SiyasetErdoğan’dan Akdeniz mesajı: ‘Bizi sahile hapsedemezler’

Erdoğan’dan Akdeniz mesajı: ‘Bizi sahile hapsedemezler’

11.08.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye gibi 780 bin kilometrekarelik dev bir toprak parçasını görmezden gelip birkaç kilometrekarelik adalar üzerinden bizi sahillerimize hapsetme girişimine rıza göstermeyeceğiz” dedi

Erdoğan’dan Akdeniz mesajı: ‘Bizi sahile hapsedemezler’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginliklere ilişkin, “Türkiye gibi 780 bin kilometrekarelik dev bir toprak parçasını görmezden gelip birkaç kilometrekarelik adalar üzerinden bizi sahillerimize hapsetme girişimine elbette rıza göstermeyeceğiz. Sağduyu hakim olana kadar Türkiye olarak sahada ve diplomasi alanlarında kendi planlarımızı uygulamaya devam edeceğiz” dedi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrası özetle şu açıklamalarda bulundu:

Haberin Devamı

BİZE DE AYNI ANLAYIŞ: Bölgedeki sismik araştırma faaliyetlerimizi Merkel’in ricası üzerine iyi niyet nişanesi olarak bir süreliğine ertelemiştik. Ancak Yunan tarafı hüsnü niyetle hareket etmediğini bir kez daha göstermiş ve Mısır ile hiçbir hukuki temeli olmayan bir anlaşmaya yönelmiştir. Buradan bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Türkiye’nin hiç kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında, denizinde, meşru çıkarlarında gözü yoktur. Bizim tek talebimiz bize de aynı anlayışla yaklaşılmasıdır.

RIZA GÖSTERMEYİZ: Türkiye gibi 780 bin kilometrekarelik dev bir toprak parçasını görmezden gelip birkaç kilometrekarelik adalar üzerinden bizi sahillerimize hapsetme girişimine elbette rıza göstermeyeceğiz. Dünyada hiçbir ülke böyle saçma ve temelsiz talebe boyun eğmez. Biz diyoruz ki gelin Akdeniz’deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim, herkes için kabul edilebilir herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım. Ülkemizin bu çağrısına kulaklarını kapatanlar güçlerinin yetmeyeceği, boylarını aşan birtakım girişimlerle kendi geleceklerini kendi elleriyle karartıyorlar. Salgın ve onunla bağlantılı siyasi, ekonomik, sosyal sorunların bir kabus gibi üzerine çöktüğü güçlere güvenenler hüsrana uğramaya mahkumdurlar. Türkiye’nin bu konudaki kararlığını hala kavrayamamış olanları bir an önce gerçekleri görmeye ve çözümü masada aramaya davet ediyoruz. Anlaşmazlıkların diyalog yoluyla ve hakkaniyetle çözümü için biz her zaman varız ve hazırız. Bu konuda sağduyu hakim olana kadar Türkiye olarak sahada ve diplomasi alanlarında kendi planlarımızı uygulamaya devam edeceğiz. Oruç Reis Sismik Araştırma gemimiz dün saat 20’de Antalya açıklarından hareket ederek görev bölgesine hareket etti. 10 saat süren seyirden sonra bu sabah sekiz itibariyle çalışmalarına başladı. Ekonomide olduğu gibi enerjide de ülkemizin bağımsızlığı için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.

Haberin Devamı

YÜKSELMEYE BAŞLAYACAĞIZ: 2019 yılında insani gelişmiş raporunda Türkiye 6 basamak ilerleyerek 58. sıraya yükseldi. Böylece ilk defa çok yüksek insani gelişme kategorisinde yer almış olduk. Bu sayede Dünya Bankası tarafından hazırlanan iş yapma kolaylığı endeksinde geçtiğimiz yıl 10 basamak birden tırmanarak 33. sıraya yükseldik. Buzdolabı satışı 18 yıl önce 1 milyon 88 bin adetten 2.5 milyona çıktı. Çamaşır makinası satışı 814 bin adetten 2 milyonun üzerinde bir seviyeye ulaştı. Bulaşık makinası satışı 282 bin adetten 1 milyon 332 bin adede, fırın satışı 339 binden 817 bine yükseldi. Bütün bunlar ülkemizdeki refah düzeyini ifade etmesi bakımından bunları söylüyorum. Bunlar aynı zamanda benim vatandaşımın alım gücünün bu tür ürünlerde nereden nereye yükseldiğini göstermesi bakımından önem arz ediyor. Ülkemizde yeni açılan şirket sayısı 30 bin 842 iken geçtiğimiz bu rakam 85 bin 263’ü buldu. İstihdamda 19.6 milyondan 28 milyon 80 bine çıktık. Turizmde 13.32 milyon turistten geçtiğimiz yıl 52 milyon turist rakamını gördük. Koronavirüs sebebiyle maalesef bir sıkıntının içindeyiz. Ama toparlanmaya başladık. Almanya Rusya bugün itibariyle kapılarını açmış durumdalar. Merkez Bankası döviz rezervimiz 28 milyar dolardan 90 milyar doların üzerine çıktı. IMF’e olan borcumuz biz göreve geldiğimizde 23.5 milyar dolardı. Biz bunu 2013’te sıfırladık. Türkiye’nin şu anda IMF’e borcu yok ama birileri avucunu ovuşturuyor, ana muhalefet partisi.

Haberin Devamı

ŞİMDİ PARTİ KURMUŞ: Boşuna avucunuzu ovuşturmayın. Biz o kapıları kapadık. IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi. O zamanın ekonomiye bakan zat şu anda bakan. Sayın Başbakanım verelim mi bu borcu dedi, verin dedim. Bugün borç alan yarın talimat alır dedim. Şimdi parti kurmuş bize ekonomi dersi veriyor. Önce bunu bir defa herkesin görmesi gerekiyor. Aldığımız rakamlar ortada bakın ben felsefe yapmıyorum sizlere rakamlarla konuşuyorum. Hatırlayın harç öğrencilerden alınıyordu. Bundan dolayı o zaman öğrencilerin sesi çok çıkıyordu. Gösteriler şunlar bunlar. Şimdi harç falan yok. Türkiye’nin bugün geleceğine güvenle bakmasının, bölgesel ve küresel politikalarda böylesine aktif pozisyon almasının gerisinde işte bu güçlü altyapı vardır. Türkiye’nin bölgesel ve küresel bir güç olarak yükselen yıldızından rahatsız olanlar her seferinde daha sinsi, riyakar şekilde üzerimize geldiler. Başka hiçbir ülkeye uygulanmayan kriterler bize dayatıldı. Terör örgütlerinden darbecilere finans lobilerinden tarihi hesaplaşmalara kadar her türlü araçla üzerimize yüklendiler. Hepsinin üstesinden birer birer geldik. 2019 yılı ülkemiz için yeniden dengelenme sürecinin yaşandığı bir yıl oldu.

Haberin Devamı

‘Suni rüzgarla eğilip bükülmeyiz’

Haberin Devamı

“Ekonomimiz attığımız kararlı adımlarla 2019 yılının son çeyreğinde yeniden güçlü büyüme politikasına döndü” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu bizim için belki güçlü bir patikaydı ama biz bu patikayı caddeye dönüştüreceğiz. Onun adımlarını atıyoruz. Kur saldırılarının etkisiyle yüzde 24’e çıkan Merkez Bankası politika faizi yüzde 8.25 seviyesine indi. Yüzde 35’lere çıkan piyasa faizleri yüzde 8 bandına kadar geriledi. Daha da inşallah düşecek. Çünkü bütün arzumuz. İsteğimiz bu ülkede yatırımcı çok daha rahat bir şekilde güçlü bir şekilde yatırımlarını yapabilsin. 2018 yılı ağustos ayında yaşadığımız saldırılar sonrasında küresel finans sisteminin bize dayamaya çalıştığı yüksek faiz yaklaşımını asla kabul etmedik. Türkiye üzerinden yüksek faizle haksız kazanç elde etmek isteyenler adeta boğuştuk mücadele ettik. Türkiye ne zaman küresel gündemlere ilişkin bir irade ortaya koysa, ne zaman bölgesel haklarıyla ilgili adımlar atsa ekonomi üzerinden bir hesaplaşmanın devreye sokulduğunu görüyoruz. Türkiye ekonomide bu suni rüzgarlarla eğilip bükülebilecek bir ülke değildir. Yaşadığımız her sıkıntıda ülkemizin gücü bir kez daha sınanıyor. Bu sınamalardan alnımızın akıyla çıkıyoruz.”

‘Toparlanma sinyalleri’

Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

GÖSTERGELER İYİ: Ülkeler hem para hem de maliye politikaları ile ekonomideki olumsuz gerilemeyi azaltmaya çalışmışlardır. Destekleyici politikalara rağmen ekonomik toparlanmanın zaman alması beklenmektedir. Türkiye ekonomisi de salgından olumsuz etkilenmiştir. Firmalarımızı, vatandaşlarımızı desteklemek için istikrar paketini hayata geçirdik, kapsamını genişlettik. Dünya ile paralel şekilde normalleşme adımları attık. Mayıs ayı ile ekonomik göstergeler ve beklentilerde iyileşme başladı, haziran ve temmuzda bunun güçlendiğini görüyoruz. Öncü göstergeler ekonomide toparlanma sinyalleri veriyor. Tüketici güven endeksi nisan ayındaki 54,9 seviyesinden temmuzda 60.9’a; reel kesim güven endeksi nisanda 62.3’ten temmuzda 99.4 seviyesine yükselmiştir. Ekonomi güven endeksi 51.3’ten 82.2 seviyesine yükselmiştir.

REKOR DÜZEYDE ARTIŞ: Otomobil üretimi haziran ayında mayıs ayına göre yüzde 71.7 oranında, satışları ise yüzde 127.6 oranında artış kaydetmiştir. İhracat nisandan sonra artış kaydetmiştir. Son dönemde sağladığımız finansmana erişim kolaylıkları ve uygun kredi sayesinde otomotiv ve konut satışında rekor düzeyde artışlar yaşandı. Kredi büyümesindeki hızlanmaya karşılık bankacılık güçlü sermayesi ile oldukça sağlıklı görünüme sahiptir.

YENİ BAŞARI HİKAYESİ: Türkiye ekonomisi artık tüketim yerine üretimi önceleyen ithalata bağımlı değil küresel değer sistemine entegre olan bir model ile yoluna devam edecektir. Salgın sonrası oluşan yeni dünya düzeninde Türkiye lojistik ağ bağlantıları, üretim kapasitesi, insan kaynağı bilgi ve becerisi ile yeni bir başarı hikayesi yazacaktır. Son 2 yıldır zorlu şartlara rağmen güçlü ve sağlıklı ekonomi inşası için pek çok politikayı hayata geçirdik. 13’ünde kuruluş yıldönümü toplantımızda kuruluştan bu yana neler ürettik, neler yapacağız paylaşacağız.