Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hollywood yıldızlarından çoğunun filmi yoktu aday gösterilenler arasında. Bizim yıldızlarımız gibi, “Aday göstermediler beni, ne işim var orada” demediler yani. Ödül alacakları alkışlamaya geldi her biri
83’üncü Akademi Ödülleri’ sahiplerini buldu. Bu yılki ‘Oscar’ların doğru adrese gidip gitmediğini tartışmaya açmayacağım. Zevkler ve renkler, tartışılarak çözülecek bir konu değil çünkü.
Uykusuz kalma pahasına ‘Oscar’ı izlerken, ders çıkarılacak bir dizi konuyu not aldım. Onları yazayım da belki Türkiye’de festival organize edenler ‘Oscar’dan ders alır.

Ders 1:

KIRMIZI HALI UZUN OLMALI
Gecenin yapıldığı Kodak Tiyatrosu’nun önündeki cadde trafiğe kapatılıp, Hollywood’un yıldızları için yola 154 metre uzunluğunda halı serildi.
Her Hollywood yıldızının, kırmızı halı geçişi dakikalarca sürdü. Çünkü kırmızı halı boyunca tam 500 basın mensubu görev yapıyordu. Yıldızların dönüp dönüp onlara poz vermesi gerekiyordu. ‘Oscar’ı çekip, ekranına getiren ve dünyaya da servis eden televizyon kanalı, kırmızı halının muhtelif noktalarına sunucularını konuşlandırmıştı.
Hollywood’un yıldızları, kırmızı halının başından sonuna gidinceye kadar kimi zaman bir, bazen de iki yerde canlı yayın yapan sunucuların sorularını yanıtladı.
Demek ki, bir ödül töreninde yapılacak ilk şey, kırmızı halıyı uzun tutmak, yol boyunca onlarla sohbet edip, farkını ortaya koyacak bolca sunucu görevlendirmek şart.

Ders 2:
KIYAFETLER ANINDA DEĞERLENDİRİLMELİ
‘Oscar’ı yayınlayan televizyon kuruluşunun yaptığı güzel işlerden biri de şuydu:
‘Oscar’ gibi törenleri izleyenler en çok, kadınların ne giydikleri ve taktıklarıyla ilgilenir. Yayıncı kuruluş, kadınların bu merakını gidermek için tören alanına ünlü bir modacı getirdi.
Konuklar teker teker kırmızı halının üstünde arz-ı endam etmeye başlayınca Randolph Duke, onların giydiklerini yorumladı.
‘Oscar’ı naklen yayınlayan NTV de, Hollywood yıldızlarının kıyafetlerini yorumlaması için stüdyoya ünlü modacı Dilek Hanif’i konuk etti.
Gerek Randolph Duke, gerekse de Dilek Hanif, Hollywood yıldızlarının giydikleri kıyafetler ve üzerlerindeki takılar için frapan bir şey söylemedi.
Demek ki, bu tür törenleri yayınlayan televizyonlar, izleyicilerin bu anlamdaki merakını gidermek için olay mahalline mutlaka ünlü bir modacı konuşlandırmalı.
Ama bu modacı Randolph Duke ve Dilek Hanif gibi suya sabuna dokunmayan değil, ‘Terzi yamağı’ Barbaros Şansal gibi, hem nalına, hem mıhına vuranlardan olmalı.


Ders 3:
BÖYLE REKLAMDAN KORKMAMALI
Törene katılan kadın yıldızların hepsinin giydikleri kıyafetleri ve takılarını nereden aldıklarını biliyorum. Bunu öğrenmek için Kodak Tiyatro’nun önüne ‘ajan’ mı yerleştirdim? Hayır.
O gece izleyen herkes öğrendi Hollywood yıldızlarının nereden giyindiklerini.
O kadın yıldızların çoğu, her yıl milyon dolarlar kazanan insanlar. Moda evlerine veya modacılara, ‘Sen bana kıyafet ver, ben de senin reklamını yapayım’ şeklinde tekliflere ihtiyaç duymayacak yıldızlar.
Peki buna rağmen sunucular, karşılarına aldıkları ünlülere hep, “Kıyafetiniz nereden? Takılarınızı nereden aldınız?” şeklinde sorular yöneltti, onlar da bir güzel modacılarının ve takıcılarının reklamını yaptı.
Hollywood usulü bir pazarlama taktiği bu.
Adamlar ‘fırsat bu fırsat’ deyip, yıldızları güzelleştiren modacı ve tasarımcılarının da reklamını yaptılar. O gece ‘Oscar Töreni’ni izleyen kadınların çoğu, ödülleri kimlerin alacağından çok, kadın yıldızların kıyafetlerini nereden aldıklarını merak ediyor. Ekran karşısındaki milyonların merakı anında giderildi.
Hangi ünlü kadının üzerindeki kıyafetin etiketinde ne yazdığını, takılarını nereden aldıklarını bütün dünya öğrendi. Gel de şimdi merak etme:
Amerika’da ve töreni yayınlayan ülkelerde RTÜK benzeri bir kuruluş yok mu?
Canlı yayında ünlüler modacı ve marka ismi söyledikçe, korkmadılar mı, “Eyvah, şimdi bize gizli reklam cezası keserler mi?” diye.
Hollywood yıldızları, modacılarını dünyaya tanıtıyor, biz, kıyafette bir marka gördük mü, anında buzlandırıp, farkımızı ortaya koyuyoruz.

Ders 4:
RAKİBİNİ ALKIŞLAMAYI BİLMEK
Törende izlediğimiz Hollywood yıldızlarından çoğunun filmi yoktu ‘83’üncü Akademi Ödülleri’ne aday gösterilenler arasında. Bizim yıldızlarımız gibi, “Aday göstermediler beni, ne işim var orada” demediler yani.
Ödül alacakları alkışlamaya geldi her biri.
Ödül kazanmak kadar, ödül kazananı alkışlamayı bilmek de bir yetenek olsa gerek.