22.12.2024 - 09:26 | Son Güncellenme:
HABER MERKEZİ - Özgün, Hülya Koçyiğit'in 'Film Gibi Hayatlar' programına konuk oldu. Sanat hayatı boyunca disiplin ve ifade yeteneğini konservatuar eğitiminde kazandığını dile getiren sanatçı, Cumhurbaşkanlığı Korosu'nda çalıştığı dönemde akademisyenlik de yaparken maddi zorluklar nedeniyle gece kulüplerinde sahne aldığını belirtti.
“Kendi kendime dedim ki, ben bu işi yapacaksam, mutlaka kendime ait bir şeyler de söylüyor olmam lazım. Bunun üzerine çalışmalara başladım. ‘Elveda’yı yazıp besteledikten sonra korodan bu şarkıyı prova etmeyi istedim. Akşam sahne aldığım mekânda çaldığımda inanamadım; o kadar alkış aldım ki ‘Benimle dalga mı geçiyorlar?’ diye düşündüm.” dedi.
'Boşluğa düştüm'
Yılların tüm müzik birikimini ilk albümünü oluştururken kullandığını ve bu albümün büyük başarı elde ettiğini dile getiren Özgün, “Yılların tüm birikimini ve en iyilerini ilk albümüme koyduktan sonra ikinci albümde ne yapacağım diye düşündüm ve bir anda boşluğa düştüm. Ama ikinci albüm de ilk albüm kadar başarılı oldu.” ifadelerini kullandı.
'Ünlülüğüm biraz geç oldu'
“Ünlü olduğunu ilk ne zaman anladın?” sorusunu yanıtlayan sanatçı, “Benim ünlülüğüm biraz geç oldu. Yaşam tarzımdan dolayı da istesem de beni hiç magazin haberi yapamadılar. Bu yüzden ben hep şarkılarımla ön planda oldum. Ediz’in doğumuyla beraber tanınırlığım arttı.” açıklamalarında bulundu.
'Anıları eski şarkılarda'
Uzun yıllardan beri şarkılarının hala çok seviliyor olmasından mutluluk duyduğunu dile getiren Özgün, “Şarkılar, tıpkı kokular gibi insanları geçmişteki belirli bir zamana götürür. O yüzden belli bir jenerasyon yeni şarkıları sevmez; çünkü anıları bu eski şarkılardadır” sözleriyle şarkıların da zaman makinesi gibi olduğunu vurguladı.
'Kötü örnekleri görünce kendim yaptım'
Sanatçı, oğlu Ediz’in doğumuyla hayatında büyük değişiklikler yaşadığını anlattı. “En sevdiği şey müzik dinlemek. Bıraksak 24 saat müzik dinler. Onun, dinlediği müzikleri kendi seçmesi sayesinde arabada on yıldır hep çocuk şarkıları dinliyoruz. Bu şarkıları dinlerken formları kafamda oluşmaya başladı. Kötü örnekleri görünce oturup kendi şarkılarımı yazmaya başladım. Bu şarkılarla bir albüm yaptık ve Ediko TV adında bir YouTube kanalı açtık. Şu anda kanalın 120 bin abonesi var. Geçtiğimiz haftalarda asıl hayalimiz olan ‘Ediko’nun Sihirli Sandığı’ isimli müzikli çocuk oyununu hayata geçirdik.” dedi.
'Hayatım sosyal sorumluluk projesi gibi'
Sosyal sorumluluk projelerinde de yer alan sanatçı, “Oğlum doğduktan sonra hayatım sosyal sorumluluk projesi gibi oldu. İnsanlar bir ünlünün de down sendromlu çocuğunun olduğunu gördüklerinde farkındalıkları arttı ve aileler bunu normalleştirmeye başladı” ifadelerini kullandı.