İnovasyon Çağı’nı yaşıyoruz.
Ne kadar yaratıcı ve yenilikçiyseniz, hemen her alanda ama özelikle de ekonomide o kadar güçlüsünüz.
Patent sayıları da bu konudaki önemli göstergelerden biri.
Ulusal patentler, her ne kadar önemli olsalar da uluslararası yani dünya genelinde kabul görenler kadar değer taşımıyor.
Bu yüzden küresel patent sayıları her zaman dikkat çekiyor.
Bu çerçeveden baktığımızda, dünya bilimine katkı sıralaması, dünyanın en iyi üniversiteleri, dünyanın en çok patent üreten firmaları ve küresel patent sayıları çok fazla önem taşıyor.
İlk 10’da, ilk 100’de, ilk 300’de, ilk 500’de üniversite sayımız nasıl ki yok denecek kadar az ise firma sayımız da bir o kadar az.
ABD ile Japonya arasındaki patent yarışında, araya giren Çin, şu an için ABD için büyük bir risk oluşturmasa da gelecekte, tıpkı Japonya’ya olduğu gibi ABD’ye de nal toplatırsa, hiç şaşırtıcı olmaz!..
ABD’yi ABD yapan
ABD’yi dünyanın en güçlü ülkesi kılan, hiç kuşkusuz, bilime, teknolojiye ve inovasyona verdiği önem.
Üniversite, Ar-Ge ve global şirketlerini cazibe merkezi haline getirerek, dünyanın en parlak gençlerini ülkesine çekiyor ve onların yarattıklarıyla dünya liderliğini sürdürmeye çalışıyor.
Bunu üniversite sıralamalarında da diğer parametrelerde de fazlasıyla görüyoruz.
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO), 2017’de küresel patent başvurusu açısından dünya birincisi olarak ABD’yi açıkladı.
WIPO’nun verilerine göre ABD, 56 bin 600 adet patent başvurusuyla 2017’nin en çok patent başvurusu yapan ülkesi.
ABD’yi 48 bin 900 adet patent başvurusuyla Çin ve 48 bin 200 adet patent başvurusuyla Japonya takip ediyor.
Peki, 2017’de ülkemizin küresel patent sayısı kaç?
Her ne kadar, son yılların rekoru kırılsa da toplam küresel patent sayısı sadece ve sadece 214!
Çinli Huawei ve Zhongxing şirketleri ise 4 bin 24 adet ve 2 bin 965 adetle, dünyanın en çok patent başvurusu yapan ilk iki şirketi oldu.
Bu iki şirketi Intel (ABD) şirketi, Mitsubishi (Japonya) ve Qualcomm (ABD) şirketleri izledi...
Oysa önceki yıllarda IBM, Samsung, Canon, Google ve Apple ilk sıralarda yer alıyordu!..
Bizdeki durum
Yerel patent sayılarına baktığımızda, on binlerce marka ve patentten söz ediliyor ama bunların ne kadarı üretime dönüşüyor, işte o tartışılır.
Paten üretiminde İstanbul açık ara birinci ve en yakın rakibini 4’e katlamış durumda...
Patent üretiminde, İstanbul’u Ankara, Bursa, İzmir, Kocaeli, Gaziantep, Konya, Sakarya, Eskişehir izliyor. Bazı illerimizde tek patent başvurusu yapan bile yok!
Türkiye, patent üretiminde her ne kadar ilk 25 içerisinde yer alsa da tıpkı dünya bilimine katkıda olduğu gibi, ilk 10 ülke dünya biliminin ve dünya patent sayısının yüzde 90’nını üretiyor!..
Eğer gelecekte küresel markalar yaratarak dünya ekonomisinde söz sahibi olmak istiyorsak, bunun yolu eğitimden, bilimden, inovasyondan, patentten ve çok daha önemlisi katma değeri yüksek ürünlerden geçiyor! Yoksa kendini tahıl ambarında hayal eden aç tavuktan hiçbir farkımız olamaz!
Özetin özeti: Gelecek için yol haritası ve araçlar belli. Farklı arayış içinde olanlara duyurulur!..