Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları


NAZAR BONCUKLU NANO TEKNOLOJi


TRT1’de izledim bu haberi.
Haber iki açıdan ilgimi çekti.
Birincisi haberin kendisi zaten ilginçti:
“Türk bilimadamının büyük başarısı. Dünya onun peşinde.
Doçent Doktor Mehmet Bayındır 15 kişilik ekibiyle üç yıl çalıştı ve maddeyi 10 milyon kez küçültebilen teknikle nanotel üretti.
Ankara’da Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi’nde çalışmalarını yürüten Bayındır’ın geliştirdiği teknik, bilim dünyasında çığır açacak nitelikte.
Bayındır’ın geliştirdiği teknik pişmaniye yapımına benziyor. Hamurun çevrilip çekilerek uzatılması gibi maddenin tekrar tekrar ve kontrollü biçimde ısıtılıp çekilmesi sonucu kilometrelerce uzunlukta nano teller oluşturuluyor.”

Maşallahınız var, hocam!
Bu sistemle, güneş enerjisi üretim sistemlerinin depolama gücü kat be kat artabilecek. Bu büyük buluş, tıpta görüntüleme uygulamalarında da kullanılabilecek.
Tekniğin patentini kısa sürede alacaklarını belirten Bayındır’a ABD’li bilişim şirketlerinden ciddi teklifler de geldi.
Bayındır ve öğrencilerinin tekniği dünyaca ünlü bilim teknoloji dergilerinden birine de kapak oldu.
“Başarılı bilimadamı geliştirdiği yöntemle Guinness Rekorlar Kitabı’na girme hazırlığında.”
Gelelim işin ikinci ilginç yanına.
TRT, Bayındır’ın nano telleri ürettiği mekanik sistemi de ekrana getirdi.
Ancak görüntüde bilim ve teknolojiyle pek de alakası olmayan bir görüntü de vardı.
Bilimadamı Bayındır’ın cihazlarının göbeğinde devasa bir nazar boncuğu vardı.
Bilimadamı da olsa neticede Türk işte!
Nano teknolojiyle yaptığı icat, nazara gelmesin diye yerleştirmiş nazar boncuğunu baş köşeye.



CANDAN ŞARKILAR

“15 yılda çok sevdiğim şarkılarım oldu ve onları her söylediğimde başka bir mutluluk duyuyorum.
Fakat geçmişten bugüne taşımak istediğim o kadar çok sevdiğim şarkı var ki...
Bu kez müziğimizi dolayısıyla kültürümüzü de etkileyen, önce Fransızca sözleriyle tanıyıp sonra Türkçe’ye uyarlayarak dilimize doladığımız şarkıları seçtim.
Bu albümde, Türk müzik otoritelerinin ‘Aranjman ya da Türkçe Sözlü Hafif Batı Müziği’ tabir ettiği 1954-1976 yılları arasında güçlü sesler tarafından yorumlanmış şarkıları kayıt altına aldık.
Bu kayıtların gelecek kuşaklara kaynak teşkil etmesi ve değerli olan müziğin her daim hatırlanması ümidiyle.”
Candan Erçetin, ‘Aranjman 2011’ adlı son çalışması için böyle yazmış albümünün kartonetine.
Candan Erçetin’in Pasaj Müzik’ten çıkan bu albümünde 14 şarkı var. Sanatçı albümde şarkıların önce Fransızcasını, sonra da Türkçe versiyonunu seslendirdi.
O nedenle şarkılar biraz potpori havasında.
Erçetin, aynı şarkıları tek CD’de değil de iki CD’de piyasaya çıkarsaydı.
CD’lerin birinde şarkının Fransızca’sının tamamı, diğerinde de Türkçe versiyonu.
Albümdeki şarkıların hepsi zamanında hit olmuş eserler, ama ben içlerinden ikisini çok sevdim. Tesadüf o ki iki şarkı da yaşıtım çıktı.
Bu şarkılardan biri ‘Ali’ (Entarisi Ala Benziyor), diğeri de ‘C’est Ecrit Dans Le Ciel / Bak Bir Varmış Bir Yokmuş.’


ESRA CEYHAN KANALTÜRK’TE

Epeydir ekranlardan uzaktı. Onun programındaki ‘ekşın’ bir olay televizyon reklamı bile oldu, ama o yine de ekranlarda yoktu.
Gündüz ekranında ‘kadın kuşağı’ denince ilk akla gelen isimlerden biri olan Esra Ceyhan, Kanaltürk’le anlaştı.
Ekrandan uzak kaldığı günlerde bir yemek kitabı çıkaran Esra Ceyhan’ın Kanaltürk’teki programı 1 Ağustos’ta başlayacak.
Hafta içi her gün 13.30-16.00 arasında canlı yayınlanacak ‘Esra Ceyhan’la’nın yapımcılığını Pozitif Yapım üstlenecek.

HANİ ‘KİRLENMEK GÜZEL’Dİ?

‘Şike’ depreminden sonra futbolla ilgilenen herkesin yanıt aradığı soru şu: “Ne olacak şimdi? Kim temizleyecek futboldaki bu kiri?”
Omo yıllarca, ‘Kirlenmek güzeldir’ diye reklam yaptı bu ülkede.
Madem ‘kirlenmek güzel’di, temizlesinler bakalım şimdi bu ‘kir’i.