“Galatasaray’da ilk maçımı oynadıktan sonra Türk futbolunun duayenleri, ‘Şımarır’ diye yazdı. Galatasaray kaptanı oldum, ‘Yapamaz, olmaz’ dediler. Atletico Madrid’e gittim, ‘Avrupa’da oynayacak kapasitesi yok. Zaten GS’da sekiz maç oynamıştı’ dediler. Atletico Madrid’de iki sene geçti, ‘Bi bakalım’ dediler. İkinci sene oldu ‘Tamam da seviyesi Atletico Madrid seviyesi, daha fazlasına gidemez’ diyorlardı. Barcelona’ya geldim ‘Sponsor transferi oldu’ hikayesini başlattılar. Barcelona’da oynamaya başladım, ‘Az maç oynuyor’ diyorlar. Hep diyecekler... Çünkü hayatta söyleyenlerle yapanlar arasında fark olmalı. Ben hayatımda doğduğum an saygıyı kazanmadım. Bizim ülkemizde sıkıntımız bu. Sana saygı duymaları için her saniye mücadele etmen gerek Türkiye’de. Oysa her insan doğduğundan itibaren saygıyı hak eder.”
Özlem Gürses Tatar’ın ‘Bazen Olmaz’ kitabındaki bu sözlerin sahibi Arda Turan…
Toplum olarak maalesef, aramızdan sıyrılıp yukarı çıkanı bir şekilde paçasından tutup aşağı indirmek gibi pis bir huyumuz olduğu için milli futbolcu, siteminde yerden göğe kadar haklı… Arda Turan’ın yanlışları yok mu?
Olmaz mı!
Sonuçta, zaafları kadar güçlüdür her insan…
Arda’nın zaaflarından biri de özel
Gazetemiz Milliyet’in 67’nci kuruluş yıldönümünü kutladık önceki gece. Demirören İstiklal Palas Otel’deki törende Milliyet’te 10, 20, 25, 30, 40 ve 50 yılını dolduranlar da “Kıdem Ödülleri”ni aldı.
Milliyet’te çeyrek asır geçirmiş biri olarak 25’inci Yıl Onur Belgesi’ni alanlardan biriydim. 56 yaşında biri için 25 yıl aralıksız aynı gazetede çalışmak önemli... Neredeyse ömrümün yarısına eş değer bir süre bu... Ancak Sami Abi’nin (Kohen) Milliyet’e başladığı günden bu yana geçen süreye oranla lafı bile edilmez bizim 25 yılın...
Çünkü Sami Abi tam 62 yıldır Milliyet’te... Demirören Holding Yönetim Kurulu Üyesi Meltem Demirören Oktay’dan hizmet ödülünü aldıktan sonra Kohen, “Sadece Türkiye’de değil, dünyada da ulusal bir gazetede kesintisiz 62 yıl çalışan benden başka kimse yok” dedi.
Sami Abi mütevazı biri... Başkası olsa Guinness’e çoktan başvurup Rekorlar Kitabı’na girmişti. Bu konuyu sorduğum Sami Abi, “Guinness’e başvurmak hiç aklıma gelmedi” dedi, ama o görev Guinness’in Türkiye temsilcisine düşüyor şimdi. Şimdiye kadar hiçbir gazeteciye nasip olmayan Sami Kohen’in rekoru Guinness Rekorlar Kitabı’nda hak ettiği yeri almalı.
MODA VE HAZIR GİYİM IĞDIR’A ÇIKARMA YAPTI
Perşembe gününden
Her salı akşamı ATV’de yayınlanan ve reytinglere damgasını vuran “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” (EDHO) bol sürprizli bir dizi... Diziye bu sezon ‘konuk oyuncu’ olarak katılan Meryem Uzerli, ‘EDHO’da CIA ajanı “Suzan” rolünde.
Dizinin senaristleri hayatta kalabilmesi için tek yönlü bilet kesip, Amerika’ya gönderdi “Suzi”yi. Hal böyle olunca Meryem Uzerli fanlarında bir merak, bir merak:
“Meryem Uzerli’nin ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’daki misafir oyunculuğu bitti mi?”
Soru bilmediğim yerden çıkınca, doğrusunu öğrenmek için bilginin kaynağına başvurdum. Aldığım son bilgi şudur:
“Suzi” Amerika’dan gelecek ve “İlyas” (Ozan Akbaba) aşkı tam gaz sürecek!
ANADOLU’NUN CAZİBE MERKEZLERİNDEN IĞDIR
Bir şehre gittiğimde orayı tanımak için yaptığım ilk şeylerden biri şudur:
Türkiye’nin 10 ünlüsünün başarısızlık hikâyelerini anlattıkları Özlem Gürses Tatar’ın “Bazen Olmaz” adlı kitabını çıkar çıkmaz aldım.
Bir kafede oturdum, filtre kahvemi aldım ve Cem Yılmaz, Ali Sabancı, Arda Turan, Cem Boyner, Hanzade Doğan Boyner, Muhtar Kent, Abdulkadir Konukoğlu’nun başarıya giden yoldaki hayal kırıklıklarını okumaya başladım.
Hepsinin ilginç başarısızlık hikâyeleri var. Cem Yılmaz’ın başarısız olduğu tek konusu ise müzisyenlik... İşte sanatçının bu konuda anlattıkları:
“Karşınızda başarısız bir müzisyen var. Çocukluğumda en büyük hayalim müzisyen olmaktı, ama olmadı.
Şarkı söylemekle ilgilenmedim, müzikle uğraşmak, üretmek hayalimdi.
7 yaşında mandoline başladım.
Telli enstrümanları, vurmalı enstrümanları denedim. 13-14 yaşında piyano kursuna gittim. Kursta öğretmenim genç, güzel bir kızdı. Bizim de kızlara ilgi duymaya başladığımız yaşlar tabii.
İlk derste dedi ki, ‘Koy bakalım parmaklarını klavyenin üzerine’. Heyecanla ellerimi piyanonun üzerine koydum. ‘Ayy sen tırnaklarını mı yiyorsun?’ dedi. Evet dedim çaresizce. İlk ve son konuşmamız da bu oldu zaten, bir daha gitmedim.
İnternet televiz-yonculuğunun dünya lideri Netflix, birkaç gün önce ilk orijinal Türk dizisini çekeceğini duyurdu. 22 Eylül 2016’da Çırağan’daki yemekte buluştuğumuz platformun kurucusu ve CEO’su Reed Hastings’in deyimiyle “uykusuz nesiller yaratan” Netflix’e diziyi çekecek şirket belli; O3 Medya...
Ancak dizinin konusu ve kadrosu hakkında henüz bir açıklama yapılmadı. Çünkü proje henüz senaryo aşamasında...
O3 Medya’nın sekiz bölümünü tamamlayıp Netflix’e gönderdiği aksiyon ve dram ağırlıklı senaryo şöyle:
Amerikalı bir baba, IŞİD’e katılan oğlunu bulup kurtarmak için Türkiye’ye gelir ve Güneydoğu’ya geçer. Baba, bölge halkından aldığı destekle Irak’a geçer ve IŞİD’e katılır.
Kısa sürede terör örgütünün önemli militanlarından biri olan babayı IŞİD, haremine verdiği esir kadınlarla ödüllendirir.
Baba; kadınlardan birinin Alman olduğunu, onun da çocuğunu kurtarmak için IŞİD’e katıldığını öğrenir. Sonrasında olacaklara dair bilgim de var, ama sürprizi bozmamak ve senaryo değişirse ofsayta düşmemek için yazmıyorum.
SALMA HAYEK’TEN ALINACAK DERSLER
THY’nin Skylife dergisinde okuduğum Salma Hayek söyleşisinden iki konu dikkatimi çekti. Oyunculuğa tiyatroyla başlayıp sonra dizi ve filmle
Şimdiye kadar birçok reklam filmi, ‘Komedi Dükkanı’, ‘Müdür N’aptın’, ‘Ben Söylerim’ gibi TV programlarına imza atan 25 Film, dizi işine girdi. Haziran sonu, temmuz başı gibi FOX’ta yayınlanması planlanan ‘Deli Gönlüm’ dizisinin çekimleri Antakya’da başladı. Tarihi dokusu ve yemekleriyle ünlü Antakya’daki sete gittim, dizinin başrol
oyuncuları Murat Ünalmış ve Tuvana Türkay’la konuştum.
Rahşan Çiğdem İnan’ın senaryosunu yazdığı, Berat Özdoğan ve Selim Demirdelen’in yönettiği dizinin ana çekim mekanı Yayladağı ilçesine bağlı Şenköy. Dizi başladığında izleyenlere bu köy tanıdık gelebilir. Çünkü ‘Kasaba’ dizisi için yapım ekibinin meydanı gören bütün yapılarını restore ettirdiği köy burası... ‘Deli Gönül’ün 85 kişilik ekibi, senaryo gereği burada 20-21 gün çekim yaptıktan sonra İstanbul’a dönecek. İstanbul’daki 20 günlük çekimin ardından birinci bölüm tamamlanacak. Tahmini 40 günde bitecek çekimler, 120 dakikalık birinci bölüm olarak FOX’ta yayınlanacak.
‘KLARNET ÇALIYORDUM, BAĞLAMA ÖĞRENİYORUM’
Antakya’da başlayan birinci bölümün çekimleri niye İstanbul’da devam edecek?
Anadolu’da başlayıp birkaç bölüm sonra İstanbul’da süren diziler genelde reyting kaybına uğrar. Çünkü seyirci,
Yakında FOX’ta başlayacak “Deli Gönül” dizisi için gittiğim Hatay’ı gezerken önce Yılmaz Erdoğan’ın 11 Mayıs’ta şehirde sahneleyeceği “Münaşaka”nın afişlerini gördüm. Çarşıda dolaşırken BKM ekibinden Koray Köse’yle karşılaştım. Köse, Erdoğan’ın gösteriden bir gece önce Antakya’ya geleceğini, akşama şehrin meşhur kebapçılarından birinde kızı Berfin’le hazırladıkları TV programı için çekim yapacaklarını söyledi.
Köse, restoran aramaya gitti, biz Antakya’nın en meşhur künefecisine... “Deli Gönül”ün başrol oyuncuları Murat Ünalmış ve Tuvana Türkay, afiyetle yedikleri künefeyi övdükçe övdü. Ona rağmen ucundan tadına bakayım demedim.
‘Organize İşler 2’nin senaryosu tamam!
Akşam yemeği için çarşıdaki Konak Restoran’a gittik. Setin üstündeki masanın etrafında kameraları görünce sordum:
Yan masadaki kameralar niye?
Meğer baba - kız, Hatay mutfağının lezzetlerini tatmak için aynı restoranı seçmiş.
Çok geçmeden kızı Berfin’le restorana gelen Erdoğan’la ayaküstü sohbet ettik. Erdoğan’a önce, “Organize İşler 2” filminin senaryosunu bitirip bitirmediğini sordum. “Senaryo tamam” diyen Erdoğan’dan “Yol Güzel” programı hakkında da bilgi aldım.
28 Eylül - 1 Ekim 2017 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı bir ilke ev sahipliği yapacak.
Şimdiye kadar birçok büyük projeye imza atan Rabia Bakıcı Güreli (İkon Events), Selim Sefada (Sefada Entertainment) ve Serkan Altıner’in (Salt İletişim), birlikte düzenleyecekleri TVCON’la hedefleri, “Hayal ettirenlerle hayal edenleri” bir araya getirmek.
Televizyon yıldızlarıyla seyircileri buluşturacak “Televizyon Festivali” TVCON’da neler mi yapacak? Önceki gün bir araya geldiğim üç ortağın TVCON’a dair anlattıkları özetle şöyle:
“Televizyon Festivali” TVCON’da format satışı olmayacak. Öğrencilerin 20, yetişkinlerin 40 lira ödeyerek gireceği TVCON’da her kanala eşit yer verilecek.
İki bin kişilik büyük salonda her TV kanalına üç workshop hakkı tanınacak. TV kanalları etkinliklerde yeni projelerini tanıtacak ve ekran yıldızlarıyla hayranlarını buluşturacak. TV izleyicileri, dizilerin sadece oyuncularıyla değil, yönetmenleri, senaristleri ve yapımcılarıyla da sohbet etme, merak ettiklerini sorma hakkını elde edecek.
Dünyada benzerleri yapılan, ama Türkiye’de ilk kez düzenlenecek TV Festivali’ne bilet alıp girenler, isterlerse greenbox’la sevdikleri dizi