CHP’nin Cumhur-başkanı adayı Muharrem İnce, sanki seçimi çoktan kazanmış gibi icraat hazırlıklarına başlamış.
Bir yandan miting hazırlıkları yaparken öte yandan hangi konuda neyi, nasıl ve kimlerle yapacağına yönelik yol haritası çiziyor.
İlk 100 günde, ilk bir ve ikinci yılda, ne yapacaklarını tek tek tasarlamış!
İlk 10 icraatınız ne olacak sorusunu yönelttiğimizde, ekonomi, dış politika, terör, huzur, yatırımlar, savurganlık, Avrupa Birliği ve bürokrasi derken, araya girip, eğitimi unutmadınız mı diyecek olduk, “Hiç unutur muyum” eğitim her şeyin başı, eğitimdeki sorunları çözersek, diğer tüm sorunlar da zaten kendiliğinden çözülür” dedi...
Demokrat insan yetiştirmeden demokrasiyi oturtamaz, iyi mühendis yetiştirmeden teknolojiyi geliştiremez, iyi bilim insanı yetiştirmeden bilimi yüceltemez, iyi yargıç yetiştirmeden hukuk devletini inşa edemez, iyi doktor yetiştirmeden sağlıkta standardı yükseltemez, iyi öğretmen yetiştirmeden de hiçbirini yapamayız derken, sanki atama bekleyen çiçeği burnunda öğretmen heyecanı içindeydi...
İddialı vaatler!
İnce’nin, eğitimde “devrim” niteliğinde iddialı söylemleri var!
Peki, bunlar hayata geçirebilir mi, daha da önemlisi kalıcı olur mu?
İsterseniz gelin, bugün vaatlerine bir göz atalım yarın da uygulanabilirliğini irdeleyelim. İşte vaatlerinden önemli satır başları:
- Anaokulundan doktora sonrasına kadar eğitim parasız olacak!
- İsteyen öğrenciye yurt ve burs olanağı sağlanacak.
- Özel öğretim kurumlarında, öğretim ücretlerinden kantindeki suya kadar KDV tümüyle kaldırılacak!
- Bebekleri daha anne karnındayken takibe başlayacağız, sağlıklı doğmaları için her türlü koşulları sağlayacağız, doğduklarında da üç ay içerisinde nüfusa kaydedip, okul çağları geldiğinde okula başlatıp, gidebildikleri yere kadar bedava okutacağız!
- Dünyayı 30 yıl geriden takip eden otomobil tekeri, otomobil kaportasına değil, robot yapan akıllı teknolojilere yöneleceğiz.
- Eğitimde en kolay şey, yeni okullar açmak, yeni binalar yapmak ve öğrencilere tablet dağıtmak. Eğitimin niteliğini yükseltmek ise en zor olanı. İşte biz buna talibiz!
Kayıp gençler
- 15-29 yaş arası 18 milyon gencimiz var ve bunlardan milyonlarcası kayıp. Hiçbir yerde kayıtları yok. Önce bu çocukları bulmamız gerekiyor!
- İşsizlik rakamları başta olmak üzere TÜİK’in bütün istatistiklerinde Ali Cengiz oyunu var. 5, 6 yıl iş arayıp, ümidini kesip, iş aramaktan vazgeçen genci, işsiz saymıyor!
- Açık ve uzaktan eğitim kurumları, işsizliği, az göstermek için sürekli şişiriliyor!
- Sağlıkta da bol bol hastane yapıyoruz ama insana yatırım yok! Her ikisini bir arada götürmek gerekir. Muayene var tedavi yok. Üç dakikada tedavi mi olur?
Eğitimin amacı?
- Eğitim kimin için? Aile için mi, toplum için mi, devlet için mi yoksa çocuk için mi? Sorumluluklar nerede başlıyor, nerede bitiyor? Çocuk mutlu mu, aile mutlu mu, devlet mutlu mu, toplum mutlu mu? Ona bakacağız. Önceliğimiz, herkesin mutluluğu olacak!
- Cumhurbaşkanı, kimin kaç çocuk yapacağına, doğumun sezaryenle mi yoksa normal doğum yapacağına karışmaz. Cumhurbaşkanı, çocuk kantinde 3 liraya su içiyorsa ona karışmalıdır!
- Vatandaş değil, devlet kemer sıkmalıdır.
- Eğitimde asla dayatmacı olmayacağız! Eğitimde süreklilik sağlayacağız.
- Adil, güvenilir ve geçerliliği olan bir sınav sistemi, mutlaka getirilecek.
- Her mahallede, her sokakta kreş olacak. Okulsuz öğrenci kalmayacak!
- Askeri liseler yeniden açılacak! Yüzlerce yıllık gelenek yok edilemez. Hatası varsa düzeltilir ama kapatılamaz! Binlerce hakim, öğretmen FETÖ’cü çıktı diye hukuk ve eğitim fakültelerini de mi kapatacağız!
- Her öğrenciye önce resmi dilimizi, sonra evinde konuştuğu dili, sonra da uluslararası geçerliliği olan bir dili öğreteceğiz.
- İnsan gücü planlaması yapılacak, her genç kendi mesleğinde iş olanağına sahip olacak!
- YÖK kesinlikle kalkacak!..
Özetin özeti: Kulağa hoş gelen sözler elbet, bu kadarla bitmiyor ama asıl önemli olan ne zaman, nasıl ve kimlerle yapılacağı?..
