Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, açılış töreninde yaptığı açıklamada "SSK'lı bir işçi olarak geçmişte sağlık sistemindeki köhnemişliğin acısını çeken mağduru olan biriyim. Bu mağduriyeti Türkiye'de hemen her vatandaşım geçmişte yaşadı. Benim vatandaşımı hastanelerde insan yerine koymadılar. Acil servislerde dahi hasta kardeşime yeterince ilgi, şevkat göstermediler. Hastanelere sağlam giren hasta çıktı" dedi.
DİZİDEKİ DEĞİL GERÇEK KANUNİ'NİN TORUNLARIYIZ
Erdoğan, "Halkçıyız diyenler halkın derdini anlamadılar. Şu anda tüm hastaneleri tek çatı altında topladık. Artık özel sektör hastaneleri dahil SGK ile anlaşıyor, vatandaşa hizmet veriyor. İstediği eczaneden artık benim vatandaşım ilacını alabiliyor. Çünkü biz televizyona ekranlarından anlatılan değil, gerçek Kanuni'nin torunlarıyız. Bir sağlıklı nefese koskoca cihan imparatorluğunu feda edebilecek direyete sahip ecdadın torunlarıyız.
İnsan olmadan
devlet olur mu? Dünyada pek çok ülkenin cesaret edemediği reformlar yaptık. Doktor, hemşire sayısını kat kat artırdık.
Parası olmayanın kapıdan döndüğü o günleri geride bıraktık. Başhekimlere, hastane müdürlerine gerekli talimatları verelim, kapıya hangi hasya gelirse gelsin gereken yapılacak dedim. Biz bunun için varız. Vatandaşına, inancına göre, düşüncesine göre muamele yok" diye konuştu.
Erdoğan, "Anamuhalefetin Genel Müdürü SSK'nın başındayken yoksul kardeşim yeri geldi rehin alındı" dedi.
AKBALIK'IN CENAZESİNİ ALMAYA GİTTİ
Başbakan Erdoğan, Sağlık Bakanlığına bağlı uçak ambulansın, Mısır'ın Luksor kentinde düzenlenen Uluslararası Tekvando Şampiyonası'nda müsabaka sırasında yaşamını yitiren Türk sporcu Seyithan Akbalık'ın cenazesini almak üzere yola çıktığını bildirdi.
TIR OLAYI İÇİN ÇOK SERT SÖZLER
Başbakan Erdoğan, durdurulan TIR'lar için çok sert mesaj verdi: "Dün, bir
gazete, Adana'da Milli İstihbarat Teşkilatı'nın tırlarına yapılan saldırının görüntülerini yayınladı. Bu ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı'na, işte o paralel, var ya bir paralel yapı, onu öğrendiniz değil mi, iyice kavradık değil mi? Olur ya sizin de kapınızı birileri gelir çalabilir. Bazı bayanlar gelebilir, bazı ablalar gelebilir. Onlara şunu söyleyin; 'biz halimizden memnunuz, biz ülkemizde olanları görüyoruz. Eğer sizin de kendinize güveniniz varsa partinizi kurun da öyle ortaya çıkın' deyin. O paralel savcı operasyon yapıyor. MİT mensuplarına silah doğrultuyorlar. Yere yatırıyor, tekmeliyorlar. Kimin talimatıyla oluyor bu biliyor musunuz? Emniyetin, jandarmanın içine sızan paralellerin talimatıyla, yargının içine sızan paralel savcının talimatıyla oluyor. İşte bunlar, yurt dışındaki odaklardan talimat alarak, kendi ülkelerinin istihbarat teşkilatına silah doğrultacak kadar vatana ihanet içindelerBenim ülkemin İstihbarat Teşkilatı, Suriye'ye, hem de Suriye'deki Bayır Bucak Türkmenlerine insani yardım taşıyacak, birileri de gelecek, bunu silahla, zorbalıkla, yasa dışı şekilde engelleyecek. Ey paralel yapının savcısı, sen benim bilgim olmadan, iznim olmadan MİT'e müdahale edemezsin. Yasa bunu emrediyor. Bu ne cesaret? Bu millet bunu affetmez. Bu millet bunu unutmaz. Bu ihanetin, bu aşağılık faaliyetin, bu casusluğun hesabını hepsinden soracağız"
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
DARP İZLERİNE İTİBAR ETMİYORLAR
Şimdi bu medya, arkasına belli sermaye çevrelerini alarak, arkasına o paralel yapıyı alarak, güya bize gündem dayatmaya çalışıyor. Üzerinden aylar geçtikten sonra, Kabataş'taki çirkin saldırının görüntülerini yayınlayıp güya oradaki çirkinliği örtmeye çalışıyorlar. Türkiye genelinde, Gezi olayları sırasında başörtülülere yapılan saldırıları görmüyorlar. Bir mağdurenin beyanlarına itibar etmiyorlar. İfade tutanağına itibar etmiyorlar. Adli Tıp raporuna itibar etmiyorlar. O mağdurenin vücudundaki darp izlerine itibar etmiyorlar. Çıkmışlar bir görüntü üzerinden olayın nasıl olmadığını anlatmaya çalışıyorlar. İşte bu kadar sorumsuzlar
KAPINIZA ABLALAR GELEBİLİR
-Dün bir gazetede Adana'da MİT teşkilatına yapılan saldırının görüntülerini yayınladı. Var ya bir paralel yapı. Onu iyice anladınız değil mi? Sizin de kapınıza bazı bayanlar, ablalar gelebilir. Onlara şunları söyleyin: Biz memnunuz. Sizin de güveniniz varsa partinizi kurun.
-Bu ihanetin hepsinin hesabını soracağız. Talimat veren elebaşından da soracağız. Biz bunlarla mücadele ederek geldik bugünlere. Biz bu manşetlerle çarpışarak büyüdük. Ne dediler, muhtar bile olamaz! Ne oldu? Bu millet bırakın muhtarlığı, bu kardeşinizi Başbakanlık koltuğuna oturttu. Açık söylüyorum, Bundan sonra da geri adım atmayız, boyun eğmeyeceğiz.
-Elinizden geleni yapın, heybenizde ne varsa çıkaraın. Ama
son manşeti 30 Mart'ta millet atacak. Siz atmayacaksınız, benim milletim atacak.
-Bunların derdi Türkiye Cumhuriyeti değil, bunların derdi paralel yapı... Bu operasyonların, darbe girişiminin hesabı sorulur. Sadece paralel yapıdan değil, paralel yapının parmağında oynattığı sermayeden, siyasilerden de sorulur. Buradan çağrı yapıyorum. Siyasi partilere, işadamlarına, medyaya... Kaset şantajlarına boyun eğmeyin.
-Buradan sanatçı ve iş adamlarına çağrı yapıyorum, şantaj tehdidine boyun eğmeyin. Kasetçilerin siyaseti dizayn etmesine ortak olmayın! Milletimiz adına paralel yapıyla mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz.
-Bu yapının mensubu olan kardeşlerimize sesleniyorum, abi ve abla dedikleriniz apaçık ihanet içindeler, ülkemize kast etmiştir.
OPERASYONU SABIRLA, İBRETLE İZLİYORUZ
-Şu anda, medyada, hem hükümete, hem Türkiye'ye yönelik operasyonu sabırla, ibretle izliyoruz. Bir kısım medyanın, manşetleriyle, köşe yazılarıyla, yalan ve iftiralarla, nasıl bir aşağılık operasyonun içinde olduğunu biz de görüyoruz, millet de görüyor. Biz bu operasyonları çok iyi biliriz. Bizim hayatımız, işte bu tür medya operasyonlarıyla mücadele etmekle geçti. 1994'te İstanbul'da seçildiğim andan itibaren bu manşetlerle üzerimize geldiler. 'Muhtar bile olamaz' dediler. Ne oldu? Milletimiz, bırakın muhtarlığı bu kardeşinizi geldi başbakan yaptı. 28 Şubat'ta üzerimize geldiler. Danıştay cinayetinde, partimizi kapatma sürecinde böyle üzerimize geldiler. Buradan açık açık bir kez daha söylüyorum; biz bu manşetlerle çarpışarak büyüdük, bundan sonra da asla boyun eğmeyiz, bu operasyonlar karşısında geri adım atmayız. Ellerinden geleni yapsınlar. Ne becerileri varsa ortaya koysunlar. Hangi manşeti atarlarsa atsınlar. Biz bunlara boyun eğmeyecek, bunlara aldanmayacağız
Başbakan'a sarıldı, defalarca öptü
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan törenin ardından alanda toplanan vatandaşlara satranç takımı dağıttı. Tören boyuncu sesini başbakan duyurmaya çalışan yaşlı bir kadın sonunda amacına ulaştı.
Erdoğan, bir polis memuru aracığıyla önce yaşlı kadının mesajını aldı. Başbakan Erdoğan ardından da korumalarına bariyerin arkasındaki kadını yanına getirmelerini istedi. Bir koruma yaşlı kadını bariyerlerin ardından öne aldı. Yaşlı kadın bir hamleyle Başbakan'ın boynuna sarıldı. Başbakan'ı sıkıca saran yaşlı kadın Erdoğan'ı defalarca öptü. Bu sırada zor anlar yaşayan Başbakan Erdoğan yaşlı kadından duasını istedi. Erdoğan yine sevgi gösterileri arasında vatandaşların arasından ayrıldı.
DEVAM EDECEK
Video için tıklayın