Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Terör can yakmaya devam ediyor.
Kimi, ne zaman, nerede vuracağı hiç belli değil.
Bu kez de Brüksel’i kana buladı.
Dünya bu vahşete daha ne kadar katlanacak?..
Terör estirme, ille de bombayla olmuyor.
Sınav terörü de gençlerin canlarını burunlarına getirmiş durumda.
Ama maalesef bu acı durum kimsenin umurunda değil...
Eğer umurlarında olsaydı, onları böylesine bilgisiz bırakırlar mıydı!..
YGS sonuçları cuma günü açıklanacak.
Peki, ya yanlış sorular?
İşte onlarla ilgili hiçbir açıklama yok!
İptal var mı yok mu belli değil.
Varsa kaç soru iptal edilecek?
İptal edilmeyen hatalı sorular için nasıl bir yasal süreç uygulanacak hiç belli değil!.
Bu belirsizlik de gençlerin canını sıkmaya yetiyor da artıyor.
Terörün her türlüsüne bin defa hayır...
Çanakkale’nin bilinmeyenleri
Aradan bir asır geçmesine rağmen Çanakkale’nin önemini hâlâ kavrayabilmiş değiliz.
Bilen bilmeyen herkes konuşuyor.
Bilgi kirliliğinin belki de en yoğun yaşandığı konulardan biri bu.
Zaferi içine sindiremeyenler kadar, hezimet olarak nitelendirenler de var.
İşte bu yüzden, Çanakkale’ye bu gece Genç Bakış’ta farklı bir pencereden bakacağız. Şu satırları sorgulamaya çalışacağız:
“Çanakkale Savaşı’nın sonunda amiral gemisi Independent’ın batışı nedeniyle kürsüye çıkarken yuhalanan İngiliz amirali sözlerini şöyle tamamladı:
‘Evet, savaşı kaybettim. Ama bu savaşta 60.000 Türk aydın kişisi de öldü. Gerçek zaferi yine ben kazanmış oldum.’
Çanakkale Savaşı’nda 60.000 Türk entelektüelimizi kaybettik. Bu durum, toplumumuzda derin bir entelektüel boşluğa neden oldu. Bu bir boşluk teorisidir.
Çanakkale Savaşı’nda yitirdiğimiz 60.000 Türk entelektüelimizle, Atatürk’ün önderliğinde Türk kültür devrimimi tamamlayacaktık...”
Konuğumuz, tarihçi-yazar Sinan Meydan ve diğer bazı konu başlıklarımız da şunlar:
Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale Savaşı’nın neresindeydi?
Çanakkale’de aydın bir nesil niye ve nasıl yok oldu?
Çanakkale kimin savaşıydı? Osmanlı’ya ne kazandırdı, ne kaybettirdi?
Çanakkale Savaşı İstanbul’un işgalini neden önleyemedi?
Çanakkale’den zaferle çıkılmasaydı dünya tarihi nasıl yazılırdı?
Anzaklar!..
1915’te Çanakkale Savaşı’nda her iki cephede yaşanan acılar ve aslında hiçbir düşmanlıkları olmamasına rağmen savaşmak zorunda bırakılan Türk ile Anzak askerlerinin hüzünlü hikâyesi hepimizin malumu.
Hemen her yıl gelirlerdi. Bu yıl terör nedeniyle gelmeyeceklermiş.
Keşke gelselerdi.
Atalarının savaş meydanlarına koşa koşa geldiklerini keşke unutmasalardı!
Onlara bu yakışırdı!..
Turkcell, bu çerçevede bir asır öncesine uzanan bir projeye imza attı.
Hayatlarının baharında hem Anadolu’nun dört bir yanından hem de dünyanın diğer bir ucundan Çanakkale’ye gelip kendilerini amansız bir savaşın içinde bulan gençler, özlemlerini, korkularını ve hayallerini hiçbir zaman yerine ulaşmayacak mektuplara dökmüştü.
Turkcell, Çanakkale’ye Mektuplar projesi ile o yıllarda cevapsız kalan bu askerlere bugünden cevap yazılmasını sağlayan dijital bir zaman köprüsünü www.canakkaleyemektuplar.com adresinde hayata geçirdi.
101 yıl sonra da olsa cevaba kavuşan her mektup, yalnızca tarihi yeniden yazmak ve savaşın yıkıcılığına karşı bilinç oluşturmakla kalmayacak; umutlarına ve hayallerine genç yaşta veda eden askerlerin ruhlarını hayata bağlayan bir fidanlıkta yeni bir filize can verecek.
2016’dan 1915’e kurulan bu iletişim köprüsü ile Çanakkale’de barışa uzanan bir orman oluşacak.
Umarız böylesi projelerin sayısı her geçen gün daha da artar da terör gibi savaşların nelere mal olduğunu daha yakından görürüz...
Özetin özeti: Tarihimizi bilmiyoruz, bugünden haberdar değiliz, yarın için yeterince kafa yormuyoruz! Peki ama daha nereye kadar!..