Şimdiye kadar birçok reklam filmi, ‘Komedi Dükkanı’, ‘Müdür N’aptın’, ‘Ben Söylerim’ gibi TV programlarına imza atan 25 Film, dizi işine girdi. Haziran sonu, temmuz başı gibi FOX’ta yayınlanması planlanan ‘Deli Gönlüm’ dizisinin çekimleri Antakya’da başladı. Tarihi dokusu ve yemekleriyle ünlü Antakya’daki sete gittim, dizinin başrol
oyuncuları Murat Ünalmış ve Tuvana Türkay’la konuştum.
‘KLARNET ÇALIYORDUM, BAĞLAMA ÖĞRENİYORUM’
Anadolu’da başlayıp birkaç bölüm sonra İstanbul’da süren diziler genelde reyting kaybına uğrar. Çünkü seyirci, alıştığı o dokunun değişmesini yadırgar. Biz bunu önlemek için ilk bölümü Antakya ve İstanbul’daki çekimlerle harmanlayacağız. Böylece yabancılık hissetmeyecek seyirci.
Tuvana Türkay’la daha önce de oynadınız.
Tuvana ile ‘Yer Gök Aşk’ dizisinde 2.5 yıl beraber oynamıştık. İki başrol oyuncusunun yeni bir projede bir araya gelmesi ne kadar dezavantajsa, daha önce birlikte çalışmış olmaları o denli avantaj.
‘Deli Gönül’deki rolünüzü anlatır mısınız?
18’inci dizim bu. Şimdiye kadar dizilerde çoğunlukla ‘kahraman’ı oynadım. Bu sezon da böyle roller geldi, ama kabul etmedim. ‘Deli
Gönül’deki Kadir, kahraman değil. Kasabasında edebiyat öğretmenliği yapan biri olduğu için cezbetti beni. Klarnet çalıyorum, dizide türkü söyleyeceğim için Serkan Uz’dan bağlama dersleri almaya başladım. Tuvana ise zengin ailesinden habersiz müzik öğretmenliğine başlayan Fatma Nurhan’ı canlandırıyor. İlk görev yerinde Kadir’le tanışıyor ve aralarında imkansız bir aşk başlıyor.
‘MUTFAK FARESİ OLDUM’
Rolünüzü anlatır mısınız?
Anadolu’daki çocukların kendisine ihtiyacı olabileceğini söyleyince, babasından gizli formasyon sınavlarına giriyor. İlk görev yeri Hatay’da Kadir’le tanışınca da hayatı değişiyor.
Senaryoda sizi çeken ne oldu?
Şimdiye kadar oynadığım hiçbir karaktere benzemiyor. Beni çok besleyecek bir hikaye ve karakter. Dizide her karakterin tıkanmayan samimi bir hikayesi var; bu çok önemli. Bu dizide boş boş bakışmalar yok. Her sahnenin, her cümlenin altı dolu ve anlamlı. Ekip mükemmel çalışıyor. Hepsi işinin ehli. En önemlisi enerji. Kimsenin yüzü düşmüyor.
Nelerle karşılaştınız Antakya’da?
Antakya’da bol bol duvar yazısı gördüm, çok hoşuma gitti. Ummadığım yerlerden çıkan çok önemli tarihi yapılar, arkeolojik müzeler var. Uzun zamandır hasretini çektiğim sıcacık insanlar.
İyi geliyor insanlığıma, ruhuma. Tabii yemekleri... Geldiğimden beri mutfak faresi gibi oldum. Sürekli bir şeyler tırtıklıyorum, gerçekten çok lezzetli her şey.