Spotify her yıl yaptığı gibi bu yıl da “Loud & Clear” adının verdiği raporunu yayınladı. Rapor dünyanın en büyük stream platformunun endüstri ve sanatçılar üzerindeki ekonomik etkisini ortaya koymayı amaçlıyor. Bu raporda Spotify’ın yaptığı ödemeler hakkında genel bilgiler yer alıyor. Platform 2024’te 10 milyar dolar gelir dağıtmış. IFPI 2024 raporuna göre global müzik pazarının büyüklüğü 30 milyar dolar civarında. Bu yıl yüzde 10 civarı büyüme bekleniyor. Yani 2025’te 33 milyar dolar civarında gerçekleşeceği tahmin edilen bir pazarın neredeyse üçte birine denk gelen bir miktar bu. Çok güzel harika ama gelir dağılımı diye de bir mevhum var. Bu para kime nasıl gidiyor, sanatçıların eline ne kadar geçiyor? Bunlar soru işareti olmaya devam edecek. Biz raporun bize sunduğu bilgileri değerlendirmeye çalışalım.
Müzik artık çok dilli. Pop müzikte İngilizcenin etkisinin azaldığını ben de yıllardır yazıyorum. Spotify araştırması geçen yıl olduğu gibi bu yıl da çok dilli pop müzik fenomeninin devam ettiğini bildiriyor. 100 bin dolar üzeri gelir elde eden sanatçılar kümesi 50’den fazla dil konuşuyor. 1 milyon dolar üzeri gelir elde eden sanatçılar kümesi 17 dil konuşuyor. 2017’deki sayı ikiye katlanmış. Daha da öncesinde sadece İngilizce ve biraz İspanyolcadan söz edilebilirdi. Bu değişimin bariz nedenleri var. Spotify giderek farklı coğrafyalara açıldı. Her kapitalist şirket gibi büyümek için buna mecburdu. Müzik pazarının ağırlığı Batı’dan doğuya, Asya ve Afrika’ya doğru kayarken bu gelişmelerin olmaması da imkânsız. Endonezya gibi kalabalık ülkelerin, Arap coğrafyasının, Güney Asya pazarının, Hindistan’ın hareketlenmesi bu sonucu doğurdu. Buralarda yer alan sanatçılar, firmalar işin içine girdi. Ekosistem renklenince müzik de çeşitlendi.
Afrika’da yaşanan biraz daha farklı. Afrika müziği Batı’yı yani merkezi ele geçirmeye başladı. Amapiano fırtınası yaşandı. Afrika kendi coğrafyasındaki dinlenme oranlarından çok Batı’ya ihraç ettiği müzikle ve sanatçılarla kadraja girdi daha çok. Burası bir tür sanatçı üretim merkezi işlevi görüyor. Bütün büyük müzik firmaları Güney Afrika, Nijerya gibi merkezlerde büyük operasyonlar gerçekleştiriyor.
Sanatçıların yüzde 50’si kendi ülkeleri dışında dinleniyor. Ne güzel müzik sınırları Spotify ile aşmış denebilir. Kısmen de doğru. Yılda bin dolardan fazla kazananların yüzde 50’si kazançlarının büyük kısmını kendi ülkesi dışındaki dinlemelerden elde etmiş. 100 bin barajının üzerindekilerde bu oran yüzde 80.
Bu durumu Spotify sayesinde farklı coğrafyalara açılmak olarak mı tanımlamalı yoksa dünyadaki göç hareketleriyle mi? Yani Türk sanatçıların Almanya’da, Hollanda’da çok dinlenmesi herhalde oradaki Türk dinleyici sayısıyla ilgili, farklı kökenlerden gelen Almanların Türk sanatçılara ilgilenmesiyle değil.
Aynı şekilde Nijeryalı bir sanatçının Fransa’da, Hintli bir sanatçının İngiltere’de yüksek dinleme rakamlarına ulaşması bu ülkelerdeki göçmen nüfusla açıklanabilir. Yani Spotify sayesinde müziğin farklı kitlelere kültürlere ulaşmasından ziyade, Spotify sayesinde sanatçıların diasporaya ulaşabilmesi daha doğru bir analiz olabilir.
Yani “bakın ben Spotify sayesinde normalde hiçbir şekilde ulaşamayacağım bir kitleye ulaştım” çok gerçekçi bir açıklama değil. Bu daha çok online müzik dinleme ve paylaşım anlatısının öne çıkardığı bir hayal.
Spotify’ın en çok ödeme yaptığı en üst seviyedeki sanatçıların yüzde 80’inin şarkıları hit listelerine hiç girmemiş. Ne güzel bağımsız müzik de kazanıyor denmiş raporda. Aynı düşüncede değilim. Bu tip çok kazanan ama hit şarkısı olmayan sanatçıların işleri genellikle dinlenme, rahatlama müzikleri sınırları içinde oluyor. Bunun en iyi örneği Spotify’ın memleketi İsveç’te en çok kazanan sanatçı olan Johan Röhr. Röhr, 2022’de Spotify’a 600 farklı sanatçı ismiyle 2700’den fazla parça yükledi. Yaptığı tek şey yapay zekâ yardımıyla rahatlama, dinlenme tipi müzik listelerine girecek algoritma dostu içerikler üretmekti. Bu sayede 15 milyar dinleme elde etti. 3 milyon dolar telif aldı. Bunun gibi pek çok insan var Spotify’ın açığını bulup para kazanan. Spotify, YouTube Music, Apple Music gibi platformlara her gün 150 bine yakın yeni içerik yükleniyor. Bu içerikleri ayıklayacak filtreleyecek programlar geliştirilse de sayı o kadar büyük ki başa çıkılamıyor. Çünkü Röhr gibiler mutlaka bu filtreleri aşmanın bir yolunu buluyor.
Bu isimlerin kazandığı parayı “alternatif müzik kazandı” diye vermek çok doğru bir yaklaşım değil. Ben istisnai durumlar dışında hit şarkısı olmayan pop yapmayan bir müzisyenin ya da grubun Spotify’dan doğru dürüst bir gelir elde ettiğini ne duydum ne de işittim.
Endüstriye 10 milyar dolar dağıttık kulağa hoş gelen bir ifade. Ancak gerçekler biraz daha farklı.