28.03.2006 - 09:47 | Son Güncellenme:
Radikal
İnternet erişiminin hızlanması ve fiyatının düşmesi; bilgisayarların kapasitelerinin artmasıyla birlikte birlikteliğin kapasitesini çok farklı noktalara taşıdı. En büyük etki medya ve kullanım alışkanlıkları hızlı ve geri dönüşü olmayacak şekilde yeniden şekillenmesi oldu.
İnternet kullanımına yönelik her sene düzenli olarak gerçekleştiliren Pew Internet&American Life adlı araştırmanın sonuçlarına göre 50 milyondan fazla Amerikalı öncelikli haber kaynağı olarak interneti kullanıyor. Bu rakam 2002 yılında 27 milyon kişiydi. Aynı zaman dilimine bakıldığında yüksek hızlı ve sabit fiyatlı (genişbant) internet erişiminin artışının bu artışta öncelikli rol oynadığı düşünülüyor. 2002 yılında ABD'de 20 milyon evde genişbant internet varken bu rakam 2006 yılında 70 milyona çıkmış. Genişbant internet kullanıcılarında haber kaynağı olarak televizyonu tercih edenlerin oranı yüzde 57'ye gerilemiş. Yüzde 46'lık kesim için internet ilk olarak başvurulan haber kaynağı. Öyle ki bu grupta haberlere göz atmak internetteki en yoğun üçüncü faaliyet olmuş.
Ne var ki aynı araştırma genişbant kullanıcılarının habere para verme eğilimi olmadığını da ortaya koyuyor. Bu grupta para ödeyerek makale, haber site üyeliği ya da video klip satın alanların oranı sadece yüzde 6 olarak çıkmış. Buna rağmen yarısından fazlasının ücretsiz haber sitelerine aboneliği bulunuyor.
Televizyon sektörü rotasız
Medyanın haber ayağı ulaştığı kitle ve etkinlik açısından yine de kârlı gibi ancak televizyon; özellikle de eğlence sektöründe bir strateji belirleyememe sendromu yıllardır hüküm sürüyor. Rethink Research tarafından gerçekleştirilen bir araştırmanın sonucuna göre yayıncılar ve operatörler önümüzdeki dört yılı mobil cihazları bir mecra olarak kullanabilmenin yöntemlerini belirlemek için harcayacak. Bu zaman diliminde yapılan teknolojik yatırımların büyük bir bölümünün atıl kalacağınaysa kesin gözüyle bakılıyor. Bu alanda kazandıracak istisna, yüksek çözünürlük sunabilen yatırımların olacak.
Rapora göre 2011 yılında Avrupa, Çin ve ABD'de televizyon ve video yayınlarını takip edebilecek toplam 164 milyon cihaz bulunacak. Özellikle 2008 yılında Çin'in başkenti Pekin'de düzenlenecek olimpiyatların ülkedeki mobil cihaz sayısını patlatması bekleniyor. Diğer yandan aynı dönemde sayılarının 40 milyona ulaşması beklenen iPod, PSP gibi cihazların da TV ve video yayınlarına uygun hale geleceği tahmin ediliyor.
Araştırmalar kullanıcıların taşınabilir cihazları için öncelikli olarak internetten bilgisayarıyla çektiği ya da TV'den kaydettiği görüntüleri kullanacağını gösteriyor. Taşınır bellekte hazır film, müzik klibi ya da benzeri içeriğin satışının büyük bir paya sahip olması henüz beklenmiyor.
Buradaki en önemli konu, dev televizyon ekranları için hazırlanan içeriğin küçük ekranlı taşınabilir cihazlarda cazibesini yitirmesi. Geçtiğimiz hafta düzenlenen Cinequest Film Festivali'nde bu konuyu tartışan uzmanlar mobil cihazlara yönelik özel içerik hazırlanması gerektiğinde hemfikir. Özellikle festivaller dışında seyirciyle buluşma şansını asla yakalayamayan kısa filmlerin cep cihazlarında çok başarılı olabileceği düşünülüyor.
Formül: Kısa, net ve eğlenceli
Video gösterebilen cep bilgisayarlar ve telefonları yıllardır piyasada olmasına rağmen Apple'ın iPod cihazının müzik sektörüne yaptığı etkiyi film ve TV sektörü için yaratabilmiş değil. Kimi büyük TV kanallarının hazırladığı popüler dizi özetleri gibi promosyon klipleri büyük ilgi toplamayı başardı. Apple'ın video oynatma yeteneği kazanan yeni nesil iPod için iTunes ağı üstünden 'Lost', 'Desperate Housewives' gibi dizileri satmaya başlaması ve ilk ayında milyonlarca kişiye ulaşması da yeni bir dönemin habercisi.
Yapımcılar mobil cihazlarda başarı kazamak için bu cihazlar düşünülerek özel olarak çekilmiş yapımların şart olduğunu savunuyor. Kullanıcı davranışları incelendiğinde taşınabilir cihazlardan bir şey izlemek isteyenlerin birkaç dakikadan uzun içerikten sıkıldığını ortaya koyuyor. Zira bu cihazlar daha çok toplutaşıma araçlarında ya da kısa boşluk yaratan beklemeler sırasında kullanılıyor.
Televizyon dünyasını endişelendiren bir diğer grupsa TV açlığını internetten çektiği videolarla geçiren milyonlar. Bu alandaki en cesur girişimse önümüzdeki ay yayına geçecek Lovefilm.com sitesi.
Universal Pictures ortaklığıyla yürütülen çalışmada firmanın kataloğundaki DVD'lerden satın alan müşteriler aynı yapımın iki sayısal (dijital) kopyasını da Lovefilm'in web sitesinden çekebilecek. Kopyaların biri bilgisayar, diğeri taşınabilir cihazlar için kullanılacak. Kullanılan kişisel hak yönetimi (Digital Rights Managment/DRM) diğer kopyalara izin vermeyecek. Şimdilik sadece King Kong'un yeni yorumu için geçerli olan bu hizmet sene sonuna kadar 29 filmi kapsayacak.