Anaoku- lundan üniver- siteye ya da mastırdan doktoraya, beklentilerimiz neler?
Bir öğretim kurumu ya da bir meslek seçerken, özellikle nelere dikkat etmeliyiz? Okul seçerken, sınav başarılarına mı, giriş puanlarına mı yoksa öğrenciye kazandırdığı genel donanıma mı bakmalıyız?..
Peki ya meslek seçiminde tercihimiz hangi yönde olmalı? İlgi ve yeteneklerimiz doğrultusunda mı yoksa iş garantisi olan meslekler yönünde mi? Hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da doğru bildiğimiz pek çok yanlış var.
Örneğin, en iyi okulların en yüksek puanla öğrenci alan okullar olduğunu, en iyi mesleğin de en çok kazandıran olduğunu sanmak gibi!..
Aslına bakılırsa okul ve meslekleri sadece akademik performanslarına ya da popülaritelerine göre değil, en az 8-10 kritere göre değerlendirmekte yarar var.
Sınav başarısı ve iş garantisi bunlardan sadece ve sadece biri olabilir, o kadar!
Diğer tüm kriterleri bir kenara itip, başarı ve kazanç odaklı bir seçim yaptığınızda, çocuğunuza belki de en büyük kötülüğü yapmış oluyorsunuz!
Peki, diğer kriterler ne olabilir?
Önce okul seçimine bir göz atalım:
Örneğin, sosyal kazanımları?
Seçtiğiniz okul, öğrencilerinin ilgi ve yeteneklerini tespit edip, onları geliştirici yönde bir çaba harcıyor mu?
Becerilerini artırıcı, donanımlarını güçlendirici bir arayış içerisinde mi?
Sanat ve spora da en az, matematik ve fen kadar değer veriyor mu?
Soran, sorgulayan, gerektiğinde inandığı doğrular konusunda mücadele veren öğrenciler yetiştiriyor mu?
Ve en önemlisi de hemen her konuda, önüne konulanı hiç sorgulamadan kabul eden değil de, kendi doğrularının farkına varan, ne istediğini bilen ve hedefine odaklanmış öğrenciler yetiştirecek bir ortamları var mı?..
Benzeri kriterlerin sayısını olabildiğince artırabiliriz. Çünkü herkesin beklentileri farklı.
İşte bu noktada, önemli olan, okulların size ne sundukları değil, sizin beklentilerinizle ne kadar örtüşüyor olması.
Bir okulu, sadece popüler ya da sınav başarısı veya giriş puanı yüksek diye seçmek yanlışların en büyüğü olur.
Dünyanın hiçbir yerinde, tüm öğrencileri üniversite önüne yığan bir başka ülke yok!
Hele hele, tüm öğrencilerine üniversite sınavları çerçevesinde akademik eğitim dayatan ve diğer dersleri önemsizleştiren bir başka ciddi ülkeye rastlamak mümkün değil.
Çocuklarımız, ne ülkemizde ne de dünyanın pek çok yerinde, siyasilerin umurunda değil.
Seçimden seçime nutuk atarlar o kadar.
ABD’de bir söz var:
Eğitim sadece devlete bırakılmayacak kadar önemli bir iş! Amerikan halkı, çocuklarının geleceğini, şu an için dünyanın en güçlü ülkesi konumundaki bir devlete havale etmiyorsa, diğer ülkelerin de bu konuya kafa yormalarında yarar var.
Ama en çok da anne babaların.
Çünkü ateş düştüğü yeri yakıyor!.
En iyi meslek hangisi?
Tıpkı okul seçiminde olduğu gibi, meslek seçiminde de önce kendi doğrularımızı ve beklentilerimizi tespit etmemiz gerekiyor.
Bu işi ne kadar doğru yaparsak, meslek seçimini de o kadar doğru yapmış oluruz!
Peki, meslek seçiminde önceliğimiz ne olmalı?
İşte olmazsa olmazlardan bazıları:
Sizi bir ömür boyu mutlu edecek mi?
İyi bir kazanç sağlayacak mı?
Uzun vadeli iş garantisi var mı?.
Dünyanın her yerinde, her zaman ihtiyaç duyulan bir meslek mi?..
Yukarıdaki seçenekleri de beklentileriniz doğrultusunda istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz.
Sonuçta önemli olan, başkaları için en doğru okul ve meslek değil, sizin için en doğru olandır. Bunu asla aklınızdan çıkarmayın!..
Özetin özeti: Kendi doğrularınızdan asla vazgeçmeyin ve hayatın bir maraton yarışı olduğunu sakın unutmayın!
