Bu nasıl efsane!

27 Mart 2016

Milli Eğitim Bakanı Avcı, “YGS sonuçları bir şehir efsanesini yalanlayacak nitelikte” demiş.
O kadarla da yetinmemiş:
“Matematik’te, Türkçe’de, diğer alanlardaki yükselişlerin bir şehir efsanesini de yalanlayan bir nitelikte olması ayrıca benim için önemli. Çünkü dershanelerin dönüştürülmesi sürecinden sonra bunlarla ilgili sıkıntı doğabileceğine yönelik spekülasyonlar yapılıyordu, işte gördük, dershanelerin dönüşüm sürecinden sonra da üniversite giriş sınavlarında çok anlamlı yükselişler gözlüyoruz. Bunun artarak devam edeceğini düşünüyorum” diye konuşmuş!
Görünen o ki ya Bakan Bey’e yanlış bilgi aktarılıyor ya da bizim başarıdan anladığımız ile onunki çok farklı!
Üniversiteye giriş birinci basamak sınavı YGS sonuçları, eğitim sistemimizin, özellikle de liselerin lime lime döküldüğünün bir kanıtıdır. Ortada başarı falan yoktur!
160 sorunun sorulduğu YGS’de 150 barajını aşmak için soruların yüzde 15’ini, 180 barajını aşmak için de dörtte birini yapmak yeterli ama buna rağmen, 517 bin aday herhangi bir puan türünde, bir milyonu aşkın aday da YGS-1 ve YGS-2 puan türünde 180 barajını aşamadı. 30 binden fazla aday da sıfır puan aldı!
Bu mu başarı?

Yazının Devamı

YGS’de puanlar yükseldi sıralar düştü çünkü!..

26 Mart 2016

ÖSYM de tıpkı MEB gibi soruları kolaylaştırarak, öğrencilere umut dağıttı.
Hemen herkesin puanında önemli artış var. Ama sıralamada tepetaklak oldular.
Örneğin, geçen yıl 100 soru yapan bir öğrenci ilk 50 bine girerken, bu yıl 70 bine giremedi. Ya da çok daha gerilere düştü.
Yanlış soruların tüm adaylar için doğru kabul edilmesiyle ortalamalar yükseldi, barajı aşan aday sayısı arttı ama kontenjanlara sınırlama getirildiği için üniversiteye girmek geçen yıllara göre kesinlikle daha kolay olmayacak. Özellikle de YGS-1, YGS-2 ve onunla ilişkili LYS’li puanlarda.
Çünkü YGS-1 ve YGS-2’de barajı aşan aday sayısı geçen yıla göre yüzde 50 arttı.
Bunun anlamı, üniversiteye giriş bu yıl çok daha zor olacak!..
Bu arada, sorular ne kadar basit olsa da 517 bin aday 180 barajını aşamadı. 33 bin aday da sıfır çekti! Yani puanı dahi hesaplanamadı!..

Yazının Devamı

Çanakkale’nin bilinmeyenleri

25 Mart 2016

Yakın tarihimizi hiç bilmiyoruz dersek, abartı olmaz. Örneğin hâlâ Mustafa Kemal Çanakkale’de var mıydı, yok muydu, savaşın kaderini çizdi mi, çizmedi mi tartışmaları yapılıyorsa, ya bilgisizlik söz konusudur ya da art niyet!
En çok bildiğimiz konularda bile ne kadar az bilgiye sahip olduğumuzu anlamak için Çanakkale’ye bakmak yeter de artar.Çanakkale’de Mustafa Kemal var mıydı ki diyenler, keşke biraz da o dönemde Padişah var mıydı, ordumuz neden Almanların yönetimine teslim edildi, Halife’nin Cihad-ı Ekber çağrısına rağmen, dünya Müslümanlarından neden hiç yardım gelmediğini de sorgulasalar ne iyi olur.
Tarihçi Sinan Meydan’ın konuk olduğu Genç Bakış’tan önemli satır başları:

M. Kemal ve Çanakkale
- Mustafa Kemal’i çekip aldığınızda, Çanakkale Savaşı’nı bir günde kaybedebilirdik.
- 24 Mart’ta Enver Paşa, 5. Ordu’nun başına Liman von Sander Paşa’yı getiriyor. Mustafa Kemal’in daha önceden yapmış olduğu planları değiştirir, Mustafa Kemal Paşa’yı yedeğe alır.

Yazının Devamı

Güsel Abla’sız TEV olur mu?

23 Mart 2016

Türk Eğitim Vakfı (TEV) ülkemizin en köklü sivil toplum örgütlerinden biri. Vehbi Koç ve arkadaşları kurdu. Yüz binlerce öğrenciye burs verdi. Vermeye de devam ediyor.
Modern Türkiye’nin inşasında TEV bağışçılarının katkıları unutulmaz.

Verdikleri her bir burs sadece bir gencin hayatını değiştirmekle kalmadı, ülkemizin geleceğine de yön verdi.

Kurucularını, vitrindekileri, bağışçıları hemen herkes tanıyor.

Yazının Devamı

Terörün her türlüsüne hayır, hayır, hayır!..

23 Mart 2016

Terör can yakmaya devam ediyor.
Kimi, ne zaman, nerede vuracağı hiç belli değil.
Bu kez de Brüksel’i kana buladı.
Dünya bu vahşete daha ne kadar katlanacak?..
Terör estirme, ille de bombayla olmuyor.
Sınav terörü de gençlerin canlarını burunlarına getirmiş durumda.
Ama maalesef bu acı durum kimsenin umurunda değil...

Yazının Devamı

Canlı bombaların, teröristlerin okul hayatını inceleyen var mı?

22 Mart 2016

Zor bir dönemden geçiyoruz. 50 yıl sonra, bugünün tarihini yazanlar, olup bitenleri nasıl değerlendirecekler bilmiyoruz. Çünkü ne olup bittiğini içinde yaşamamıza rağmen, henüz bizler bile anlayabilmiş değiliz...
Gencecik insanlar niye canlı bomba olur? O noktaya nasıl gelir?
200’e yakın üniversitemiz var. Çok merak ediyorum, içlerinden biri bile olsa, çıkıp da canlı bombaların ruh halini, ailelerini, çocukluk ve öğrencilik yıllarını araştırdı mı?
Araştırdılarsa ortaya nasıl bir tablo çıktı?
Araştırmadılarsa, hâlâ neyi bekliyorlar?
Sosyal bilimciler, bugün değil de ne zaman aldıkları eğitimin hakkını verecekler?..
Her çocuk önemli!

Yazının Devamı

Eğitimi ve çocuklarımızı sınav kölesi haline getirdik

20 Mart 2016

Öncelikle, İstan- bul’da hayatını kaybeden terör şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine sabır, yaralılara da acil şifalar diliyoruz...
Yeter artık bitsin şu terör!
Yok mu bu işin uzmanı, yok mu alınacak önlemler, yok mu kökünü kazıyacak projeler?
Ne yapılacaksa bir an önce yapılsın, el mi yaman, bey mi yaman görsünler artık...
Aylardır teröre kilitlendik kaldık.
Ne en temel sorunlarımızı yeterince tartışabiliyoruz ne de enerjimizi üretime dönüştürebiliyoruz.
Oysa, her zamankinden çok daha fazla çalışmak, üretmek ve paylaşmak zorundayız...

Yazının Devamı

Çanakkale’nin önemi?

19 Mart 2016

Çanakkale Zaferi’nin üzerinden bir asır geçmesine rağmen, hâlâ herkes farklı yönden bakıyor.
Kimileri hepten yok sayıyor kimileri de Mustafa Kemal’i görmezden geliyor. Kimileri de hâlâ yerli yerine oturtamadı.
Çanakkale’de 250 binden fazla kayıp verdik. Bu şehitlerimizden yaklaşık 10 bini üniversiteli, 70 bini de ortaokul ve lise öğrencisiydi. Bu yüzden Çapa Tıp, İstanbul Erkek gibi pek çok öğrenim kurumumuz yıllarca mezun veremedi.
Önceki gece, Genç Bakış’ta Zülfü Livaneli de, olaya çok daha farklı bir yönden baktı.
Eleştiri oklarına hedef olacağını bile bile şu soruyu sordu:
Çanakkale’de, Almanların yüzünden, gencecik öğrenciler de dahil neredeyse tüm aydınlarımızı şehit verdik ama yine de imparatorluk yıkıldı. Moral destek dışında geriye ne kaldı?
Onca cana değdi mi demeye getirdi...

Yazının Devamı