https://www.facebook.com/ANilgunAktas
info@nilgunaktas.com
Dualite gereği, evrende var olan tüm enerjiler ikili uyum içinde yaratılmıştır.İyi-kötü, güzel-çirkin, gece-gündüz, doğru-yanlış.. v.s. Aksi takdirde biri olmadan, diğerini insan algısının fark etmesi imkansız olurdu. Tüm olumlu ve olumsuz duygular iki temel enerji kanalıyla algı filtrelerimizden geçer. Bu enerjiler sevgi ve korku enerjisidir. Birinin olduğu yerde, diğeri barınamaz.Sevgi enerjisi insanı yüceltir, içindeki ışığı parlatır, her daim kişiyi mutlu eder ve style="display: inline;">
Neler görüyorsunuz ?Bir yerlerde tıkanmış kalmış bir öfke?Bir nefret, bir kin ? Geçmişte birilerine olan kızgınlığınız ? Hala affedememiş olduğunuz birileri ?Evet, şimdi artık yavaş yavaş anlıyoruz neden çevrenizde sizi ürküten, korku enerjisine dayalı olaylar olduğunu.İçimizde olmayan hiç bir şeyi, dışımızda gözlemleyemeyiz. Tüm bu negatif duyguları içimizden söküp atmadan, dışımızdaki olayların değişmesi mümkün değil. O halde yapmamız gereken hızla tüm çöplerimizi temizlemek. Bizi aydınlığa, sevgi enerjisine, mutluluğa götürecek olan temizlik işlemini bir an önce yapmak.Sevgi enerjiniz artmaya başladıkça,
Yüzmekten Korkuyorum !
Bilinçaltı çok farklı bir sistem ile kayıt alıyor. Bunu artık biliyor ve sık sık dile getiriyoruz.
Bu kayıtlara ulaşabilmemiz ve dönüştürebilmemiz için bilinçaltı programlama tekniklerini kullanıyoruz.
Kodlama yaparken herhangi bir mantık gütmüyor bilinçaltı. Duyguları dikkate alıyor sadece.Başvuran danışanımın problemi çocukluğundan beri yüzmekten korkuyor olmasıydı.Mantık düzeyinde baktığınızda varabileceğiniz sonuçlar kuşkusuz, küçükken yüzdüğü bir sırada bir korku anı yaşaması, bir boğulma tehlikesi atlatması, ya da yanında birilerinin böylesi bir olay yaşaması ya da konuşması v.s. gibi görünebilir.Ancak bizim sorguladığımız mantık değil, bilinçaltı. Biz de hemen bilinçaltını sorgulamak üzere seansa başladık danışanımla.Danışanım küçüklüğüne gitti ve o henüz küçük bir çocukken, kendisinden yaşça büyük ablasının onu banyoda yıkadığı gördü. Abla danışanımı öyle bir yıkıyor ve başından aşağıya o kadar çok su döküyordu ki, danışanım bir an nefes alamamaya başladı ve "boğuluyorum" diye bağırdı.Yüzmekten korkma kodlamasının ilk etapta bu olduğu düşünülebilir. Ancak maalesef sebebin bu olmadığını biraz sonra
Geçen gün bir danışanım sordu, Feng Shui nedir diye.
Ben de bildiklerim ve elimdeki kitaplardan edindiğim bilgiler ile sizlere kısaca özetlemeye ve basit ip uçları vermeye çalışacağım.
Feng Shui bir Çin yerleşim sanatıdır. Üç bin yıllık bir geçmişi vardır.
Yaşamınızı iyileştirmek için mekan düzenlemeyi ve eşyaları yerleştirmeyi kullanma sanatı olarak özetlenebilir.
Yaşadığınız çevrenin enerjisini artırmak ve kaderinizi iyileştirmek için kullanıldığı söylenir. Çin'lilerin "ch" olarak tanımladıkları yaşam enerjisi, tüm canlılara yaşam veren temel kuvvet olarak bilinir.
Feng Shui kurallarını yaşamında uygulayanların "ch" akışını geliştirdikleri ve güçlendirdikleri gözlenmiş.
Sonuç olarak tek bir amacı vardır insan ve çevresi arasında denge sağlamaktır.
Yaşam enerjisini yani Çin'lilerin "ch" olarak tanımladıkları enerjiyi geliştirebilmenin bazı yolları vardır.
Bazen eski inançlarımızın bize hizmet etmediğini görürüz ve yeni bir inanç geliştirmek isteriz.
Ancak bu bazen kolay olmaz.
Yeni bir inancı vücuda getirmenin en sağlıklı yolu, kısa, basit bir cümle ya da ifade oluşturmanızdır.
Oluşturduğunuz ifade ile bilinçaltınızı yeniden programlamak mümkün.
Bitmiş ilişkilerinden kopamayan ve halen bir ilişki içindeymiş gibi yaşayan bir çok kadın / erkek tanıdım.
İlişkinin bittiğini kabul edemeyen bazıları bunalıma, bazıları da depresyone girmişti. Bazıları ise derin bir üzüntü ve hüsran içinde yaşıyorlardı.Yaşam enerjileri adeta tükenmişti.
İlişkilerde takılıp kalma tutumu kişilerin yaşam enerjisini çalar. Bu kişiler, enerji alanlarını günden güne kirletirler.
Kişinin karşısındaki kişiden, ilişkiden kopamama nedeni çoğunlukla bilinçaltındaki kayıtlarla ilgilidir.
Bunları kişisel düzeyde bulup, nötrlemek zor olabilir. Bu durumlarda profesyonel bir yardım almak gerekir.
Ben sizlere bugün mantık düzeyinde yapılacaklarlardan bahsetmek istiyorum.
1. Zor gelebilir ama ilişkinin bitişini kişisel olarak algılamayın
Bunu yaptığınız an, sizde de bir sorun olduğunu kabullenmiş olursunuz. Bu da kurban psikolojisine girmenize neden olabilir. Oysa gerçek bu değildir. Bu tür bir değerlendirme acınızdan kurtulmanızı sağlamaz. Tam tersi yarattığı kötü düşünceler, yaydığınız enerjiyi daha da negatif bir hale getirir.
Birkaç gün sonra Kurban bayramını kutlayacağız.
Bayramlar küslüklerin sona erdiği, dostlukların değer kazandığı, birlik ve beraberliğin yoğun olarak yaşandığı günlerdir.
Peki küslüklerin sona ermesi için, el sıkışıp, "ben seni affettim" demek yeterli midir ?
Kesinlikle değildir, çünkü af duygusal bir süreçtir.
Affetmek, kırgınlık, kızgınlık, öfke ve kin gibi duygularından tamamen kurtulup, sevgi duygularına kavuşabilmektir.
Eğer bu negatif duygular yerini, tamamen sevgi duygularına bırakabilirse af gerçekleşmiş olur.
Sevgi duygumuz en doğal haliyle her zaman içimizdedir zaten. Sadece bir kaç rötuş ile yüzeye çıkmayı bekliyordur.
Geçen gün beni arayan bir bayan oldukça sıkıntılıydı.
Sorunu toplum içinde, özellikle bir toplantıda veya kalabalıkta kendini ifade edememek ve bununla ilgili çekinceleri idi.
Böyle bir durumla karşılaştığında çok heyecanlanıyor, eli ayağı titriyor ve kalbi sürekli çarpıyordu. Artık bu durum öyle bir noktaya gelmişti ki, böylesi kalabalıklardan ve toplantılardan kaçıyor, çağrıldığında gitmiyordu. Bu da yaşam kalitesini düşürüyordu.
Bu durumu bitirebilmek ve normal sağlıklı bir iletişime kavuşabilmek için yardım istiyordu.
Bu ve buna benzer bir çok sıkıntı ile başvuran kişiler var.
Elbette bu durumun altında yatan nedenler çok önemli. Gerekli bilinçaltı çalışmaları ile bu nedenleri ortadan kaldırmak oldukça önemlidir. Bunu hatırlatmakta fayda görüyorum.
Ancak mantık düzeyinde de yapılacak şeyler var. Bunlar sistematik şekilde yapıldığında, bu duygularınız yavaş yavaş yerini, güvene ve sağlıklı iletişime bırakabilir.
Bu konuyla ilgili sıkıntı yaşayanlar, aşağıda belirttiğim küçük ipuçlarıyla mantık düzeyinde kendilerine yardımcı olabilirler.
Her gün>
https://www.facebook.com/ANilgunAktas
info@nilgunaktas.com