Şu günlerde Doğuş Yayın Grubu’nun başındaki Cem Aydın’ın yerinde olmak istemem. Neden mi? Patronu Ferit Şahenk, ona demiş ki, “2008’de gündemimize aldığımız ama dövizdeki yükselme nedeniyle rafa kaldırdığımız TVEN projesini raftan indirip, sonbaharda yayına geçelim.”
Cem Aydın, tematik kanal tecrübesi olan biri. Şimdiye kadar NTV, CNBC-e, NTV Spor ve Kral TV gibi tematik yayın yapan kanalları yönetti. Popüler kanal yöneticiliği farklı bir iş... Hayatı boyunca iç denizlerde kaptanlık yapmış birinin okyanusa açıldığında başına neler gelirse, Cem Aydın’ın başına da o geldi. Ya da yıllarca bar işleten birinin Maksim ve Çakıl gibi bir gazino açayım derken kendini ‘assolist’ savaşının içinde bulması gibi bir şey bu...
Türkiye’de yıllardır herkes futbolda şike yapıldığını konuşuyordu, ama nedense devlet bu konuda hiçbir ciddi hamle yapmıyordu. Sonunda Ergenekon’un savcısı Zekeriya Öz, düğmeye bastı, meslektaşı Mehmet Berk de devamını getirdi ve uzun süre gündemden düşmeyecek bir ‘şike operasyonu’ başladı.
‘Ergenekon’dan sonra futbol dünyasına yönelik bu operasyon da gösterdi ki, Türkiye’de hiç kimse artık ‘dokunulmaz’ değil.
Şimdi herkesin beklentisi ne? En kısa sürede ‘haklı’yla ‘haksız’ın ayrılması, yani adaletin yerini bulması... Görünen o ki ‘er’ ya da ‘geç’ olacak bu. Medya dünyasında yıllardır konuşulan ama nedense üzerine gidilmediği için doğru mu, değil mi diye bir türlü ortaya çıkmayan bir konu var... O da medya mensuplarının ‘haber kaynakları’yla ilişkileri.
Yeni Şafak, kredi ya da teminat mektubu aldığı bankanın yöneticilerine daire sattığını iddia edince Ali Ağaoğlu, şöyle bir çağrı yaptı: “Başta BDDK olmak üzere denetleme kurullarını tüm hesaplarımı ve bankalarla ilişkilerimi incelemeye davet ediyorum.” Suçlanan bankacılar da, bu iddiayı ortaya atanlar hakkında dava açacaklarını açıkladı. Artık bu olayda kim ‘haklı’, kim ‘iftiracı’ bundan böyle yargının
“TRT’ye izlenmesi için internetteki klibi gönderince hemen yayınlama kararı aldılar. Çok mutlu oldum. İnternette izlemek ayrı, televizyonda izlemek ayrı. Çok güzel tepkiler aldım. Ermeniler için de yenilik oldu. Çünkü eskiden Ermenice albümleri ABD veya Ermenistan’dan getirtirdik. Şimdi buradan oraya gönderiyoruz. Bu çok büyük bir gurur.”
Bu sözlerin sahibi kim? Doğma büyüme İstanbullu Rum şarkıcı Sibil Pektorosoğlu... Sabah’tan Bilge Eser’e yaptığı açıklamalardan anlıyoruz ki, bu topraklara ait Ermenicenin yok olmaması için elinden geleni yapmak isteyen Pektorosoğlu’nun hayali Ani Harabeleri’nin önünde Ermenice türkü söylemek.
Düne kadar Türkiye’de Ermenice albüm yapmak, bu albümdeki şarkıları radyolarda ve televizyonlarda söylemek yasaktı ama bugün değil. O yüzdendir ki şarkıcı, “Eskiden Ermenice albümleri Amerika veya Ermenistan’dan getirtirdik. Şimdi buradan oraya gönderiyoruz” diyor ve ekliyor: “Bu çok büyük bir gurur.”
Bu gurur sadece Türk vatandaşı Ermenilere mi ait? Hayır... Hepimize... Çünkü ülkemizin renkleri bunlar. Bu renkler arttıkça kazanan yine Türkiye olacak.
‘Sosyal iklim’ değişiyor
Kalan Müzik yıllardır, bu topraklarda yaşamış her dilin şarkılarını
Ozan Yurdakul’un senaryosunu yazacağı dizinin yönetmenliğini Cemal Şan üstlenecek. Daha önce Cansu Dere’yle Mehmet Akif Alakurt’un başrollerini paylaştığı ‘Sıla’ya ev sahipliği yapan Mardin’deki konağın çekim mekanları arasında olduğu dizi,
‘Nadir’ (Caner Cindoruk) ve bir avuç ‘maraba’nın onuruyla hayatta kalma mücadelisin ekrana taşıyacak.
Ekipte kimler var?
İşte Star TV’nin iddialı dizisinin oyuncu kadrosu: Caner Cindoruk, Ece Çeşmioğlu, İsmail Hacıoğlu, Engin Şenkan, Lila Gürman, Beyza Şekerci, Didem Balçın, Şebnam Hassanisogni, Timur Ölkebaş, Osman Akça, Eser Karabil, Ezgi Bakışkan, Deniz Ali Akbaş, Oğuzhan Ayaz, Haldun Boysan, Kartal Balaban, Nail Kırmızıgül, Fatih Sönmez, Necmettin Çobanoğlu, Hatice Aslan, Murat Göksü, Özgür Dereli, Fatih Pazvantoğlu, Nalan Başaran, Yavuz Çetin, Mert Altınışık, Ali Nuri Türkoğlu, Ötüken Hürmüzlü, Yüksel Partal ve Melike Loznak.
Askere gitmeden önce Çağla Şıkel’le Show TV’de yaptıkları gündüz kuşağı programıyla iyi reyting alan Alişan, vatani görevini tamamlar tamamlamaz yine eski partneriyle kameraların karşısına geçti.
Alişan ile Çağla Şıkel, bu kez FOX’ta program yapmaya başladı.
Ancak “Tabu” yazlık bir program...
Yaz bitince, program da bitecek...
Peki yeni yayın döneminde Alişan’la Çağla Şıkel, eskiden olduğu gibi birlikte gündüz programı yapacak mı?
Çağla Şıkel’in eşi Emre Altuğ’la birlikte TRT 1’de sundukları “Aile Boyu” yeni yayın döneminde de devam edeceği için bu mümkün değil.
Eski kanalı Show TV, İç Yapımlar’ın hazırlayacağı program için Alişan’ı istiyor.
TRT1’de izledim bu haberi.
Haber iki açıdan ilgimi çekti.
Birincisi haberin kendisi zaten ilginçti:
“Türk bilimadamının büyük başarısı. Dünya onun peşinde.
'Pişş-Ti' başlayalı haftalar oldu, ama gelinen noktada görünen o ki adı 'Pişş-Ti', ama kendi pişmedi.
Yazın zaten insanların çoğu televizyon izlemiyor.
O nedenle 3.5,4 reyting alan yapımlar gün birincisi oluyor.
'Pişş-Ti' değil 'gün birincisi' olmak, ilk 10’a, ilk 20’ye bile giremiyor.
Tuğba Özay’ın albüm tanıtım konserinden çıkışta ünlü organizatör Erkan Özerman’la karşılaştım. Neden bu kadar geç kaldığını sorduğum Özerman, “Asıl haber benim olduğum yerdeydi, onu kaçırdın” dedi.
Özerman’ın bu lafı üzerine "Hadi iyi geceler" deyip oradan ayrılacak halim yoktu.
Söz konusu toplantı ve içeriği hakkında bilgi almadan oradan ayrılırsam o gece gözüme uyku girmeyeceğini bildiğim için Özerman’dan olayı anlatmasını rica ettim.
Özerman, POPSAV’ın mevcut yönetiminin, kuruluşundan bu yana vakıfta başkanlık yapanlar ve yönetim kurulu üyeleriyle çok önemli bir toplantı yaptığını anlattı.
Özerman’ın söylediğine göre toplantının tek gündem maddesi vardı, o da POPSAV’ın kapatılıp-kapatılmaması konusunda karar verilmesi.
Hakan Peker’in Başkanlığını yaptığı POPSAV’ın iki yıldır üzerinde çalıştığı bir proje var.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte Yakacık’ta yapılacak Sanatçı Yaşam Evi.