Yaklaşık 2.5 haftadır ABD’nin 26 eyaletinde bazı aşırı gruplar, “Evde kal” uygulamasının kaldırılması için protestolar yapıyor. Bazı protestolar, Washington eyaletinde olduğu gibi 2 bin 500 kişinin katılımıyla gerçekleşirken, bazıları da Teksas’ta olduğu gibi 300 kişiyle düzenleniyor. Amerikan medyasının gündeminde, bu hafta Kaliforniya’daki birçok sahili kapatma kararı alan Valiyi protesto için uzun süre yolu trafiğine kapatan göstericilerin yanı sıra Alabama’da çocuklarıyla birlikte saatlerce eyalet binası önünde bekleyen gruplar vardı.
Gelin görün ki, bu protestolarda en fazla dikkat çeken Michigan oldu. Yüzlerce protestocu, önce masum şekilde eyaletin kongre binası önünde gösteri düzenlerken, bir kısmı kongre binasına yönelerek eylemlerini burada sürdürdü. Söz konusu eylemciler arasında silahlı kişilerin olmasıysa, olayın vahametini gösterdi. Eyalet senatörlerinden Dayna Polehanki “Tam üzerimizde silahlı göstericiler var. Bazı meslektaşlarım çelik yelekle korunmaya çalışıyor” açıklamasını yaparken, bu durum, “kendi halkı tarafından seçilen temsilcilerin, yine kendi halkından korunmak için çelik yelek takması” nedeniyle ABD demokrasi tarihine bir ilk olarak geçti.
İşin ilginci, Michigan yasalarına göre silahınızla kamu binalarına elinizi kolunuzu sallayarak girebiliyorsunuz... Bu yüzden de ABD’de yılda ortalama 39 bin kişi “sorumsuz bir şekilde” silahlı saldırılarda hayatını kaybedebiliyor.
Aslında Michigan, ABD genelinde protestoları tetikleyen ilk eyalet. 15 Nisan’da ekonominin yeniden açılmasını talep eden protestocular, “Trafiği Tıkama Operasyonu” adıyla bir gösteri gerçekleştirmişti. Yapılan silahlı protestonun ana sebebiyse Michigan Valisi Gretchen Whitmer’in, Kovid-19 kısıtlamalarının uzatılmasını talep etmesiydi. Vali, tepkilere aldırmadan, karantina uygulamasının 28 Mayıs’a kadar süreceğini açıkladı. Aslında Vali, kendi açısından haklı. Zira Michigan eyaleti, 42 bin kesinleşmiş vaka ve 3 bin 800 can kaybıyla Kovid-19 salgınında en kötü durumdaki 7. eyalet.
Aslında ABD, Kovid-19 salgınında politize olmuş durumda. Başkan Donald Trump ile Demokrat Partili valiler arasından bir ayı aşkındır pek çok konuda tartışmalar gündemdeydi. Trump, bilhassa Michigan Valisi Gretchen’nın çok sert tedbirler almasına tepki göstererek, “Michigan’ı özgürleştir!” mesajı yayınlamıştı.
Protestocuların ortak özellikleri
Eyalet Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler, Vali Gretchen’ın yetkilerini kısıtlamak ve kısıtlamaların tarihini uzatma kararının iptaline uğraşıyor. Yani, Kovid-19 ile mücadelenin aynı zamanda birçok eyalette iki farklı parti temsilcileri arasındaki rekabete de sahne olduğunu söyleyebiliriz.
Öte yandan protestocuların ortak yanları var. Başkan Trump’a yakın olmaları, aşırı sağ grupta yer almaları, “Bize bir şey olmaz, işimize dönelim” demeleri, sosyal mesafe kurallarına uymamaları, maske takmamaları ve gelir düzeyi düşük kesimden olmaları en belirgin özellikleri...
ZOR GÜNDE MÜTTEFİKE ANLAMLI DESTEK
Türkiye, Kovid-19’la mücadele kapsamında 57 ülkeye tıbbi malzeme yolladı. Geçen hafta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başkan Donald Trump arasındaki görüşme sonrası iki gün içinde hazırlık yapıldı, ABD’ye iki ayrı askeri kargo uçağıyla tıbbi malzeme yollandı. Burada bazı önemli noktaları vurgulamak istiyorum:
- Malzemelerin rekor bir hızda ulaştırılması dikkate değerdi,
- Federal düzeyde Türkiye, ABD’ye malzeme yollayan ilk ülke oldu,
- İki ülke arasında birçok sorun hala masada olmasına rağmen, Türkiye’nin ABD’ye desteği, diğer sorunların çözümü için bir iyi niyet oldu,
- ABD’nin Dışişleri Bakanı, Pentagon temsilcisi ve Amerikalı Kongre üyeleri, teşekkür mesajları paylaştı.
- Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, teslimatlar konusunda başarılı bir koordinasyon gerçekleştirdi,
- Türkiye, NATO içinde gücünü vurguladı ve “Müttefiklerime sahip çıkarım” mesajı verdi,
- ABD basını bu yardımı görmezlikten gelerek üç maymunu oynadı.
Peki, malzemeler nereye gidecek? Türkiye’de bu konuda ufak bir tartışma olduğunu gördüm. ABD Dışişleri’nden görüştüğüm yetkililer göre, tıbbi malzemeler Federal Acil Yardım Yönetimi Ajansı (FEMA) tarafından alınıp, kendi depolarında değerlendirilecek ve en çok ihtiyaç duyanların faydalanması sağlanacak. Özellikle ölü ve vaka sayılarının çok yüksek olduğu, sağlık çalışanlarının malzeme sorunu yaşadığı New York, New Jersey, Connecticut gibi eyaletlere gitmesi olası...
Evet, iki uçak dolusu tıbbi yardımla Türk-ABD ilişkilerinde hemen yeni bir sayfa açılmayacaktır. Ancak zor zamanlarda devletler arasında atılan böylesi adımlar, mutlaka yerini bulur. Yıllardır burada Türk-Amerikan ilişkilerini takip eden biri olarak söylüyorum:
Türkiye değerli ve anlamlı bir iş yapmıştır!
‘IŞIK HIZI’NDA AŞI PROJESİ
Birçok firma ve sağlık araştırma kurumu, aşı konusunda çalışmalarını sürdürürken, Başkan Trump yeni “Işık Hızının Ötesinde Aşı Projesi”ni ortaya çıkardı. Trump, bu projenin başında bizzat kendisinin bulunduğunu söyledi. Peki bu projenin içeriği ve amacı nedir?
- Aşı çalışmaları hızlandırılacak. Hedef, aşıyı yılsonuna kadar kullanıma sunmak.
- 100 milyon doz hedefleniyor.
- İlaç firması, ordu ve devlet kurumları ortak çalışacak.
- Aşı üretim çalışmalarına 1 milyar dolar destek verilecek.
RAKAMLARLA ABD’DE GÖZDEN KAÇANLAR:
- Kovid-19’dan iyileşenlerin oranı yüzde 71, hayatını kaybedenlerin ise yüzde 29 oldu.
- Koronavirüs’ten hayatını kaybeden ABD’lilerin sayısı, Vietnam Savaşı’nda ölen 58 bin ABD’linin sayısını geçti.
- ABD’de geçen yıl toplam uluslararası öğrenci sayısı 1.095.299. En fazla öğrenci 369 bin ile Çin’den gelirken, Türkiye’den gelmiş öğrenci sayısı 10 bin 159.
- Test tartışmaları sürerken, ABD’de yapılan Kovid-19 testleri 7 milyona ulaştı. Sigortasızların ödediği test parası ise kişi başı 255 dolar.
- Prof. İvet Bahar, ABD Ulusal Bilimler Akademisi’ne seçilen ilk Türk bilim kadını oldu.
- ABD’nin 11 Üniversitesi Türkçe ders programı sunuyor.
- Beyaz Saray’ın yeni sözcüsü 32 yasındaki Kayleigh McEnany oldu.
- ABD’nin en büyük havayolu şirketi, yılın ilk çeyreğinde 2.2 milyar dolar kaybettiğini açıkladı.
- Senato 4 Mayıs’ta açılırken, Temsilciler Meclisi’nin ne zaman açılacağı belli değil.
- Türkiye’de 1.700 Amerikan firmasının, 90 bin kişiye istihdam sağlaması dışında toplam 31 milyar dolarlık varlığı bulunuyor.