Şimdi moda hamama gitmek. Ama öyle herhangi bir hamama değil; Ortaköy’de, 437 yıl önce Mimar Sinan’ın caddenin orta yerine kondurduğu Ortaköy Hamamı’na gitmek. Hele bir de
hava kötü; Laila, Reina gibi bu yazın yağmura yenik bahçeleri yine sırılsıklamsa; şöyle göbek taşı üstünde dans etmek, kurna başında şarap içmek, kubbe altında şnitzel, spagetti falan
yemek.
Evet, tahmin edilebileceği gibi Kethûda’dan söz ediyorum. Kethûda; bu yaz ortası Bora Soyalp ve Kadir Çokyapıcı’nın açtıkları bir restoran-bar. Aslında Boğaz’da bir restoran açılması artık bir vaka-i adiye belki ama, açılan yer Mimar Sinan elinden çıkma bir çifte hamam olunca mevzu da derinleşiyor tabii. Çünkü Sinan’ın, Kanuni dönemi kethûdalarından Hüsrev bey için yaptığı hamamın atmosferi öyle etkileyici ki, yemek, eğlence bir yana sırf görmek için bile gidilmeyi hak ediyor.
Diyet yemek seçekleriPeki içeride ne var derseniz... Kethuda’ya Muallim Naci Caddesi’ne açılan çifte kanatlı bir kapıdan giriliyor. Ve girer girmez pırıltılı tüllerle süslü bir Osmanlı kemerinin altında eğlence başlıyor. Tabii mekan bir hamam olunca isteyen kubbe altında dans ediyor, isteyen koridorlardaki masalarda ayaküstü demleniyor, isteyen de odalardaki koltuklarda günün yorgunluğunu çıkarıyor. Bar ise hamam içinde yapılan küçük bir labirent gezisinden sonra ulaşılan arka bölümde. Dev ekranda maç yayınlarının da izlenebileceği barda, bol süslemeli yazarkasaların sevimli görünüşü, tabureye tüneyip küfelik olanlar için de bir teselli adeta.
Mönüsüne gelince... Kethûda’nın İtalyan yemeklerinin öne çıktığı Akdeniz mutfağında Akdeniz tabağından Ahtapot Carpaccio’ya, Porcini Mantarlı Risotto’dan balzamik soslu bonfileye birçok çeşit bulunuyor. Mönüde ayrıca -başı kilolarıyla dertte olanlar için- diyet yemek seçenekleri de var.