01.02.2012 - 12:30 | Son Güncellenme:
Başbakan Erdoğan, AK Parti İl Başkanları'na seslendiği konuşmasında muhalefet partilerini sert bir dille eleştirdi.Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında bir konuşma yaptı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz, Avrupa'nın kimi ülkelerinde son yarım yüzyılda yaşanan bazı acı hadiseleri sineye çektik. Ancak bugün şunu herkes bilsin ki Türkiye eski Türkiye değildir. Türkiye, Avrupa'da sinsice yükselen ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobia karşısında susacak, tepkisiz kalacak, boynunu bükecek bir ülke değildir. Avrupalı dostlarımızı buradan samimiyetle uyarıyorum; Fransa'da ortaya çıkan tablo, Avrupa'daki sinsi tehlikenin ciddi bir tezahürüdür'' dedi.
FRANSA ANAYASA KONSEYİ DE SAĞDUYULU DAVRANACAK
Fransa'da, fikir ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına yönelik, ırkçı ve ayrılıkçı bu yasa, iki ülke ilişkilerinde olduğu kadar, Fransa'nın kendi değerlerinde de tamiri zor yaralar açacaktı. İnanıyor ve umuyorum ki Fransa Anayasa Konseyi de sağduyulu davranacak, Fransa değerlerine, Avrupa Birliği ilkelerine ters düşmeyecek, vicdanları kanatmayacak bir sonuca varacaktır.
BU, AB MESELESİ
Bu yasanın altında, bu yasayı çıkaran tavrın ve hissiyatın altında, reddi mümkün olmayan bir ırkçı yaklaşım, bir ırkçı zihniyet vardır. Dolayısıyla bu mesele, bir Fransa meselesi, bir Türkiye meselesi değildir; bu mesele, doğrudan doğruya bir Avrupa meselesi, Avrupa Birliği meselesidir
TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL
Biz, Avrupa'nın kimi ülkelerinde son yarım yüzyılda yaşanan bazı acı hadiseleri sineye çektik. Ancak bugün şunu herkes bilsin ki Türkiye eski Türkiye değildir. Türkiye, Avrupa'da sinsice yükselen ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslamofobia karşısında susacak, tepkisiz kalacak, boynunu bükecek bir ülke değildir. Avrupalı dostlarımızı buradan samimiyetle uyarıyorum; Fransa'da ortaya çıkan tablo, Avrupa'daki sinsi tehlikenin ciddi bir tezahürüdür
MHP DE DERSİM'DEN RAHATSIZ
MHP, Dersim konusunun açılmasından CHP kadar rahatsız oluyor. İçkale'de toprağın altından kemiklerin çıkmasından bile rahatsız oluyor
Ellerine fırsat geçtiğinde meseleleri sümen altı ediyordu. Şimdi de toprak altı yapmanın mücadelesindeler. Artık kirli çamaşırlar ortaya çıkıyor
Biz Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak için gayretle koşturuyoruz
Dersim ağır faturalardan biridir
12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat bu zihniyetin eseridir.
Faili meçhullerden, derin yapılardan, mafyatik örgütlenmelere kadar bu çarpık zihniyet yatıyor
Biz Dersim dediğimiz zaman CHP Genel Başkanı, bize teşekkür eden Diyarbakır örgütünü görevden aldı
'ATEİST NESİL Mİ YETİŞTİRMEMİZİ İSTİYORSUN'
Benim dünkü konuşmamdan 'Tükiye'yi dindarlar, dinsizler' diye ayırdığını söylüyor. Önce şu kulakların duymaya alışsın... Benim ifademde dindarlar, dinsizler diye bir ifade yok. Dindar bir gençlik yetiştirme var. Bunu yine söylüyorum, bunun arkasındayım.
Sayın Kılıçdaroğlu, sen bizden, muhafazakar demokrat parti kimliği sahibi Ak Parti'den, ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsun? O belki senin işin olabilir, senin amacın olabilir. Ama bizim böyle bir amacımız yok. Biz muhafazakar ve demokrat, milletinin, vatanının değerlerine, ilkelerine, tarihten gelen ilkelerine sahip çıkan bir nesil yetiştireceğiz. Bunun için çalışıyoruz
YARGI SİZİN MİLİTANLARINIZDAN ARINIYOR
Yargı sizin militanlarınızdan, sizin militan zihniyetlerinizden arınıyor sayın Kılıçdaroğlu 1994'de Mehmet Moğoltay'ın 'Yargıya kendi yandaşlarımı değil de MHP'lileri mi alacağım' dediğini hatırlamıyorsunuz, şu anda CHP Grup Başkanvekili olan hanımefendi 'YARSAV'ın militanı olacak adam lazım bize' diyor Kılıçdaroğlu mercek altındasın. Aldığın nefes bile milletim tarafından takip ediliyor. 12 Eylül 2010'da militan yargı dönemi sona erdi.
KILIÇDAROĞLU TÜRKİYE'Yİ KÖTÜLÜYOR
İçerde olan gazeteciler gazetecilik mesleğinden dolayı içerde değil. Öyle zanlılar var ki, bizzat terör eyleminin içinde bulunmuşlar.
Türkiye'nin ana muhalefet partisinin genel başkanı da gittiği her ülkede, görüştüğü her yabancıya ülkesini kötülüyor. Ülkesinde gazetecilerin tutuklu olduğunu iddia ediyor. Orada da buna pek inanmıyorlar. Böyle bir ana muhalefeti Türkiye hiç görmemişti. Kılıçdaroğlu sayesinde bunu da gördü.
PAUL AUSTER'A CEVAP
Yazar Paul Auster haftasonu bir gazetede diyor ki: "Demokrat yasaları olmayan ülkelere gitmiyorum." Türkiye'ye gelsen ne olur, gelmesen ne olur.