Hollywood yıldızlarından çoğunun filmi yoktu aday gösterilenler arasında. Bizim yıldızlarımız gibi, “Aday göstermediler beni, ne işim var orada” demediler yani. Ödül alacakları alkışlamaya geldi her biri
83’üncü Akademi Ödülleri’ sahiplerini buldu. Bu yılki ‘Oscar’ların doğru adrese gidip gitmediğini tartışmaya açmayacağım. Zevkler ve renkler, tartışılarak çözülecek bir konu değil çünkü.
Uykusuz kalma pahasına ‘Oscar’ı izlerken, ders çıkarılacak bir dizi konuyu not aldım. Onları yazayım da belki Türkiye’de festival organize edenler ‘Oscar’dan ders alır.
Ders 1:
KIRMIZI HALI UZUN OLMALI
Acayip hayal kırıklığı yaşadığımı da itiraf edeyim. O yazıyı, belki Ece Erken canlı yayında adımdan bahseder de şöhret olurum, bir yığın program, dizi, film, albüm, konser ve reklam teklifi alırım diye yazmıştım. Dakikalarca hakkımda konuştular, ama adımı, soyadımı vermediler
2010’un son günleriydi. Ece Erken, Mehmet Ali Erbil’e, “O paralı karıları üstüme salma” diye mesaj atınca, ortalık karıştı.
Çünkü ‘paralı karılar’la kastettikleri Demet Akalın’la Elif Güvendik’ti.
Önce Akalın ve Güvendik, Erken’i mahkemeye verdi.
Sonra Ece Erken ve “Ben nereye düştüm?” diyen Erbil de dava açacağını söyleyince, “Yargıyı boş yere meşgul etmeyin” diye yazdım 31 Aralık 2010 tarihinde.
O sabah telefonuma gelen mesaj şuydu:
“O ‘paralı karı’ lafını yiyip yutacağımı düşünmeniz korkunç! Yargıyı meşgul etmeyeceğim. Ece’nin kariyerini bitireceğim Ali Bey! Herkes namusu için yaşıyor! Ben rahmetli babamdan kalan soyadım için yaşıyorum. Siz benim kariyerimi tek başıma yaptığımı daha iyi bilirsiniz. Boşuna Ece tarafında olmayın. Saygılar. Demet Akalın.”
Televizyonlarda “Arkası Yarın” modasının başladığını yazmıştım geçenlerde...
Halen iki “arkası yarın” dizisi yayınlayan FOX’un üçüncüsünü çektirdiğini, Star TV ve Show TV’nin de yakında bu yarışta yer alacağına dikkat çekmiştim...
Show TV, Ankara’da çekilen “Alın Yazısı” adlı günlük dizisini mart ayının ortasında ekrana getirmeye başlayacak.
Çoğunluğu Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçılarından oluşan “Alın Yazısı”nın başlıca oyuncuları şunlar:
Miraç Eronat, Şahap Sayılgan, Oktay Gürsoy, Yavuz Sepetçi, Kader İlhan, Zeynep Yasa, Feray Darıcı, Ebru Vardal, Serap Solmaz ve Hazal Filiz Küçükköse...
Show TV’nin hafta içi her gün ana haber öncesi ekrana getireceği dizinin yapımcısı Tam Tam Production, yönetmeni ise Celal Çimen... Senaryosunu Erkan Birgören ile Fulya Tanrıkulu’nun yazdığı “Alın Yazısı”nın konusuna gelince:
İnsanlarla girdiği polemiklerde söylediklerine bakarsanız, bu pavyon raconuna pek de yabancı olmadığını görürsünüz. Bakalım bu olaydan sonra kanal yöneticileri Ece Erken hakkında ne karar verecek...
Ece Erken’in canlı yayın bombasından haberiniz var mı? Olay; Ece Erken’in Kanaltürk’te Davut Güloğlu’yla sundukları ‘Hayat Gülerken’in canlı yayınında yaşandı.
Kanaltürk’teki programın konuğu Yıldız Tilbe, Davut Güloğlu’na Ece Erken’i soruyor.
Çünkü Davut Güloğlu stüdyoda, partneri yok ortalıkta.
Ama sesi yansıyor ekrana, hem de çok fena.
“Bu sinirle abi çıkamam zaten. Benimle ilgili karı mesaj atıyor. Annem kızıyor. Çok yakınlaştınız, bilmem ne? Abuk sabuk mesaj atıyor.”
Bu sözlerin daha doğrusu üslubun sahibi, canlı yayın acemisi biri değil.
RTÜK, gerekirse televizyonların stüdyolarına cihaz yerleştirme yetkisi bile aldı. Şimdi de olmayan yetkisini kullanıp, dizi sürelerini ayarlamanın peşinde. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nu değil, sanki Radyo ve Televizyon Krallığı’nı yönetiyor mübarek!
İstediği yasayı TBMM’den geçirten RTÜK’ün asıl amacının ne olduğunu gerçekten anlamış değilim. RTÜK, yeni yasayla birçok yeni yetki aldı, ama anlaşılan bunlar da RTÜK Başkanı Davut Dursun’u kesmedi.
Çünkü kanunun kendisine vermediği bir yetkiyi, kullanmayı planlıyor kendisi.
Nasıl mı?
Malum bir süredir Türkiye’de dizi sürelerinin uzunluğuna ilişkin şikayetler var.
Durumdan vazife çıkaran RTÜK, 14 Avrupa ülkesinde konuya dair bir araştırma yapıp, sonuçlarını da kamuoyuna açıkladı. RTÜK Başkanı’nın söyledikleri şunlar:
“Çağdaş dünyada 20 dakikadan kısa, 60 dakikadan uzun süreli dizi yok. Dizi süreleri ortalama 45 dakika. Birçok dizinin ABD yapımı olduğu dikkate alındığında, ABD’de de durumun farklı olmadığı sonucuna ulaşabiliriz. Türkiye’de ise dizi süreleri 80-90 dakika veya daha uzun. Özetinin yayınlanmasıyla 2.5-3 saate kadar çıkıyor. Bir de reklamları eklediğinizde süre neredeyse dört saate tırmanıyor. Bu izleyiciler
Mahsun?Kırmızıgül’ün yazıp yönettiği üç filmi, Deniz’in ‘Ya Sonra’sını izlemiş biri olarak derim ki, ikisinin de istikameti aynı, ama kulvarları farklı.?Deniz,?tarz olarak ‘aşk filmi’ni seçti
Sinemayla ilk kez mi tanışıyor Özcan Deniz? Hayır. Şimdiye kadar oynadığı hem beğenilen, hem de iyi iş yapan ‘Asmalı Konak Hayat’, ‘O Şimdi Asker’, ‘Kolay Para’ ve’Neredesin Firuze’ gibi filmleri var.
Çarşamba akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda galası yapılacak, cuma günü de vizyona girecek ‘Ya Sonra’yı Özcan Deniz için ‘özel’ yapan şey, bu filmde sadece oyuncu olarak görev alması değil elbette.
Bunun sebebi ‘Ya Sonra’yı yazan ve yönetenin de kendisi olması.
Özcan Deniz, Deniz Çakır ve Barış Falay’ın başrollerini paylaştığı Ragıp Savaş, Erdem Akakçe, Janset, Naz Elmas, Mehmet Aslan, Aliye Uzunatağan, İsmail Düvenci, Ayşen Gruda ve Cezmi Baskın gibi oyuncuların rol aldığı ‘Ya Sonra’ romantik komedi. Ama Özcan Deniz, izleyiciyi güldürmekten çok, düşündürmeye odaklanmış sanki.
Filmin ‘mutlu’ başlayan evliliklerin ‘mutsuz son’la bitmesinin sebeplerini, tarafların yüzüne tokat gibi çarpan bir söylemi var çünkü.
Nükhet Duru sahneye çıkar çıkmaz döktürmeye başladı. İki saat boyunca sadece sevilen şarkılarını söylemedi. Şarkı aralarında anlattığı anıları ve yaptığı esprilerle, kendisini dinlemeye gelenlere keyifli anlar yaşattı...
Kimi zaman şansını kendi yaratır insan.
Kimi zaman da şans ayağınıza gelir. Cuma akşamı başıma gelen galiba ikisiydi.
The Plaza Hotel’in en üst katındaki Sky Bar’da sahneye çıkan Nükhet Duru’ya geçen yıl söz vermiştim, en kısa sürede onu dinlemeye gideceğime dair.
Ama geçen haftaya kadar Nükhet Duru’yu dinlemek kısmet olmadı nedense.
Demek ki, şanslı bir gece varmış kısmetimde.
Önce bizimle aynı gece Nükhet Duru’yu dinlemeye gelen ünlüleri sıralayayım.
Hafta içinde menajeri Süheyl Atay’ın ofisinde karşılaştım Fergan Mirkelam’la...
Atiye’nin yakında çıkacak yeni albümünün çıkış parçası “Budur”un klibini izlemek için gitmiştim Süheyl Atay’ın Beyoğlu’ndaki ofisine...
Oradan da Rahmi Koç Müzesi’ndeki “4. Yeşilçam Ödülleri” davetine gidecektim.
Süheyl Atay, İstanbul’u terk edip Burgazada’ya yerleşen Mirkelam’ın telefon açtığını, birazdan geleceğini söyleyince vazgeçtim Rahmi Koç Müzesi’ne gitmekten...
Mirkelam’dan Burgazada’ya yerleşme öyküsünü dinlemek çekti beni nedense...
Çünkü ne de olsa, her şeyi bırakıp, bir sahil kasabasına yerleşme fikri vardır İstanbul gibi metropollerde yaşayan insanların içinde...