İstanbul cemiyet hayatının önde gelen isimlerinden Kemal Gülman’ın “İş’ten Hikâyeler Tecrübelerim, Tavsiyelerim” kitabı, bir insanın sıfırdan Türkiye’nin sayılı iş insanlarından biri oluşunu, zirveye çıkmak kadar zorlu bir yarış olan yıllarda orada kalmanın sırlarını anlatan bir yayın…
Atatürk’ün armağanı Cumhuriyet’in imkânlarıyla 70 yıl boyunca doğduğu topraklara katkı sunmanın gururunu yaşayan Gülman’ın, gelirini Türk Eğitim Vakfı’na bağışlayacağı kitabını yazma sebebi şu:
“Kemal Gülman’ın hikâyesinden çocuklarım, torunlarım ve özellikle de genç iş insanları kendileri için tek bir faydalı not dahi çıkarsa, kitap hedefine ulaşmış, yerini bulmuş olacaktır.”
Balat’ta dünyaya gelen Musevi bir ailenin oğlu Gülman’ın iş hayatına atılmadan önce ne sermayesi vardı, ne de iyi bir eğitimi. İlk şirketini 1957’de kuran 1932 doğumlu Gülman, zamanla Türkiye’nin sayılı gruplarından biri olduğunu kitabında şöyle anlattı:
“Sıfırdan başladım. Hiçbir şey bilmeyen bir çocuktum. Öğrendim, tatbik ettim. Ülkemde sanayinin gelişimi için ihtiyaç duyulan ne varsa aradım buldum, ‘bulunamaz’ denileni de buldum, getirilmeyeni getirdim. Hem memlekete hizmet ettim, hem istikbalimi kazandım. Çocuklarıma bir gelecek bırakabildim.
Ayaklarımın altındaki halıyı çekmek isteyenler de olmadı değil, sarsılmadım da diyemem, ama düşmedim.
Doğruluk ve dürüstlük her zaman kurtarıcım oldu.
Tıpkı babam gibi sakin ve yumuşak olmanın, konuşmaktan çok dinlemenin ekmeğini çok yedim. Biliyor gibi görünmektense, ‘bilmiyor’ denilmesini tercih ettim. Bu beni daha zayıf değil, daha güçlü kıldı.
Çatışma yaratmadım, çatışma olan yerden kaçtım. Haysiyetimi tehdit eden bir durum olmadığı sürece, en karlı anlaşmanın her zaman uzlaşma olduğuna inandım. Uzlaştığım hiçbir konuda kararımdan pişmanlık duymadım.”
1930’da soyadları değişti
“Kemal Gülman, iyimserliği kendine iş edinmiş bir insan. Babam 1930’da Levi soyadını bırakıp Gülman soyadını alan dedeme bir gün neden bu soyadı tercih ettiğini sormuş.
‘Çocuklarım, torunlarım hep gülsün diye. Gülmeyi unutmasınlar. Hayat şartları ne getirirse getirsin gülmeyi vazife olarak görsünler diye’ demiş dedem.
Dedemin bu sözünü babamdan aldım, adeta yaka kartı yaptım, yakama astım. Hayatım boyunca bu söze sadık kalmaya gayret ettim.”
Dale Carnegie’nin kitabı rehberi oldu
Kemal Gülman’ın kitabında gençlik yıllarında okuduğu kitabın kendisine nasıl rehberlik ettiğine dair bir bölüm var. 1930 yılında çıktığında 30 milyondan fazla satarak rekor kıran ABD’li yazar Dale Carnegie’nin “Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı” kitabını okuduğunda 16 yaşında olan Kemal Gülman, yazarın “Söz Söyleme ve İş Başarma Sanatı”, “Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak” ile “İşlet Kafanı Doldur Keseni” kitaplarının ufkunu açan eserler olduğunu yazdı ve ardından ilave etti:
“Bizim son yıllarda Gülman Group olarak en önemli hedeflerimizden biri ileride iyi bir start-up yatırımcısı olmak. Kendimizi buna hazırlıyoruz. Dünyanın farklı memleketlerinden, yenilikçi fikirleriyle iktisadi değer yaratma potansiyeli olan birçok şirkete yatırım yapmak istememizin ardında bile benim Dale Carnegie’den öğrendiklerim var.”
Gençlere altın öğütler
90 yıllık ömrünün 70 yılını başarılı bir iş insanı olarak geçiren Kemal Gülman’ın kitabında gençlere, özellikle de ticarete atılacak olanlara altın öğütleri var…
Kitabın o bölümünde, “Biliyorum bu anlattıklarım ya da benzerlerini çokça duyuyorsunuz. Garanti arıyorsanız, ben varım. Bende tuttu, sizde neden tutmasın? Bunları 90 yaşındaki bir adam söylüyor. Her sabah en az bir saat jimnastik yapan, mevsim yaz ise yüzen, her gün işle ilgili neler yapabilirim diye kafa yoran bir adam” diye yazan Gülman’ın genç girişimcilere tavsiyeleri şunlar:
Eğer kasayı birine emanet ediyorsanız, adı üstünde emanet olduğunu ne siz unutun ne de ona unutturun. Ayıp değil, günah değil.
Bazen sorarlar, ‘İşin nedir?’ diye. ‘İşim sempatidir’ derim. Hayata sıfırdan başladığım, bir okul bitirip, elimde diplomayla bu işi ben bilirim diyemediğim ve aileden bir sermayem olmadığı için her kapıyı iyilikle, dürüstlükle, muhabbetle, insanlarda yakın durarak açtım.
İş örgütlerine girmedim, çünkü çalışmaktan bu tür işlere ayıracak vaktim yoktu. Ayrıca bu tür kurumların başına geçenler ya tamamen bu işe vakit ayırıyor, işlerini aksatıyor ya da işine fayda sağlamak için siyasetin rüzgârında bir o yana bir bu yana sallanıyorlardı.
Sosyal amaçlı faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarında ise sadece bağışçı olarak kalmayı tercih ettim.
Ne yapıp edin, muhakkak geceleyin yedi saat uyuyun. Yemenize, içmenize dikkat edin. Çok yemekten kaçının. Fazla kilolardan kaçının, faydası yok, zararı var.
Hayal gücünüzü kuvvetli tutun. Bakkaldan süt almaya gidecekseniz, daha yola çıkmadan en güzel sütü bulacağınızı hayal edin. Hiçbir gün hayal etmekten vazgeçmedim.
Pozitif olun. İster bir hekime danışın, ister kendi kendinizi terbiye edin, ama pozitif olmayı başarın.
Dans edin. Dans vücudu dinç tutar, yaşlanmayı geciktirir.
Toplumun ihtiyaçlarını anlamanın bir yolu da düzenli gazete okumaktır. Hayatım boyunca Resmi Gazete’yi takip ettim, gazetelerden iktidarı destekleyenleri de muhalif olanları da satır atlamadan okudum. Meseleleri iki taraflı değerlendirmenin, siyasetten aldığım sinyallerle, ortamı koklayarak işle ilgili tasarruf ve tedbirlerimi planlamanın daima faydasını gördüm.
Hayalleriniz sınırsız, planlarınız imkanlarınız dâhilinde olsun.
Her insan, her işi yapamaz, kabul edin.
Büyüklerinizdeki hazineden yararlanın, onların fikrine başvurun.
Okudukça bilginiz de hayal gücünüz de kuvvetlenir, okuyun.
“Kapalı ağza sinek bile girmez” derler, boş durmayın, çalışın.
İyi gözlem yapın, ısrarcı ve takipçi olun.
İyi fiyattan satacağınız malın peşine düşün.
Ehliyet verdiğiniz insana cesaret de verin, destekleyin.
Lisan öğrenin, dünyayı takip edin, rapor okuyun.
Yeni iş alanları için bir gözünüz ABD’de, diğeri Çin’de olsun.
Etrafınıza bakın, bakın bakalım kim ne yapıyor?
Riski dağıtın, çeşitlilik iyidir.
Sağlam hukukçularla çalışın, danışmanlarınızdan yararlanın.
Aile şirketinde sizden sonra gelecekleri yönetime hazırlayın.
Küsmeyin, iş yaşamında küslük olmaz.
Birlikte yaşlanacağınız iş insanlarını seçin, onlara vakit ayırın.
Son söz olarak Kemalce bitirelim. Gülün kardeşim, gülmekten vazgeçmeyin. Gülmeyenin şansı da gülmez! Kalın sağlıcakla...
GÜNÜN SÖZÜ
“Ahlak konusunda en önemli dersler kitaplardan değil, yaşanan deneyimlerden alınır.” (Mark Twain)