27.02.2022 - 03:00 | Son Güncellenme:
Anne karnından başlayarak yaşamın sonlanmasına kadar doğal bir süreç yaşlılık. Dünya Sağlık Örgütü sağlığı fiziksel, mental ve sosyal iyilik hali olarak tanımlıyor. Bunun anahtar kelimeleri ise bağımsız ve kendi kendine yetebilmeyi amaçlayan aktif yaşlanma olarak görülüyor. Ancak yaşlanmaya bağlı, tüm organ sistemlerinde yapısal ve fonksiyonel değişiklikler ve bunun sonucu olarak da aerobik kapasite, kas kitlesi ve kas gücünde azalma meydana geliyor. Buna bağlı olarak egzersiz ve fiziksel aktivite önem kazanıyor.
Her yaştaki bireyler için en iyi fiziksel aktivite olan yürüme, en yaygın ve kolay uygulanabilen dayanıklılık aktivitesidir. Yaşlılarda uygulanan fiziksel aktivite programlarında yürümenin önemi büyük. Yürüyüş; ekleme binen stresi azaltan ve destek sağlayan, rahat, uygun bir ayakkabı ve mevsime uygun bir elbiseyle yapılmalı. Yine kan şekeri düzeyini takip edip, özellikle diyabet hastası olanların yanında karbonhidrat içeren yiyecekler bulundurması da önemli. Bol su tüketimi, düşme riski varsa destek kullanımına dikkat edilmeli. Ve tabii yemekten hemen sonra ya da çok açken yürüyüş veya egzersizden uzak durulmalı. Düzenli fiziksel aktivitenin, birçok sistemin ve organın fonksiyonu üzerinde olumlu etkileri bulunuyor. Yaşlılık dönemine kadar düzenli fiziksel aktivite yapmamış kişilerde bile düzenli egzersiz yapmanın yaşam süresini ve yaşam kalitesini artırdığı gösterilmiş.
Fiziksel aktivitenin yaşlılık üzerine etkileri
Olası ani ve sistemik hastalıklar nedeniyle ölüm riskini azaltması,
Kanser gelişim riskini azaltması,
Vücut direncinin artması ve enfeksiyonlara karşı koruma geliştirilmesi,
Kas-iskelet sistemini güçlü tutarak yaşlılıkta sık görülen düşmeler ve düşmelere bağlı kırık riskini azaltması,
Denge ve düzeltme reaksiyonlarının gelişmesi ile yaşlılıkta sık görülen düşmelerin önlenmesi,
Depresyon, anksiyete ile başa çıkma gücünü arttırması, bireylerin yaşamdan keyif almasını sağlaması,
Sağlıklı yaşlanmayı sağlaması,
Daha aktif yaşlı bireyler yaratması,
Sağlığı koruyucu ve geliştirici etkisinin görülebilmesi.
Evde dikkat edilmesi gerekenler
Tek başına yaşayan yaşlılarda düşme riski daha fazla. Bu olası duruma karşı, tanıdıklarıyle düzenli aralıklarla iletişimde olunmalı
Yatağa bağımlı yaşlılarda hijyene önem verilmeli. Günlük olarak göz bakımı, ağız ve diş bakımı, protez bakımı, kulak ve burun bakımı, ayak bakımı, tuvalet bakımı yapılmalı. Bakımı üstlenen kişilerin de saçlarını bağlaması, temiz, uygun koruyucu giysiler giymesi, tek kullanımlık eldivenler takması önemli.
Yaşlıların beslenmesi ve sıvı alımı düzenli ve yeterli olmalı. Yatak çarşafları sık sık değiştirilmeli ve odaları havalandırılmalı.
Yatağa bağımlı yaşlılarda en büyük sorunlardan biri de deri kuruması. Kuruyan ciltte çatlama ve çeşitli yaralar oluştuğundan vücudunun belirli aralıklarla temizlenmesi ve uygun nemlendiriciler kullanılması gerekli.
İlerleyen yaşlarda vitaminleri ihmal etmeyin
Yaşın ilerlemesi ile birlikte vücut için önemli olan vitamin ve mineral düzeylerinde eksiklikler görülebiliyor. Bu durum kimi zaman kronik hastalıkların, kullanılan ilaçların etkisi ile ortaya çıkarken, kimi zaman da sindirim sistemindeki emilim bozukluklarından kaynaklanabiliyor. Oysa bu maddeler yaş aldıkça metabolik fonksiyonların korunmasında anahtar rol oynuyor. Memorial Ataşehir Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Halil Öztürk, ilerleyen yaşlarda gerekli olan vitamin ve mineralleri şöyle sıralıyor:
Kemikleri korumak için kalsiyumu ihmal etmeyin.
Hafızanızı B 12 vitamini ile destekleyin.
Hücrelerinizi folik asit ile yenileyin.
D vitamini ile bağışıklık sisteminize kalkan oluşturun.
Kalbinizi ve kemiklerinizi K2 vitamini ile koruyun.
Mutlu hissetmek için B6 vitaminini eksik etmeyin.
Kaslarınızı magnezyum ile güçlendirin.
Çinko ile daha zinde uyanın.
Bağışıklık sistemine selenyum ile doping yapın.