Ruhumuzu iyileştirecek bir festival

Gizem Çetimen - İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 49. İstanbul Müzik Festivali’ne yaklaşık bir ay kaldı. 18 Ağustos ile 16 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek festival, tarihinde ilk kez, programındaki tüm konserleri açıkhava mekânlarda gerçekleştirecek. Festival, bir ay boyunca 14 farklı mekânda Türkiye ve yurt dışından 30’un üzerinde solist, topluluk ve orkestrayı ağırlayacak. Uzun zaman sonra ‘yüz yüze’ katılabileceğimiz festivalin heyecanı sürerken sizin için gazetecilerden, yazarlardan ve eleştirmenlerden konser önerileri aldık.

Nurcan Akad:

“Kıymetini anladık”

İstanbul Müzik Festivali, bu yıl güçlü bir programla müzikseverlerin karşısına çıkıyor. Karar vermek zor. Ama mutlaka birini seçmek gerekirse hem sanatçılar, hem mekân, hem repertuvar açısından bana çok çekici görünen “Yıldızlarla Oda Müziği: Altun & Rudin & Şentürker”i öneririm. Simon Ghraichy’yi de canlı izlemek enteresan olabilir. Sanatçılarla, sanatseverlerle aynı ortamda buluşmak, duyguları, güzellikleri aynı atmosferi soluyarak paylaşmak ne kadar değerliymiş meğer... İçeride değil dışarıda olmak, ekrana değil sahneye bakmak meğer ne kadar önemliymiş. Kıymetini, aylarca kapalı kalınca anlıyor insan. O yüzden bu yaz festivalin coşkusu, enerjisi  bugüne kadarki tüm yıllardan çok daha yüksek olacak, eminim...

Bedia Ceylan Güzelce:

“Bol dinleyicili bir yaz diliyorum”

Öncelikle ülkenin tüm sanatçılarına ve sanat emekçilerine, işinizin başına “hoş geldiniz” demek istiyorum yeniden. İçimde müthiş bir mutluluk ve umut var. Yıllardan beri dinleyicisi ve yaptığım programlar aracılığı ile anlatıcısı olduğum İstanbul Müzik Festivali’nde izlemeyi iple çektiğim konserlerden bazıları şöyle; İdil Biret’in, Can Okan’ın şefliğinde bir Bach ve Chopin repertuvarı seslendireceği konser 24 Ağustos’ta. Borusan Quartet ile Paul Meyer’i buluşması 25 Ağustos’ta. Festival Orkestrası’na, Hande Küden’in solistliği ve Cem Mansur’un yöneteceği konser 31 Ağustos’ta. Ve elbette Simon Ghraichy’nin 8 Eylül’de vereceği konser. Harika bir festival geçer umarım, ayrıca sokak müzisyeninden ses teknisyenine bol dinleyicili bir yaz sezonu diliyorum.

Gül İpepoğlu:

“Ruhsal bir şifa olacak”

Bu harika programdan tek bir konser seçmem gerekse, 24 Ağustos’ta İdil Biret’in Festival Orkestrası eşliginde verecegi “Müziğe Adanmış Bir Yaşam” konserini seçerdim. Hayranı oldugum Biret, Bach ve Chopin çalacak, en sevgililerimden, hele Chopin tınıları hayal dünyama; çocukluğuma, evde annemin piyano çalışına götürür beni. Bu konser her bakımdan güzelliklere açılacak benim için. Uzun zaman sonra yüz yüze gerçekleşecek bir festival, hepimiz için bir ruhsal şifa olacak, ancak kalabalık içinde çok dikkatli davranmayı sürdürmek koşuluyla.

Evin İlyasoğlu:

“Sanatçının nefesini hissedeceğiz”

Festivalin programından dinleyicilere BİFO Özel: Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası & Khatia Buniatishvili konserini öneriyorum. Muazzam bir konser o. Herkes gibi büyük bir heyecan hissediyorum. ‘Yeni Dünya’da aramızda bir şekilde duvarlar vardı. Böyle olduk. Ama şimdi sanatçının nefesini hissedeceğiz ve o nefes sadece bir kez yaşanır.

Asuman  Kafaoğlu Büke:

“Heyecanla bekliyorum”

Bu sene çok sevdiğim iki piyanist geliyor festivale. Birincisi Anna Vinnitskaya, 18 Ağustos açılış konserinde Prokofiev’in 1. piyano konçertosunu seslendirecek. İkinci olarak heyecanla beklediğim konser, Khatia Buniatishvili’nin. Çok uzun zamandır hayranlıkla dinlediğim bir sanatçı. Canlı konserler, öncesinde konuşmalar ve söyleşiler, konser sonrasında dostlarla sohbet etmek… Bunların hepsini öyle özledim ki! Müzisyen dostlarımızın geçtiğimiz yıl yaşadığı sıkıntılar diğer tüm sektörlerde yaşananlardan daha ağır oldu. Müziğin yeniden sahneye dönmesi, konser salonlarının dolup taşması en heyecanla beklediğim şeyler.

Murat Yetkin: Ben 49. İstanbul Müzik Festivali programından dinleyicilere 19 Ağustos tarihindeki Fazıl Say, “Doğanın Sesi” konserini öneriyorum.