19.10.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
GÖKHAN KARAKAŞ - İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Amerika 120 saatlik sürenin sona erdiği salı akşamına kadar bize verdiği sözleri tutabilirse güvenli bölge konusu çözülmüş olacaktır ama bu söz yerine getirilmemiş olursa 120’nci saatin sona erdiği dakika, Barış Pınarı Harekatımız kaldığı yerden çok daha kararlı bir şekilde devam edecektir” dedi. Erdoğan ABD Başkanı Donald Trump’ın skandal mektubu konusunda da “Vakti, saati geldiğinde gerekenin yapılacağının da bilinmesini istiyoruz” dedi
Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldiği yabancı medya temsilcilerine açıklamalarda bulunan Erdoğan daha sonra sorularını yanıtladı. Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
AİLECE GÖRÜŞÜYORDUK: Suriye’de 2011’de ilk hadiseler başlamadan önce bu ülke ile çok müspet ilişkilerimiz vardı. Esed’le ailece görüşecek yakınlığa sahiptik. Bu dönemde Esed’e ülkesinde demokrasinin, insan haklarının, hukukun geliştirilmesi konusunda pek çok tavsiyede bulunduk. Özellikle de hiçbir hakka sahip olmayan Kürt nüfus konusunda adımlar atmasının önemli olduğunu söyledik. Ancak Esed bu tavsiyelerimize uygun işler yapmak yerine halkının üzerindeki baskıyı artırma yoluna gitmiştir. Suriye halkı Esed’e karşı direnirken Irak’ta ortaya çıkan DEAŞ belası bu ülkeye de sıçramıştır. Bir yandan rejimin, bir yandan DEAŞ’ın zulmü altında inleyen halkın tepesine bir de PKK/PYD/YPG, ne derseniz deyin, terör örgütü girmiştir. Bu süreçte Suriye’yi mesken tutan terör örgütleri DEAŞ, PKK ve YPG’nin saldırılarını ülkemize de yöneltmeye başlamıştır.
GÖBEĞİMİZİ KESTİK: ABD, Türkiye yerine PKK/YPG terör örgütüyle bu işi yürütmeyi tercih etti. Neticede DEAŞ, Suriye’den tamamen temizlendi. Ancak bu defa da PKK/YPG terör örgütünün sınırlarımız boyunca Türkiye’ye karşı bir tehdit haline dönüştü. Müttefiklerimize özellikle de Amerika’ya yapılan tüm ikazlara rağmen bu konuda beklediğimiz adımlar atılmadı. Bize de kendi göbeğimizi kesmekten başka çare kalmadı... Türkiye Barış Pınarı Harekatı’na işte böyle bir sürecin sonunda gelmiştir. İki amacımız var. PKK/YPG terör örgütünü sınırlarımızdan uzaklaştırmak ve ülkemizde yaşayan 3,6 milyon Suriyeli’nin bir kısmını oluşturacağımız güvenli bölgede iskan etmek.
TRUMP’A SÖYLEDİM: 9 Ekim saat 16.00’da Barış Pınarı Harekatını başlattık. Harekattan bir gece önce Trump’a telefonda harekata başlayacağımızı söyledim. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Amerika’nın Suriye’nin kuzeyindeki askerlerini çekeceği ilan edildi. Böylece Türkiye’nin operasyonu önünde herhangi bir engel kalmamış oldu. Kısa sürede birkaç noktadan 30 kilometre derinliğe ulaşınca bir anda Amerika ve Avrupa başta olmak üzere, birtakım ülkelerin tavrı değişti. Türkiye’nin harekatı başarıyla tamamlayacağı anlaşılınca tepkiler akıl ve mantık sınırlarını zorlayan bir düzeye yükseldi.
KALDIĞI YERDEN SÜRER: Başkan Yardımcısı Pence riyasetindeki heyet, 5 maddelik halini sundu. Kamuoyuna 13 madde halinde açıkladığımız bu mutabakata göre, Amerika 120 saat yani 5 gün içinde teröristlerin ilan ettiğimiz güvenli bölge sınırlarının dışına çıkmasını sağlayacak. Bunun için Barış Pınarı Harekatı’na dün akşamdan başlamak üzere 120 saat süreyle ara verdik. 120 saatlik sürenin bitimine kadar teröristlerin ellerindeki silahlar toplanacak, kurdukları tahkimatlar ve mevziler de imha edilecek, kendileri de 30 kilometrelik alanın dışına çıkartılacak. Bu arada Türk Silahlı Kuvvetleri bölgeden ayrılamayacak. Güvenli bölgenin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolüne bırakılmasıyla Barış Pınarı Harekatı da sona erecektir. Amerika’yla mutabakatımıza göre, bu sürecin tamamlanmasıyla birlikte ülkemize yönelik tüm yaptırımlar da ortadan kaldırılacaktır. Amerika 120 saatlik sürenin sona erdiği salı akşamına kadar sözlerini tutabilirse güvenli bölge konusu çözülmüş olacaktır ama bu söz yerine getirilmemiş olursa 120’nci saatin sona erdiği dakika, Barış Pınarı Harekatımız kaldığı yerden çok daha kararlı bir şekilde devam edecektir.
ÖNCELİĞİMİZ DEĞİL: Bu süreçte Başkan Trump’ın mektubu gündeme geldi. Elbette bizler bunu unutmadık. Unutmamız doğru değil ama bizim karşılıklı olan sevgi, saygımız da bunları sürekli gündemde tutmaya müsaade etmiyor. Bu konuyu bugünkü meselemiz ve önceliğimiz olarak da görmüyoruz. Vakti, saati geldiğinde bu konuyla ilgili olarak gerekenin yapılacağının da bilinmesini istiyoruz.
‘İkiyüzlülüğü not ettik’
Erdoğan, “Bugüne kadar bin 360 kilometrekare alan ile aralarında Tel Abyad ve Rasulayn şehir merkezlerinin de bulunduğu 65 yerleşim birimini kontrol altına aldık. Harekat boyunca 4 askerimiz ile 74 Suriye Milli Ordusu mensubu şehit düştü. Etkisiz hale getirdiğimiz terörist sayısı da 750’yi buldu. Terör örgütü tarafından sınıra yakın yerleşim yerlerimize yapılan 1.081 havan ve füze saldırısında 20 sivil vatandaşımızı ayrıca şehit verdik. Harekatın 9 günlük sürecinde sivil kayıplarımız için bizi arayan ve üzüntülerini dile getiren hiç kimse olmadı. Buna karşılık teröristleri korumak amacıyla harekatı durdurmamızı isteyen pek çok Batılı liderle konuştuk. Bu ikiyüzlülüğü tarihe kara bir not olarak düştüğümüzün bilinmesini istiyorum” dedi.
‘12 gözlem noktası kurmayı planlıyoruz’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güvenli bölgede 12 gözlem noktası kurmayı planlıyoruz” açıklamasında bulundu. Erdoğan, 12 gözlem noktası ile planlanan ilçe ve köyleri harita üzerinden gösterdi. Erdoğan, şöyle devam etti:
YAPACAĞIMIZ ÇOK ŞEY VAR: Tel Abyad ile Resulayn arası ise şu anda bu bölge kontrolümüzde. Fakat Resulayn ile aynı şekilde Irak sınırı, burada da yine mücadele devam ediyor. Kamışlı’da Rus askerleri var. Aynı zamanda rejimin askerleri değişik yerlerde var. Salı günü yapacağımız görüşmelerde Sayın Putin ile de bunları neticeye kavuşturacağımıza inanıyorum. Şu anda tabii daha henüz terör örgütleri çıkmış değil. 120 saati bunun için belirledik. Fakat çıktıktan sonra bizim yine burada ABD’nin güçleriyle birlikte yapacağımız çok şeyler olduğuna inanıyorum.
BU ANLAŞMA AMERİKA İLE: (SDG’nin komutanının ‘Trump, Suriye hükümetine yaklaşmamız konusunu anlayışla karşıladığını iletti’ sözlerinin sorulması üzerine) Siz herhalde hala Tayyip Erdoğan’ı tanımadınız. Tanımış olsanız, bu soruyu bana sormazsınız. Ben bir terörist başının ne söylediğiyle ilgilenmem. Ben, millet ne söyler ona bakarım. Suriye’de de Suriye halkı ne söyler, ona bakarım. Bu anlaşma bir terör örgütüyle değil. Kiminle bu anlaşma? Amerika ile.
REJİM KARŞILIĞINI ALIR: ABD bize ne söz verdi? ‘120 saat burada size karşı herhangi bir şey olmayacak. Sizden de örgüte karşı herhangi bir şey yapılmamasını özellikle rica ediyoruz.’ denildi. Biz de şu anda bu prensibimize uyuyoruz. Rejim eğer böyle bir yanlış yaparsa, rejim bizden cevabını alır.
150 DEAŞ’LIYI BİZ YARGILAYACAĞIZ: YPG, DEAŞ’ın kaldığı bazı açık hava cezaevi türü yerleri yıkarak oralardan DEAŞ’lıları serbest bıraktı. Bu sayının 750’ye yakın olduğu söyleniyor. Bunların içinde 150 kadar Türk var. 500 civarında Fransa, Hollanda, Almanya gibi değişik ülkelerden olanlar var. 150 Türk DEAŞ’lıyı biz yargılayacağız. Onlar da onları yargılasın. 195’i şu anda yakalandı.
TERÖRE KARŞI ZAFER: Dünkü (önceki gün) görüşmeler neticesinde gelinen noktayı, zafer veya mağlubiyet gibi değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Bunu ‘devletler arasında bir zafer’ şeklinde değerlendirmek çok çok yanlış olur. Bunu ben teröre karşı bir zafer olarak görüyorum.
‘Amacımız Rusya ile bir uzlaşmaya varmak’
Bilindiği gibi Münbiç, Ayn el-Arab ve Kamışlı tarafında güvenli bölgemiz Rusya ve rejim güçlerinin faaliyetleriyle çakışıyor. Ayrıca, İdlib’de sıkıntılar yaşanıyor. Amacımız Rusya ile bu konularda makul ve herkes tarafından kabul edilebilir bir uzlaşmaya varmaktır. Bir tek şartımız, rejimin bulunduğu yerlerde PKK/YPG’nin tamamen temizlenmesidir. Tel Rıfat’ta bu yapılmamıştır. Terör örgütü PKK/YPG’nin Münbiç’te rejim görüntüsü altında varlığını devam ettirme çabalarının olduğunu biliyoruz. Aynı durumun Ayn el-Arab ve Kamışlı’da da yaşanması muhtemeldir. Buna rıza gösteremeyiz. Sonuçta derdimiz bizim bu terör örgütlerinin güvenli bölgeden çıkartılmasıdır.
‘10 ilçe inşa edilecek’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Münbiç’ten Irak sınırına kadar olan 444 kilometre uzunluğunda, 30-35 kilometre derinliğindeki güvenli bölgeye 1 ila 2 milyon arasında Suriyeli sığınmacının geri dönüşünü planlıyoruz. Suriye kaynaklı göç akınından şikayetçi Avrupa Birliği ve diğer ülkelerin mali desteğiyle bu bölgede her biri beşer bin nüfuslu 140 köy ve otuzar bin nüfuslu 10 ilçe inşa etmek için planlarımızı yaptık. Güvenli bölge projelerimizi 2016’da Türkiye’de yapılan G-20 toplantısında liderlere teklif ettik. Hepsi prensipte olumlu bulmasına rağmen somut adım atmaya yanaşmadı” ifadelerini kullandı.
Trump ile konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile telefonda görüştü. Erdoğan, Twitter hesabından şunları kaydetti: “ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiğimiz telefon görüşmesinde ikili meselelerin yanı sıra Fırat’ın doğusunda kurulması planlanan güvenli bölge hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Görüşmemizde köklü ve sağlam temellere dayanan Türk-Amerikan ilişkilerini güçlendirmek için attığımız karşılıklı adımlardan duyduğum memnuniyeti kendileriyle paylaştım. Başta Suriye’nin kuzeyinde tesis edeceğimiz güvenli bölge çalışmaları olmak üzere bölgemizin huzur, refah ve istikrara kavuşması için ortak çabalarımızın sürmesini temenni ediyorum.” Öte yandan Trump, Türkiye ve ABD arasında varılan anlaşmaya ilişkin, “Çok iyi gidiyor. Türkiye ile çok çok iyi iş çıkarıyoruz” dedi. Trump ayrıca, önceki gece Erdoğan’ın kendisine yolladığı, “Sayın Başkan, insanlığın baş düşmanı olan terörizmi yendiğimizde daha birçok can kurtarılacak. Bu ortak çabanın bölgemizde barışı ve istikrarı destekleyeceğinden eminim” mesajını alıntılayarak, ‘Terörizmi yenelim’ diye paylaştı.
‘Gelişmeleri takip edeceğiz’
Cuma namazını Dolmabahçe Bezm-i Alem Camii’nde kılan Erdoğan, çıkışta ABD ile varılan anlaşmayla ilgili soruları yanıtladı. Erdoğan, “Trump’la yaptığımız telefon görüşmesinde ‘buraya bir heyet gönderirseniz ve heyetler arası bir görüşme olursa daha kolay çözeriz’ dedik. Kendisi de sağ olsun Pence ve Pompeo ile birlikte heyetler gönderdiler. Bu heyetler benim de belirlediğim heyetlerle ön görüşmeyi yapılar. Dün de bu görüşmelerin adeta finalini yaptık. Beş günlük bir süre var bekleyip gelişmeleri takip edeceğiz” dedi.