiren tek kişi Adnan Oktar”mış!
Hadi oradan!
Kendi yalanınıza kendiniz inanıyor olabilirsiniz, ama insanların aklı ve hafızasını yok saymayın bari.
Youtube’un arşivi Adnan Oktar’ın FETÖ’nün liderini göklere çıkardığı, onu yağlarken kendine de pay çıkardığı videolarla dolu.
Bu sigara yasağı keşke kalıcı olsa
Koronavirüs salgınının ülkemizde geldiği nokta ortada.
Aylar sonra günlük yeni hasta sayısı üç binin üstüne çıktı, günlük ölüm sayıları üçlü hanelerin sınırına dayandı.
Tablonun daha da ağırlaşmaması, hatta hafiflemesi için yapılacaklar belli:
Maske, mesafe ve hijyen.
Bu kurallara uymayan koronavirüs “bulaş”larının yanında bir de insan trafiğinin yoğun olduğu kalabalık alanlarda sigara içme bahanesiyle maskelerini indirenler var.
İçişleri Bakanlığı, bu yolla koronavirüs yayılmasını önlemek için Türkiye genelinde park, bahçe, piknik alanları, cadde, sokak, meydanlar, sahiller ve duraklarda sigara içilmesini yasakladı.
Keşke hükümet, pandemi sürecindeki uyguladığı bu yasağı kalıcı hale getirip, sigara içmeyenleri duman altı olmaktan kurtarsa. Birçok ülkede var böyle yasaklar.
‘Yaratıcı zekâ’larını kötüye kullananlar
Farklı ülkeler ve farklı şehirlerde aynı günde olan, farklı mecralarda yayımlanan dört haberi alt alta paylaşmak istedim.
Neden mi?
Çünkü bu insanların “yaratıcı zekâ” gibi ortak noktaları var, ama amaçları siyahla beyaz kadar birbirinden farklı.
Son günlerde “yaratıcı zekâ”larını koronavirüs aşısını bularak kullanan Özlem Türeci-Uğur Şahin çifti, “Uluslararası Caribou Matematik Yarışması”nda dünya birincisi olan ilkokul öğrencisi Elanur Akıncı gibi göğsümüzü kabartan Türklerin yanı sıra yaptıklarıyla “Yok artık” dedirtenler de var.
Bir tarafta icatlarıyla insanlara daha konforlu bir gelecek hazırlama peşinde koşanlar, öte yanda şeytanın bile aklına gelmeyecek işlere imza atanlar.
İsrail’den bir teknoloji haberi:
“Bir teknoloji şirketi, kulaklık ya da herhangi bir bağlantı olmadan sesleri insanın beynine gönderen bir cihaz geliştirdi.”
Operasyonu yapan narkotik polislerini bile şaşırtan bu haber Antalya’dan:
“Narkotik ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda, üç pakette 71 adet hurmaya enjekte edilmiş 85.5 gram metafetamin maddesi ele geçirildi. Karı-kocayı gözaltına alan polis, zehir tacirlerinin bu yöntemi ilk kez kullandığını açıkladı.”
Güney Kore Seul’de “drone taksi”lerle ilk kez insansız uçuş gerçekleşti. Çinli bir şirket tarafından geliştirilen iki koltuklu “drone taksi”ler insan ağırlığındaki yüklerle Han Nehri üzerinden uçup, hedeflerine başarıyla ulaştı.
İstanbul Esenyurt’ta polis, ihbar üzerine bir kokoreççiye baskın yaptı. Zabıtalarla kokoreççiye giren ekipler, dar merdivenden alta inilen bölümde bir pavyonla karşılaştı.
GÜNÜN SÖZÜ
“Erkek hoşlandıktan sonra tanır, kadın tanıdıkça hoşlanır.” (William Godlam)