16.02.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın koordinasyonundaki CHP Emek Büroları tarafından, “Sokak Ekonomisi” çalıştayı düzenlendi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TBB Litai Konukevi’nde düzenlenen çalıştaya katılarak bir konuşma yaptı. Hükümetin ekonomi politikalarına sert eleştiriler yönelten Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
SOKAK EKONOMİSİ: Size siyah ile beyazı anlatacağım. Beyaz tarafı sokak ekonomisinin aktörleri, siyah tarafını hortumcu piyasa ekonomisinin aktörleri olarak düşünün. 13 madde sayacağım. Bir; sokak ekonomisi aktörlerinin sabit bir yeri yok. Hortumcu piyasa ekonomisi aktörlerinin meşhur plazalarda iş yerleri var. İki; sokak ekonomisinin aktörlerinin herhangi bir sermayeleri yok. Hortumcu piyasa ekonomisi aktörlerinin milyarlar dolarlık sermayeleri var. Üç; sokak ekonomisinin aktörlerini simitçi, pazarcı, işportacı olarak tanımlarız. Ama hortumcu piyasa ekonomisi aktörlerini saraydan beslenen olarak adlandırırız.
VERGİ ÖDEMEZLER: Sokak ekonomisi aktörleri hem belediyeye hem de maliyeye vergi öderler. Ama hortumcu piyasa ekonomisi aktörleri Türkiye’de vergi ödememek için bir sterline vergi cennetlerinde şirket kurarlar. Beş kuruş vergi ödemezler. Beş; sokak ekonomisi aktörlerinin hemen hemen tümü büyük kentlerin varoşlarında yaşar. Ama diğerleri milyon dolarlık lüks plazalarda yaşarlar. Altı; sokak ekonomisinin aktörlerinin devlet ihalelerine girme güçleri yoktur. Hortumcu piyasa ekonomisi aktörlerine devletin en önemli fabrikaları, ihaleli ve ihalesiz bunlara verilir.
GÜNLÜK İHTİYAÇLARI KARŞILARLAR: Yedi; sokak ekonomisi aktörleri rant geliri elde etmezler. Hortumcu piyasa ekonomisi aktörlerinin en önemli gelirleri rant gelirleridir. Sekiz; sokak ekonomisinin aktörleri toplumun yoksul kesimlerinin günlük ve anlık ihtiyaçlarını karşılarlar. Ama hortumcu piyasa ekonomisinin aktörleri toplumun geniş kesimlerinin gelirlerini siyasal yandaşları aracılığıyla hortumlarlar.
GEÇİM DERTLERİ YOK: Dokuz; sokak ekonomisinin aktörleri, faaliyetlerini sürdürürken arkalarında bir siyasal güç yoktur. Ama hortumcu piyasa ekonomisinin aktörleri sürekli varlıklarını artırırlar, siyasi otoriteyi desteklerler, siyasi otorite de bunları destekler. Bunun en somut söylemi ‘Hırsız bizim hırsızımızdır’ söylemidir. 10; sokak ekonomisinin aktörlerinin sayısının 6 milyon kişi olduğu söyleniyor. Ama hortumcu piyasa ekonomisinin sayısı çok sınırlıdır. Bunların geçim diye bir derdi yoktur. 11; sokak ekonomisinin aktörlerinin derdini dile getirecek medya organları son derece sınırlıdır. Ama hortumcu piyasa ekonomisi aktörlerinin emrinde medyanın en az yüzde 90’ı vardır. 12; sokak ekonomisinin aktörleri sorunlarını dile getirme noktasında kendilerini sahipsiz hissederler. Ama hortumcu piyasa ekonomisinin aktörleri saray, saray çevresi ve yargı bunların arkasındadır. Bunların içinde FETÖ’cülüğü açık olanlara bile bir şey söylenmez. Çünkü bunlar karşılıklı birbirini besler.
SGK’DA ŞARTLAR EŞİT: 13. maddeye dikkat çekmek istiyorum. Herkesin sonuçta emekli olma hakkı var. Sokak ekonomisinin aktörleri emekli olmak istiyorlarsa SGK’ya her ay en az 754 lira pirim yatırmak zorundadırlar. Ama hortumcu piyasa ekonomisinin aktörleri de emekli olmak için 754 lira para yatırmak zorundalar. 12 maddede siyah ve beyaz var ama sosyal güvenliğe gelince koşullar eşitleniyor. Burada sosyal adalet kavramı var mı? Simit satan da milyar dolarlık ihaleler alan kişi de 754 lira sosyal güvenlik primi yatıracak. Türkiye sosyal bir devlet değil aslında. Gelirler arasında o kadar büyük uçurumlar var ki sosyal devletin ne olduğunu vatandaşımıza anlatamadık. Biz sosyal devleti unuttuk. Hak arama gibi bir kavramı da unuttuk. Hak arayanların terörist ilan edildiği bir sürecin içindeyiz. Ülkeye Aile Sigortası gerekiyor. Aile Sigortası’nın olmadığı bir yerde sosyal güvenlik tam olarak inşa edilmiş değildir. Aile Sigortası olduğu zaman herkes geleceğe güvenle bakabilecektir. Peki bunu dillendiren kim? Sendikalar mı, sivil toplum örgütleri mi, üniversiteler mi? Hayır. Sokak çalışanlarının seslerini duymazlar. TESK Başkanı, sadece sabit iş yeri olan esnafın değil, sokakta esnaflık yapanların da hakkını savunmak zorundadır.