02.03.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
KÜLTÜR SANAT SERVİSİ
Gücü savaşları durdurmaya, acıları yok etmeye maalesef yetmese de sanat, insanlığa bu zor günleri unutturmayarak tekrarlanmasını önlemek ve umut olmak için hep yanı başımızda olmaya, üretmeye, anlatmaya devam ediyor. Bu yıl 50. yaşını kutlayan İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) da yarım asırdır sanatseverlere rehberlik, yoldaşlık ediyor ve düzenlediği festivallerle sanatın değiştirici gücünün büyüsüne takipçilerini ortak ediyor. Dünyaca ünlü orkestraların İstanbul'un tarihi mekânlarını evrensel notalarla çınlatması kimi değiştirmez ya da Aya İrini'nin akustiğinde birleşen Doğu ile Batı'nın sesi. Mutlaka hepimizin İKSV'nin imzasının bulunduğu bir etkinlikle hayatı etkilenmiştir, eğer tecrübe etmediyseniz üzülmeyin: Yarım asırdır aldığı bayrağı hiç bırakmadan ileriye taşıyan kurum nice 50 yıllar sizleri bekliyor olacak.
İKSV'nin bu yıl kendi sanatsal yolculuğundan izler taşıyan bir programla hazırladığı festival tema olarak İstanbul'a vurgu yapıyor. Tema çerçevevesinde Fazıl Say'ın 2013'te İstanbul'un yedi ayrı özelliğini konu alan "İstanbul" senfonisinin icrası öne çıkıyor. Yine bu konserde ünlü piyanistin sekiz bölümden oluşan ve her bölümü ayrı bir Türk aydınına adanan piyano ve flüt için son eseri "Portreler"den kurumun kurucusu Dr. Nejat Ferit Eczacıbaşı’nı andığı bölüm de yer alacak. “Rameau à la Turque” başlıklı konserde Barok müziğin mimarlarından Parisli besteci Jean-Philippe Rameau ile saray bestecisi Tanburi Mustafa Çavuş’un eserleriyle bir araya gelerek İstanbul'da Doğu ile Batı'yı buluşturacak.
Çocuklar mutlu olacak
Çocuklar için özel olarak bestelenecek "İstanbul'un Efsaneleri" de minik müzikseverlere sürpriz. Bu yıl festival 50 yılın deneyimiyle daha da kucaklayıcı olmak için klasik müziğin yanı sıra dünya müziklerine, Türk sanat müziğine önemli yer açıyor. Gençlere ve özellikle çocuklara alan yaratmak hedefiyle konserlerini çeşitlendiriyor, bir anlamda gelecek 50 yılı için yatırım yapıyor ki bu tutum İKSV'nin neden ve nasıl yarım asırdır iyi bir rehber olduğunu ispat ediyor.
6 Haziran'da başlayıp 24 Haziran'da sona erecek festival 12 farklı mekânda Türkiye ve yurt dışından 65’in üzerinde solist, topluluk ve orkestrayı ağırlayacak. İstanbul Müzik Festivali, şef ve besteci Tan Dun ile şef ve piyanist Thomas Adès'e verdiği eser siparişlerinin Türkiye prömiyerlerine ev sahipliği yapacak. Deutches Symphonie Orchester Berlin, Tekfen Filarmoni Orkestrası, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası gibi önemli topluluklar ve Anna Prohaska, Gautier Capuçon, Alice Sara Ott gibi yıldız solistler de festivalin konukları arasında yer alacak. İstanbul Müzik Festivali’nin bu yılki Onur Ödülü, besteci ve eğitimci Prof. Özkan Manav’a; Yaşam Boyu Başarı Ödülü ise dünyaca ünlü şef ve besteci Tan Dun’a sunulacak. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) de uzun yıllar sonra ilk defa 50. yılında yeniden festivalin ev sahiplerinden biri olacak. Festivalin biletleri 11 Mart, 10.30’dan itibaren, passo.com.tr internet sitesi üzerinden ve İKSV ana gişeden genel satışa sunulacak.