Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

‘TEMiZLiK’ SIRASI BiZE DE GELiR Mi



Türkiye’de yıllardır herkes futbolda şike yapıldığını konuşuyordu, ama nedense devlet bu konuda hiçbir ciddi hamle yapmıyordu. Sonunda Ergenekon’un savcısı Zekeriya Öz, düğmeye bastı, meslektaşı Mehmet Berk de devamını getirdi ve uzun süre gündemden düşmeyecek bir ‘şike operasyonu’ başladı.
‘Ergenekon’dan sonra futbol dünyasına yönelik bu operasyon da gösterdi ki, Türkiye’de hiç kimse artık ‘dokunulmaz’ değil.
Şimdi herkesin beklentisi ne? En kısa sürede ‘haklı’yla ‘haksız’ın ayrılması, yani adaletin yerini bulması... Görünen o ki ‘er’ ya da ‘geç’ olacak bu. Medya dünyasında yıllardır konuşulan ama nedense üzerine gidilmediği için doğru mu, değil mi diye bir türlü ortaya çıkmayan bir konu var... O da medya mensuplarının ‘haber kaynakları’yla ilişkileri.
Yeni Şafak, kredi ya da teminat mektubu aldığı bankanın yöneticilerine daire sattığını iddia edince Ali Ağaoğlu, şöyle bir çağrı yaptı: “Başta BDDK olmak üzere denetleme kurullarını tüm hesaplarımı ve bankalarla ilişkilerimi incelemeye davet ediyorum.” Suçlanan bankacılar da, bu iddiayı ortaya atanlar hakkında dava açacaklarını açıkladı. Artık bu olayda kim ‘haklı’, kim ‘iftiracı’ bundan böyle yargının işi.
Lüküs hayat, o ne rahat!
Hazır toplumun her kesiminde ‘temizlik operasyonu’ başlamışken benzer bir ‘bağırsak temizleme operasyonu’da bize gelmedi mi?
BDDK, bankacıların ‘müşteri’lerle ticari ilişkilerini araştırırken Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de harekete geçip, üyelerine şunu soramaz mı? “İnşaat şirketlerinin bankacılarla ilişkilerini sorgulayan basın mensuplarının da şeffaf olması şart. O yüzden oturduğunuz lüks evleri ya da kullandığınız otomobilleri alırken, basın mensubu olduğunuz için ‘çok özel indirim’ uygulattınız mı? Bordronuzda görünen 3-5 bin lira maaşla nasıl edindiniz bu lüks evleri, otomobilleri?” Benzer bir ‘bağırsak temizliği’ medyada da yapılsa kim bilir neler çıkar ortaya? Her sektörde manşetlik ‘kirli ilişkiler’ var da, bir biz mi ‘çok temiz’ kaldık yoksa? Öyleyse ne ala! Yıllardır onca söylenti boşuna mı çıktı yoksa?

15 AĞUSTOS’A KADAR TV DÜNYASINDA NELER OLACAK?

Hafta sonu Büyükada’ya giden bir arkadaşım faytoncularla arasında geçenleri öfkeyle anlattı: “Ada’daki faytoncuların Türklere karşı takındıkları tavır inanılır gibi değildi. Çoğunluğu Arap turistler, fayton turuna ilgi gösterince faytoncular Türk müşterilerin yüzüne bakmamaya başladı. Boş müşteri bekleyenler bile, ‘Müşterim gelecek’ deyip, binmemize izin vermedi. Kimi 20 liralık mesafe için 50 lira istedi, kimi ‘Orası yakın, yürüyerek gidin’ dedi, kimi 30 liralık yer için 80 lira talep etti.” Demek ki ‘Arap baharı’ sadece Arapları değil, sonunda faytonla Ada turu yapmak isteyen Türkleri de vurdu!

Doğan Grubu, Star TV’yi satacak mı? FOX’la anlaşamayan Acun Ilıcalı, Star TV’ye mi geçecek, yoksa Show TV’de mi kalacak?
“En yeniler, en iyiler bizde” sloganıyla yola çıkan TNT, ‘Kurtlar Vadisi Pusu’dan başka dizi transfer edecek mi?
Üst düzey televizyon yöneticilerinden aldığım bilgiler, bu yazın TV dünyası için bayağı hareketli geçeceği yönünde...
Televizyon dünyasının önemli CEO’larından biri önümüzdeki günlerde yaşanması beklenen değişimi şu cümleyle özetledi: “15 Ağustos’a kadar televizyon dünyasında büyük değişimler olacak.” 15 Ağustos’a ne var şurada? Bekleyip, göreceğiz 25 günde ne gibi ‘bomba’lar patlayacak televizyon dünyasında.

SÜTYENİNİ ÇIKARSA TWITTER ÇÖKECEKTİ

Hilal Cebeci’nin, gece yatmadan önce cep telefonuyla çektiği sütyenli halini, Twitter’a yüklemeden takipçi sayısı beş bindi. “Facebook’u ameleler bastı, o yüzden girmiyorum artık” diyen ‘Recep İvedik’in kulakları çınlasın, Cebeci’nin o pozu sayesinde ‘Panpiş’ sayısı kaça çıktı biliyor musunuz? 161 bine... Sütyenli haliyle 156 bin ‘Panpiş’i takipçisi yapan Cebeci, Allah’tan işi bir adım ileri götürmedi. Cebeci, sütyensiz bir fotoğrafını çekip yüklese Twitter çökerdi herhalde.

FAYTONCULARIN ‘ARAP BAHARI’!

Hafta sonu Büyükada’ya giden bir arkadaşım faytoncularla arasında geçenleri öfkeyle anlattı: “Ada’daki faytoncuların Türklere karşı takındıkları tavır inanılır gibi değildi. Çoğunluğu Arap turistler, fayton turuna ilgi gösterince faytoncular Türk müşterilerin yüzüne bakmamaya başladı. Boş müşteri bekleyenler bile, ‘Müşterim gelecek’ deyip, binmemize izin vermedi. Kimi 20 liralık mesafe için 50 lira istedi, kimi ‘Orası yakın, yürüyerek gidin’ dedi, kimi 30 liralık yer için 80 lira talep etti.” Demek ki ‘Arap baharı’ sadece Arapları değil, sonunda faytonla Ada turu yapmak isteyen Türkleri de vurdu!