ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’a gittiği gideli, Demokrat Partililerden çektiği kadar hiç kimseden çekmemiştir diye düşünüyorum. Zira, Başkan Trump ne adım attıysa, başta Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi olmak üzere Demokrat mevkidaşlarıyla hep sorunlar yaşadı. Net olan ise, Amerikan siyasetinde seviyesizliğin arttığı... Pelosi, Başkan Trump için “Hidroksiklorokin gibi tartışmalı bir ilacı almak iyi fikir değil. Trump hastalık derecesinde şişko!” ifadesini kullanırken, Başkan Trump da, “Pelosi hasta bir kadın, ciddi akıl sağlığı problemleri yaşıyor” yanıtını verdi.
Demokratlar, Kovid-19 ile mücadelede Başkan Trump’ın başarısız olduğunu ve ekonominin kötüye gittiğini savunarak, avantaj elde etmeye çalışıyor. 3 trilyon dolar tutarındaki “Kahraman Tasarısı” yani yeni ekonomik yardım paketi, geçen hafta Nancy Pelosi önderliğindeki Temsilciler Meclisi’nden büyük bir çoğunlukla geçerken, Senato’ya geldi. Ancak konuştuğumuz Cumhuriyetçi senatörler, tasarıyı Senato’dan
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının merkezi olan ABD’de sular bir türlü durulmuyor. Beyaz Saray Kovid-19’la Mücadele Görev Gücü’nün kriter olarak kullandığı modellemelere göre, 1 Haziran’a kadar hayatını kaybeden ABD’lilerin sayısının 100 bini geçmesine kesin gözüyle bakılırken, vaka sayısı da bu hafta içinde 1.5 milyonu aşmış olacak. Gelin görün ki, Başkan Donald Trump ve Cumhuriyetçi Parti ile Demokratlar arasındaki kavgalar yüzünden Kovid-19’la mücadele politik bir hal aldı.
Başkan Trump “Aşı bulunsun, bulunmasın, ölü sayıları artsın ya da artmasın, artık ülkeyi tekrar normale döndürmek için her yeri açacağız!” derken; Demokrat kanat da “Trump kesinlikle hata ediyor, tedbirler gevşetilirse insanların hayatı tehlikeye girecek” görüşünde ısrar edip, ulusal medya gruplarının da desteğiyle baskı oluşturmaya çalışıyor. Bu arada Trump karşıtları, New York’un ünlü Times Meydanı’na yüzbinlerce dolar harcayıp “Trump Ölüm
Yeni tip koronavirüs vakalarının en yüksek olduğu ve ölü sayısının giderek arttığı ABD’de, son dönemde bazı eyaletlerde “Kovid-19 partileri”nin yayılmaya başlamasına tepkiler büyüyor. Özellikle Washington, Kentucky, Kaliforniya gibi eyaletlerde yapılan partilerde, virüs taşımayanların amacının, Kovid-19 hastalarıyla bir araya gelerek “virüse yakalanıp, atlatma sürecini hızlandırmak” olduğu ortaya çıktı. Birçok resmi yetkili, bu partileri yapanlara uyarı mesajları yollarken, bazı temsilciler, katılımcıların virüsü kasten yaymak istediklerine dair bir kanıta rastlanmadığını belirtiyor. İşin ilginç yanı, geçmişte bazı aileler çocuklarını “su çiçeği partileri”ne götürerek, onların su çiçeği geçirenlerle temas etmelerinin “bağışıklık geliştirmek için iyi bir yöntem olacağı” fikrine inanmıştı.
Toplum sağlığını da tehlikeye atan bu tarz grupların varlığı pek şaşırtıcı değil tabii. Zira, havaların ısınmasıyla birlikte büyük şehirlerde maskesiz ve toplu halde gezen
Yaklaşık 2.5 haftadır ABD’nin 26 eyaletinde bazı aşırı gruplar, “Evde kal” uygulamasının kaldırılması için protestolar yapıyor. Bazı protestolar, Washington eyaletinde olduğu gibi 2 bin 500 kişinin katılımıyla gerçekleşirken, bazıları da Teksas’ta olduğu gibi 300 kişiyle düzenleniyor. Amerikan medyasının gündeminde, bu hafta Kaliforniya’daki birçok sahili kapatma kararı alan Valiyi protesto için uzun süre yolu trafiğine kapatan göstericilerin yanı sıra Alabama’da çocuklarıyla birlikte saatlerce eyalet binası önünde bekleyen gruplar vardı.
Gelin görün ki, bu protestolarda en fazla dikkat çeken Michigan oldu. Yüzlerce protestocu, önce masum şekilde eyaletin kongre binası önünde gösteri düzenlerken, bir kısmı kongre binasına yönelerek eylemlerini burada sürdürdü. Söz konusu eylemciler arasında silahlı kişilerin olmasıysa, olayın vahametini gösterdi. Eyalet senatörlerinden Dayna Polehanki “Tam üzerimizde silahlı göstericiler var. Bazı meslektaşlarım çelik yelekle korunmaya
Yeni tip koronavirüs salgınında vaka sayısı 900 bini, hayatını kaybeden ABD’li sayısı da 50 bini geçmiş durumda. Salgın sadece sosyal ve kültürel değil, ekonomik alanda da ciddi şekilde alarm veriyor. Son 5 haftada 26 milyon ABD’li işsizlik başvurusunda bulundu ve bu sayının 30 milyona ulaşması bekleniyor.
AP ve NORC Halkla İlişkiler Araştırmaları Merkezi’nin anketine göre, Amerikalıların yüzde 63’ü, ülke ekonomisinin “zayıf” olduğu görüşünde. Gidişatın kötülüğü, gelir kayıpları, maaşların düşürülmesi, ücretsiz izin, çalışma saatlerinin azaltılması veya işini kaybetme gibi durumlardan kaynaklanıyor. Salgın başladığında iş sahibi olan yetişkinlerin yüzde 23’ü, kendileri ya da ev halkından birinin işten çıkarıldığını söylüyor.
Petrol fiyatlarının tarihte ilk kez “eksi”ye düşmesi de, krizin derinleştiğini gösterdi. Kovid-19 salgını nedeniyle petrol talebinin düştüğü ve çıkarılan petrolü depolayacak yerin kalmadığı gözler önüne serildi. Başkan Donald
ABD Başkanı Donald Trump ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) arasındaki “Kovid-19 savaşı”, son bir haftadır dünya gündemini işgal ediyor. Başkan Trump, DSÖ’ye verilen desteğin askıya aldığını açıklarken, 60 ila 90 gün içinde bir değerlendirme raporunun çıkması ve örgütle iplerin tamamen kopup kopmayacağının belli olması bekleniyor. Trump, nasıl son iki yılda ülkesini UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) ile UNHCR (BM Mülteciler Yüksek Komiserliği) üyeliğinden çıkarmışsa, aynı şekilde DSÖ ile üyeliğini bitirip, desteğini tamamen kesecek gibi görünüyor. BM ile DSÖ dışında, ABD’de de Trump’ın salgınla mücadele sırasında böyle bir karar almasının yanlış olduğunu ifade eden bir kesim olduğunu da hatırlatmak gerek.
Aslında Başkan Trump, “Ben yılda yaklaşık 500 milyon dolar katkı verirken, Çin 42 milyon dolarla, DSÖ’yü elinde oynatıyor” söyleminde haksız değil. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020-2021
En ölümcül ayı geçiren ABD’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 20 bini aşmış durumda. Neredeyse geçen haftadan beri günde ortalama 2 bin ABD’li hayatını kaybediyor.
Ülke koronavirüsle mücadelesini sürdürürken, Amerikan sağlık sistemi de tekrar sorgulanmaya başladı. New York Valisi ve Belediye Başkanı, neredeyse her gün eksik yatak kapasitesinden, yetersiz solunum cihazları ve kısıtlı sağlık çalışanı olmasından şikayetçi.
Başkan Donald Trump ise, geçmiş dönemlerdeki sağlık sisteminde yapılan hataları ve çalışmayan yönleri eleştiren açıklamalarda bulunuyor. Hatta Trump, eksiklikleri giderebilmek amacıyla, 1950’de çıkarılmış “Savunma Üretimi Yasası”nı devreye alıp özel şirketlere ihtiyaç duyulan tıbbi malzemeleri üretmeleri emri verdi.
Peki, tüm bunlara neden olan Amerikan sağlık sistemi hakikaten çöktü mü?
ABD’de sağlık konusu, her başkanlık seçiminde gündeme gelir. Hatta sağlık politikaları, her yönetimde farklı adımlarla
Dünyanın en çok turist çeken ve ABD’nin de gözbebeği olan şehirlerinden New York’a koronavirüs salgını nedeniyle “nazar değdi” diyebiliriz. ABD genelinde hayatını kaybedenlerin sayısı 10 bine yaklaşırken, bunun yarısı New York’ta yaşandı.
Peki neden New York’ta bu denli fazla vaka ve kayıp var?
Eyalet Valisi Andrew Cuomo, bunu, New York’un tüm dünyadan ziyaretçi çeken önemli bir şehir olması ve çok iç içe yaşayan bir toplumsal yapısının bulunmasına bağlıyor. Hatta Vali Cuomo, koronavirüsün New York’a çok daha önceden gelmiş olabileceğini de belirtiyor. Yani virüsün, Vuhan’da ilk kez ortaya çıkar çıkmasının ardından, Avrupa’dan da önce New York’a gelmiş olma ihtimalinden de bahsediyor.
Biraz da, New York’taki gözlemlerimden bahsedeyim. Geçen hafta, New York sokaklarında maskeyle dolaşma imkanım oldu. Sadece ambulans ve siren seslerinin olduğu New York sokakları resmen tanınmayacak halde. Yüzbinlerin aktığı Times Meydanı’nda sadece 5 kişi gördüm