Ali Eyüboğlu

Elon Musk’ın 44 milyar dolar’a satın aldığı Twitter’da kısa sürede yaptığı radikal değişikliklere isyan eden edene...

Türkiye’nin alanında en ünlü ve yetkin isimlerinden biri olan psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli de katıldı Twitter’ın patronuna isyan edenler arasına:

“Siteyi aldın, mavi tiki de paralı yaptın, kuş da gitti, daha ne istiyorsun be adam? Her aklına geleni anında yapan dürtüsel ve hipomanik birisin! Bu seni uzaya götürür ama sesini burada duyuran bizlere yeter ettiğin. Yeter artık bırak bizi. Sen yokken biz vardık burada...”

Elon Musk, Prof. Dr. Arif Verimli

Ünlü bir psikiyatrın Elon Musk’a koyduğu teşhisin ne olduğunu daha iyi anlamak için ‘hipomanik’ ve ‘dürtüsel’ ne demek, ona bakmak lazım.

Dürtüsellik; kısa dönemde az yarar sağlayacak bir durumun, uzun dönemde daha fazla yarar sağlayacak bir duruma tercih edilmesidir. Aslında beyin işleyiş yapısına göre zorunlu tercih olabilir. Örneğin; ‘Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’ olanlar; çabuk olanı arzular, bekleyemez ve

Gönlünü Yunan DJ Sergio’ya kaptıran oyuncu Demet Özdemir’in müzik aşkı onu İtalya’ya kadar uçurdu! Oyuncu, Kanadalı şarkıcı The Weeknd’in Snai La Maura hipodromundaki konserini izlemek için Milano’daydı. Özdemir’in İtalya’da çektirip sosyal medyasında yayınladığı fotoğraflar sadece bizde değil, İtalyan basınında da yer aldı. İtalya basınında Özdemir’in hakkında çıkan haberin özeti şu: “The Weeknd konserine katılan Türk oyuncu Demet Özdemir, öğle yemeğinin ardından arkadaşlarıyla şehrin sokaklarında sohbet ederken görüntülendi. ‘Erkenci Kuş’ dizisinde canlandırdığı Sanem karakteriyle tanınan Demet Özdemir, son aylarda Oğuzhan Koç ile evliliği ve kısa sürede boşanmasıyla gündemde.” 

Özdemir’in İtalya basınında haber olmasının asıl nedeni Can Yaman’la oynadıkları ‘Erkenci Kuş’... Dizi ülkede öylesine sevildi ki bu sayede Can Yaman, İtalya’nın gözde oyuncularından biri oldu. Özdemir o dizide Yaman’ın partneriydi. Özel İtalyan

Aysun Kayacı, NTV’deki ‘Haydi Gel Bizimle Ol’ programında, “Dağdaki çobanla benim oyum eşit mesela, niye?” dediğinde yıl 2008’di.

Aradan 15 yıl geçti, derenin altından çok sular aktı, ama bazı şeyler hiç değişmedi.

Aysun Kayacı’nın bile söylediğine pişman olduğu bu sözün farklı versiyonları üretilip, dolaşıma sokuldu.

24 Temmuz’da bu yılın LGS sonuçları açıklandı. Çok geçmeden Elazığ’ın ilçelerinden Arıcak’ta kışın kasap dükkanlarında babasına yardım eden, yazın ise Akdağ’ın 2 bin 500 rakımlı Kepir Yaylası’nda ailesiyle birlikte hayvancılık ve çobanlık yapan 14 yaşındaki Muhammet Halil Yazar, LGS Türkiye ikincisi oldu.

Aynı gün Şahan Gökbakar, Muhammet Halil Yazar’ın çobanlık yaparken ders çalıştığı fotoğrafı paylaşıp, altına şu tweet’i yazdı:

“Muhammet Halil Yazar bu şekilde çalışarak, LGS Türkiye ikincisi olmuş. Helal olsun. Eğer bize ulaşırsa, eğitim bursu vermek isterim. İletişime mail atması yeterli. rabia@camasirhanefilm.com”

Birkaçı dışında &cced

“Altı senedir birileri, ‘Evlen benimle’ diyor. Tamam da, da’sı var işte. Yalnızlık Allah’a mahsustur, ama bizim gibi maddi manevi özgürlüğünü eline almışların kimseye ihtiyacı yoktur. İşin aslı bu.

Ayrıca çok sıkıcıyımdır, ciddiyetimi bilen bilir, sululukları sevmem. Okur da okurum, piyanonun başından kalkmam, gezip tozmadan ha bire çalışırım, evin içinde bir aşağı bir yukarı gezinirken sürekli mırıldanırım. Ömrümü adadığım bi’ mesleğim var; bu iş yaşa başa bakmaz, yazar da yazarım, şarkı yazmasam hikâye yazar, roman yazar, aranjman yaparım, dikiş dikerim, yün örerim, resim yaparım bir dakika boş duramam. Uykuda dinlenirim sadece.

Huysuz, titiz, düzen ve hijyen manyağı, zor beğenen biriyim; kolay değildir böyle insanlarla yaşamak. Kendime bile kalabalık geliyorum bazen senin haberin var mı bundan; yok. Ya işte bi’ de bunlar var, ‘Ona göre şekerim’ diyecektim de artık o kadar da yıkmayayım dedim hayallerini.”

Uzmanlar ne dedi?

Nazan Öncel’in, sosyal medyasından bu satırlar...

Şarkıcı, bunları yazdı ve söyledi de,

Kahramanmaraş’a depremden sonra ilk kez gittim. 6 Şubat depremlerinin kadim bir şehre nasıl zarar verdiğini ekrandan izlemekle, gidip görmek daha bir farklı, daha bir can acıtıcı...

Kahramanmaraş’a sabah gidip, akşam dönmemin sebebi ise Kırmızı Çocuklar Derneği’nin depremden sonra şehirde açtığı Kırmızı Çatı Çocuk Destek Merkezi’nin faaliyetlerini yerinde görmekti.

Afra Saraçoğlu, Bengü, Beyza Şekerci, Birce Akalay, Burak Deniz, Cansel Elçin, Cemal Hünal, Ege Kökenli, Engin Hepileri, Hande Doğandemir, Hande Subaşı, Hazal Türesan, İlhan Şen, İrem Helvacıoğlu, Keremcem, Nesrin Cavadzade, Özge Gürel, Özge Özder, Özge Yağız, Öznur Serçeler, Saadet Işıl Aksoy, Seda Bakan, Sinem Ünsal ve Vildan Atasever gibi ünlülerin oynadığı tanıtım filminden aklımda yer eden KÇD’nin “Oyun iyileştirir” sloganıyla Kahramanmaraş’ta açtığı KÇÇDM, Kipaş’ın fabrikanın yakınında kurduğu konteyner kentin içinde...

Kapalı alanı 225 m2, oyun parkı bir dönüm olan Çocuk Destek

Oyuncu ve yazar Altuğ Yücel; Sevcan Orhan, Kanal D’deki ‘Şarkılar Bizi Söyler’e katıldığında Sezen Aksu ve Zerrin Özer’i taklit ettiği video’yu paylaşıp, altına şunu yazdı:

“Bu hanımefendinin adı Sevcan Orhan. 15 gün önce bir video’da tesadüfen gördüm, ağzım açık kaldı. Olağanüstü bir taklit yeteneği olan muhteşem bir ses sanatçısı. Ayakta alkışlıyorum.”

Bu tweet’ten 24 saat sonra Sevcan Orhan, Altuğ Yücel’in paylaşımını alıntılayıp,

“Yeni gördüm tweet’i...

Adamı rahat bırakın yahu... O değil de, nasıl tanımazsın beni Altuğ Bey! Şaka bir yana, çok teşekkür ederim beğenilerinize” diye yazdı.

Yücel, türkücünün sevenlerinden gelen eleştiriler üzerine bir tweet daha attı:

“Sayın Sevcan Orhan... ‘Bu hanımefendinin adı Sevcan Orhan’ dedim diye, yemediğim laf kalmadı. Vay efendim, nasıl tanımazmışım. Sitemler dinmek bilmiyor. Sizden ricam, ‘Ben de bu adamı tanımıyorum’ diye yazın, belki sevenlerinize verdiğim üzüntü azalır.”

Trabzon’un Akçaabat ilçesinde peş peşe yaşanan iki olay tamamen tesadüf de olabilir, planlı bir oyunun parçası da...

Trabzon’un bir ilçesindeki iki olayı ‘yerel’ diye geçiştirmek de mümkün değil...

Çünkü vandalın biri, şehir meydanındaki Atatürk Anıtı’na çirkin bir saldırı yaptı. Atatürk düşmanı S.V., balyozla heykelin ayaklarını tahrip etti.

Salı günü yaşanan bu çirkin saldırının ardından Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, yaptığı şu açıklamayla Atatürk Anıtı’na yapılan saldırıyı kınadı:

“Akçaabat şehir merkezinde bulunan Atatürk Anıtı’na yapılan çirkin saldırıyı şiddetle kınıyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’mizin kurucusu ve Türk Milletinin büyük önderidir. Bu tür saldırılar, Türkiye’nin değerlerine ve birlik beraberliğine zarar verir niteliktedir. Atatürk, Türkiye için çok değerli bir lider olduğu gibi, ulusal değerlerimize olan saygıyı da temsil etmektedir.

Yapılan çirkin saldırı

Gülay, o dönem çok popüler olan ve birçok ödül kazanan ‘Damlalar’ programını BRT’de yaptığında 1999 yılıydı...

Aradan geçen 24 yılda köprünün altından çok sular aktı.

BRT (Bayındır Radyo TV), yıllar önce tarih oldu, ama Gülay’ın müzik yolculuğu devam etti.

Şimdiye kadar üçü ‘Damlalar’, ‘Damlalar 2’ ve ‘Damlalardan Seçmeler’ olmak üzere toplam 11 albüm çıkaran şarkıcı, çoklu organ yetmezliğinden kansere kadar bir dizi ciddi sağlık sorunu yaşamasına rağmen müzikten kopmadı.

Farklı zamanlardaki üç ameliyattan sonra kanseri bir kez daha yenen Gülay, geçen yıl daha dingin bir ortamda ve doğada yaşamak için İstanbul’u terk edip, Muğla-Köyceğiz’e yerleşti.

Yaşadığı onca ciddi sağlık sorununa rağmen müzikten kopmayan Gülay Sezer, adıyla özdeşleşen müzik programı ‘Damlalar’la yeniden sevenlerinin karşısında olacak.

‘Gülay’la Damlalar’ programı için TRT Müzik’le anlaşan sanatçı,