12.11.2023 - 02:00 | Son Güncellenme:
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hayati Deniz-Varis hastalıkları çok geniş bir yelpazede kendini gösterir. Çok ince kılcal damarlar, görünen mavi yeşil damarlar ya da kocaman ciltten kabarık büyük damarlar. Hepsine varis diyoruz. Ama varis sadece damarların görünür hale gelmesi demek değildir. Bu genişlemeler aslında “toplardamarlar içindeki yüksek tansiyondan” kaynaklanıyor. Bu venöz hipertansiyon sadece damarları şişirmekle ve genişletmekle kalmıyor. Aslında yavaş yavaş dokuda birtakım bozulmalara neden oluyor. Asıl problem de burada başlıyor! Varis sadece kozmetik sorun olarak kalmıyor, kozmetik olarak daha kötü hale gelmesinin dışında ilerleyici bir hastalık olarak vücutta değişikliklere yol açıyor.
Sinsi, yavaş ama ilerleyici bir hastalık!
Venöz hipertansiyon etkisi ile önce damar cidarı bozuluyor, damar cidarından sıvı doku içine sızmaya başlıyor. Bacak bileklerden başlayarak şişmeye başlıyor. Bu da hastalığın bir ileri evresine geçişi gösteriyor. Sıvıyla birlikte kan hücreleri de damar dışına çıkıyor, olmaması gereken hücreler ve maddeler dokuda birikmeye başlıyor. Ve dokuda enflamasyon başlıyor yani ‘yangı’ yani dokuda bir savaş oluyor. Ve artık hastalığın yine ileri bir evresi Vücut artık alarm veriyor, bu yüksek tansiyonun yarattığı zararı tolere edemiyor ve
Ayak bileklerinde renk koyulaşması, önceleri hafif bir koyulaşma iken yavaş yavaş mor siyah renge doğru ilerliyor.
Kaşıntılar başlıyor
Venöz egzama dediğimiz cilt döküntüleri
Cilt kuruyor
Cilt altı sertleşiyor
Cilt elastikiyetini kaybediyor
Küçük damarlar artan bir hızla ayağı ve bilekleri kaplıyor.
Yer yer doku daha da incelip hatta bağ dokusuna dönüşerek parşömen kâğıdı gibi oluyor.
Ve artık geri dönüşümsüz veya çok zor tedavi edilebilir evre 4 ki bundan sonra çok ufak travmalarla, kaşıyarak ya da çarparak bileğe gelen küçük bir darbede yara açılabiliyor. Ki bu hastalığın son aşaması oluyor. 6. evre dediğimiz bu aşama ‘Açık yara/açık ülser’ aşaması tedavi edilmesi son derece zor aşamasıdır. Arada 5. aşamayı atlamadım. Eğer ülseri kapatılabilirse hastalık 5. aşamaya geriliyor yani varis için en değerli aşama 4. aşama ki bu aşama daha da geçilirse artık son evredeyiz.
Bu aşamadan sonra hastalığın doku değişiklikleri çok da fazla geri döndürülemiyor. Bu aşamada çok geç kalmadan ameliyat edilmeli. Eğer ameliyat şansı varsa ameliyat edildiğinde; hastalığın ilerlemesi durdurulabiliyor. Yara açılması engellenebiliyor ama hastalık geri çevrilemiyor. Yani tedavi her aşamada şart. Ama 4. evreye gelmeden tedavi edilebilen hastalar bundan sonraki hayatlarını varis ile ilgili bir sorun olmadan geçirebiliyor. Bu aşamadan sonraki tedavilerde ciltteki değişiklikler biraz düzeliyor ama tamamen normal eski haline gelemiyor... Ne olur bu aşamaya gelmeden varislerinizi tedavi ettirin.
Sonuç olarak varisleriniz var ve 3. aşama bulguları olan bileklerinizden başlayarak alt bacakta renk değişiklikleri, egzama, ciltte kuruma, sertleşme gibi bulgularınız başlamış veya varsa tedavinizi daha fazla geciktirmeyin.
Varis tedavisinde seçenekler
Varis tedavisinde kullanılan skleroterapi yöntemi lokal anestezi altında ameliyathane şartlarında hastaya herhangi bir kesi yapılmadan ultrasonografik destekle yapılarak damar içinden ilaç verilerek tamamlanır. Kişi 2-3 saat istirahat sonrasında ayağa kalkarak, eve gidebilir. 3-4 gün varis çorabı giymesi yeterlidir.
Köpük tedavisi ve Skleroterapi işlevsel olarak aynı yöntemlerdir. Fakat skleroterapi ve mikro skleroterapi tedavi yöntemlerinde saf halde enjekte edilen madde bu yöntemde hava ile reaksiyona sokulur.
Laser ve zamk yönteminin kombine edildiği işlemde ise genelde çok az bir lokal anestezi uygulanabilir. Tekrarlama neredeyse görülmemektedir. Tekrarlamaları önlemede ultrason ile detaylı damar haritalaması yapılması önemlidir.
Kişi tedavinin ardından sosyal hayatına kaldığı yerden devam edebilir. Tedavi sonrası 1 ay kadar çorap giymesi önerilir. Bu günübirlik işlemler ultrasonografik destekle işlem yapılır. Öncesinde detaylı bir damar haritalaması yapılmalıdır. Ayrıca kılcal varis tedavisinde tekrarlamaları önlemek için de öncesinde Doppler ultrason ile damar genişlemesi ve kapakçıklarda kaçak olup olmadığı değerlendirilmelidir.