“TRT’ye izlenmesi için internetteki klibi gönderince hemen yayınlama kararı aldılar. Çok mutlu oldum. İnternette izlemek ayrı, televizyonda izlemek ayrı. Çok güzel tepkiler aldım. Ermeniler için de yenilik oldu. Çünkü eskiden Ermenice albümleri ABD veya Ermenistan’dan getirtirdik. Şimdi buradan oraya gönderiyoruz. Bu çok büyük bir gurur.”
Bu sözlerin sahibi kim? Doğma büyüme İstanbullu Rum şarkıcı Sibil Pektorosoğlu... Sabah’tan Bilge Eser’e yaptığı açıklamalardan anlıyoruz ki, bu topraklara ait Ermenicenin yok olmaması için elinden geleni yapmak isteyen Pektorosoğlu’nun hayali Ani Harabeleri’nin önünde Ermenice türkü söylemek.
Düne kadar Türkiye’de Ermenice albüm yapmak, bu albümdeki şarkıları radyolarda ve televizyonlarda söylemek yasaktı ama bugün değil. O yüzdendir ki şarkıcı, “Eskiden Ermenice albümleri Amerika veya Ermenistan’dan getirtirdik. Şimdi buradan oraya gönderiyoruz” diyor ve ekliyor: “Bu çok büyük bir gurur.”
Bu gurur sadece Türk vatandaşı Ermenilere mi ait? Hayır... Hepimize... Çünkü ülkemizin renkleri bunlar. Bu renkler arttıkça kazanan yine Türkiye olacak.
‘Sosyal iklim’ değişiyor
Kalan Müzik yıllardır, bu topraklarda yaşamış her dilin şarkılarını albüm olarak çıkarıyor ve takdir topluyor. Aynur Doğan ilk kez mi Kürtçe söyledi? Hayır. Yıllardır söylüyor. Peki düne kadar Aynur Doğan’a tepki göstermeyenler bugün niye gösteriyor?
Demek ki ‘dün’le ‘bugün’ arasında bir fark var? Çünkü ‘bölücü’ her eylem ve her söylem, insanları geriyor. Toplumsal barış her geçen gün yara alıyor. Türkiye’de ‘sosyal iklim’ değişiyor. Düne kadar “Türk’le Kürt kardeştir, yoktur ayrımız, gayrımız” diyenlerden bir kısmı bile ‘yeter artık’ noktasına gelindiğini görmeden, ‘toplum mühendisliği’ne soyunanlar iki seçenek sunuyor bize: Ya Aynur Doğancı olmak lazım, ya da ‘protestocu’... Ciddi misiniz? Başka arzunuz?
Müzikten gerilim üretmek
İki Kürtçe şarkıda Aynur Doğan’ı alkışlayanları, üçüncü Kürtçe parçada niye protesto ettiklerini anlayıp, dinlemeden körü körüne niye yanlarında ya da karşılarında olayım? Aynur Doğan’dan sahneden inerken neyin zafer işaretini yaptığını öğrenmeden onun safında yer almak ya da ona karşı olmak gibi bir niyetim yok. Yani demem o ki ne Aynur Doğan’ın karşısında ne de onu protesto edenlerin yanındayım.
Aynur Doğan’ın sesini beğenen, Kürtçe ve Türkçe türkülerini severek dinleyen biriyim ve durduğum yer de belli. Asırlardır birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu topraklarda, insana ve doğaya saygının egemen olduğu, her ırk, din, sosyo-ekonomik sınıftan insanın birinci sınıf vatandaş sayıldığı, adaletin yerini bulduğu Türkiye’de hür, özgür, kardeşçe yaşamak...
Hani ‘müzik kardeşlik’ti? Müzikten bile gerilim üretmenin, toplumu kamplara bölmenin, insanları ötekileştirmenin, Kürtçe söyleyeni ‘vatan haini’, onu protesto edenleri ‘entel faşişt’ diye yaftalamanın kime ne faydası var? Ne başka bir Türkiye, ne de gidecek başka bir yerimiz var. Yeter artık, yerimizi bize dar etmeyin!
ROCK’N COKE’UN EN İLGİNÇ KARESİ!
Hezarfen Havalimanı’nda düzenlenen ‘7. Rock’n Coke Müzik Festivali’ne gitmedim. Ancak festival hakkında çıkan haberleri yakından takip ettim. Festivalde konser veren Amerikalı müzik grubu Limp Bizkit’in solistinin önerisiyle ortaya çıkan görüntüye bayıldım. Kendilerini dinlemeye gelenlere sıkça Türkçe teşekkür eden Limp Bizkit’in solisti Fred Durst, erkek hayranlarına bakın nasıl bir çağrıda bulundu: “Bizi evinize çağırdığınız için teşekkürler. Burada büyük bir ruh var. Güzel Türk kızlarını omuzlarınıza alın da görelim.”
Limp Bizkit’in solistinin bu teklifinden sonra festivale gelen bütün kızların omuzlarda olması gerekmez mi? Limp Bizkit’in konser fotoğraflarına bakın, siz de aynı şeyi göreceksiniz. Binlerce insanın olduğu alanda sadece bir Türk kızı vardı omuzda. Adi suça karışmış insanların bile “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye omuzlara alındığı Türkiye’de her erkeğin böyle bir teklife balıklama atlamasını beklerken, ortaya çıkan bu görüntü çok şaşırttı beni. Onca insan arasından ya sadece bir kişi Fred Durst’a kulak verdi ya da bütün güzel Türk kızlarının omuzlara alındığı anlarda foto muhabirleri objektiflerini başka tarafa yöneltti.