Gençlerin büyük hayalleri var hem de çok büyük.
Çocukluk ve gençlik yıllarını yaşamadan gece gündüz demeden sınavların peşinde koşturmaları bu yüzden.
İstekleri bireysel mi?
Kesinlikle hayır.
Ülkeleri için, aileleri için, dünya için, insanlık için, başta doğa ve hayvanlar olmak üzere tüm canlılar için mücadele vermek istiyorlar.
Ömürle birlikte gençlik yelpazesi de bir hayli genişledi.
Ortalama yaşam süresi 78-80’e, gençlik yaşı da 30’lu yaşları da içine alacak şekilde uzadı.
Bu yüzden 30’lu yaşların başında doğru bir gelecek arayışı içinde olan gençleri çok fazla yadırgamamak ve “biz senin yaşındayken” diye başlayan nasihatlerde bulunurken çok dikkatli olmak gerekir...
Peki nasıl bir gelecek, nasıl bir iş ve en önemlisi de nasıl bir moral ve motivasyon istiyorlar?
Baskıdan nefret ediyorlar. Bu yüzden daha çok inisiyatif istiyorlar.
Daha esnek bir eğitim ve daha esnek bir çalışma hayatı peşindeler.
Uçuk da olsa fikirlerine değer verilsin ve en azından dinlensin istiyorlar.
Yönetilen değil yöneten olmak arzusundalar.
Sıradanlığa razı değiller, yüksek bir yaşam standartları olsun iddiasındalar.
Dünyanın her yerine gidebilir ve orada yaşam sürdürebilir donanıma sahip olmayı düşünüyorlar.
Kendilerine, hobilerine zaman kalsın ama onları hayata geçirecek kadar da paraları olsun istiyorlar.
Her şeyden önce de adam yerine konulmak istiyorlar...
Onlar geleceğimiz
Dünyanın en zenginler liselisine baktığımızda 100 yıllık şirketlerden çok son 20 yılda, 20’li yaşlarında, yeni teknolojilerden dolar milyarderi olan girişimci gençleri görüyoruz.
Onlara daha çok güvenmeli, daha çok şans tanımalıyız ki, sadece dolar milyarderleri listesinde değil hayatın her alanında bizim gençlerimizi de görelim...
Seçme ve seçilme yaşını 18’li yaşlara kadar indirdik, Gençlik Bayramı ve Gençlik Bakanlığı olan ender ülkelerden biriyiz.
Bu bizim de onlara sonsuz güvendiğimizi ve değer verdiğimizi gösteriyor. Amaaa...
Gençler, günümüz dünyasında en büyük hazinelerden biri. Yeter ki onlara ilgi gösterelim, iyi donatalım, doğru yönlendirelim ve doğru hedefler koyalım.
Kazanan hem kendileri, hem aileleri, hem de ülkemiz olsun.
Bu konuda farklı düşünenimiz yok ama nedense bir türlü ortak hareket edemiyoruz...
En büyük sorunları
Günümüz gençliğinin en büyük sorunu, dünyanın neresine giderseniz gidin ilk üçten biri mutlaka işsizlik.
Bu konuda yol kat etmeden diğer sorunlara çözüm üretmek çok zor.
Bu yüzden ülkemiz bazında olaya baktığımızda, eğitim sistemimizi üretim ve istihdama yönelik yapmaktan başka çaremiz yok.
Gençlerimizi KPSS ve sınav kölesi yapma yerine üreten, kazanan bir konumuna getirip hayat standartlarını yükseltelim ki, diğer sorunlara sıra gelsin.
Diplomanın tek başına bir işe yaramadığı dünyanın her yerinde görüldü ve üniversiteler ciddi anlamda kan kaybetmeye başladı.
Gelecekte her şeyin çok daha farklı olacağı kesin
Peki biz buna ne kadar hazırız. Önemli olan bu!...
Özetin özeti: Gençleri anlayan, dinleyen ve onlara yönelik politika üretenler sadece onların değil, ailelerinin de gönlünde taht kuracaktır..