GündemZorbalık, şekil değiştirerek arttı

Zorbalık, şekil değiştirerek arttı

14.11.2018 - 08:30 | Son Güncellenme:

Okullarda, her 3 çocuktan 1’i akran zorbalığına maruz kalıyor. Bunu aileleriyle bile paylaşamayan çocuklar, psikolojik rahatsızlıklar yaşıyor, hatta intihara bile sürüklenebiliyor. Bu durum, aslında toplumdaki şiddetin bir yansıması. Son yıllarda ise yeni bir türüyle karşılaştık: Siber zorbalık.

Zorbalık, şekil değiştirerek arttı

Akran zorbalığı hızla artıyor. Çocuklar arasında eşyalarına el koyma, kendisine yiyecek aldırma, ödevini yaptırma, dışlama, görmezden gelme şeklindeki davranışlar hatta fiziksel ya da cinsel saldırganlık olarak görülen akran zorbalığı, okullardaki en büyük sorun. Öyle ki City Security Group’un (CSG) Güvenli Okul Projesi çerçevesinde paylaştığı verilere göre öğrencilerin yüzde 38’i akran zorbalığına uğruyor. Öğrencilerin yüzde 22’si okullarda kendini güvende hissetmediğini belirtirken öğretmenlere göre okulların yüzde 62’sinde, öğrencilere göre ise yüzde 74’ünde şiddet olayları yaşanıyor.

Haberin Devamı

Bilişim Teknolojisi Öğretmeni Gökhan Karaosmanoğlu’nun yaptığı araştırma sonuçlarına göre ise gençlerin yüzde 65’i siber zorbalıkla karşılaşıyor ve bu duruma sessiz kalıyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk - Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel de akran zorbalığının arttığına dikkat çekiyor. Peki, akran zorbalığına maruz kalan çocuk nasıl anlaşılır, bu durumu düzeltmek için ne yapmalı? Mine Elagöz Yüksel, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı:

Çocukları dinleyin

- Akran zorbalığı ve öfke probleminin nedeni nedir?

Zorbalık yapan çocuk diğerini kimi zaman fiziksel kimi zaman duygusal yönden zayıf görür, tahakküm etmeyi ya da acı çektirmeyi amaçlar. Zorba tutumlar; küçümseyici söylemler, dalga geçmeler, arkadan yapılan dedikodular olabilir. Eşyalarına el koyma, kendisine yiyecek aldırma, ödevini yaptırma şeklinde ya da dışlama, görmezden gelme şeklinde de belirebilir. Bunun son noktası fiziksel ya da cinsel saldırganlık. Eğer mağdur tepki göstermez, kimseye bahsetmezse zorbalığa maruz kalmaya devam edebilir. Bu durum başka çocukların da mağdura zorbalık yapma ihtimalini arttırabilir. Bu şekilde sürekli hale gelebileceği ve mağdurun ruhsal durumunu bozabileceği için zorbalığın önlenmesi oldukça önemlidir.

Haberin Devamı

Yapılan çalışmalar her 3 çocuktan 1’inin hayatlarının bir döneminde zorbalığa maruz kaldığını, çocukların yüzde 10-14 civarının ise 6 ayı aşan kronik zorbalığa maruz kaldığını işaret ediyor.

- Zorbalıkla nasıl mücadele edilebilir?

Okullardaki rehberlik servisleri, çocukların ruhsallığının takibinde önemli yer tutuyor. Rehberlik servisinde çalışanların öğrenci ve öğretmenlerle iletişim halinde olması, çocukları tanıması ve takip etmesi koruyucu olacaktır. Ayrıca okuldaki yetkililerin zorbalığı gördükleri yerde mağdurun kendi baş etmesini beklememesi, müdahale etmeleri, suçlayıcı bir tutumdan uzak, meseleyi tüm yönleriyle anlamaya çalışmaları önemli.

İntihara sürüklüyor

- Zorbalıkla karşılaşan çocukların aileleri ne yapmalı?

Çocuğu zorbalıktan korumak, onunla iletişimi iyi tutmakla başlar. Mağdur çocuk suçlanacağını ya da arkadaşları tarafından dışlanacağını düşünerek olayı öğretmenlerine ya da ebeveynlerine aktarmak istemeyebilir.

Haberin Devamı

Zorbalığı meşru görme, mağdur hak etmiştir gibi düşünme, olayın tekrarlanmayacağını düşünme, gülüp geçmek gibi davranışlar olmamalı. Akran zorbalığını yapan da maruz kalan çocuğun da psikiyatrik açıdan değerlendirilmesi gerekebilir. Çünkü akran zorbalığına maruz kalan mağdur çocukta altta yatan özgüven eksikliği, kaygı bozukluğu, depresyon olup olmadığının değerlendirilmesi önemli. Bu rahatsızlıklara sahip çocukların zorbalığa maruz kalma ve maruz kalındığında bu rahatsızlıkların oluşma ihtimali yüksektir.

Yapılan araştırmalar zorbalığa maruz kalan çocukta baş ağrısı ve karın ağrısı gibi fiziksel belirtilerde, intihar düşüncelerinde artış oluştuğunu göstermekte. Zorbalık yapan çocukta ise davranış bozukluğu, dürtü kontrol bozukluğu gibi tedavi edilmesi gerekli bir durumun olup olmadığını belirlemek önemli.

Haberin Devamı

Teknoloji kullanımına dikkat

Akran zorbalığının yanı sıra gençler arasında siber zorbalık da yüksek düzeyde. İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü tarafından düzenlenen Gizlilik, Teknoloji ve Gelecek Konferansı’nda Mehmet Pusat Anadolu Lisesi Bilişim Teknolojisi Öğretmeni Gökhan Karaosmanoğlu’nun paylaştığı araştırma sonuçları da bunu kanıtlar nitelikte. 1000 öğrenciyle gerçekleştirdikleri araştırmaya göre gençlerin yüzde 65’i siber zorbalıkla karşılaştığında sessiz kalıyor. Karaosmanoğlu’na göre gençlerin siber zorbalık vakalarında yardım istememesinin nedenleri ise teknolojik özgürlüklerinin ellerinden alınacağı düşüncesi ve paylaşmaları halinde olayların daha da büyümesinden korkmaları. Araştırmaya göre erkekler kızlara göre daha sessiz kalıyor, yardım istemekten çekiniyorlar. Kızlar sosyal medyada, erkekler ise çevrimiçi oyunlarda siber zorbalığa maruz kalabiliyor.

Zorbalık, şekil değiştirerek arttı

‘Şiddet gördükçe uyguluyor’

- Akran zorbalığında öfke problemi bir etken mi?

Sözel ya da fiziksel şiddet eylemi maruz kalınmayla artar. Çocuk, evde ebeveynlerinin birbirine bağırdığını, dövdüğünü görüyor olabilir ya da çocuk, ebeveynleri tarafından dövülüyor veya küçük hatalarında kolayca eleştiriliyor, başarısızlıklarında aşağılayıcı söylemlere maruz kalıyorsa kendisinin de zayıf gördüğü bir çocuk karşısında incitici söylemlere, şiddete başvurması ya da başkaları tarafından benzer tutumlara maruz kalma ihtimali var.

Haberin Devamı

Toplumsal şiddet de gerek aile içi gerek çocuklar arası şiddeti artırmakta. Öfke kontrolü tüm toplumda ele alınması gereken bir mesele. Çocuklar, sokakta insanların birbirine bağırdığını, kurallara uyulmadığını gördükçe zorbalığa meyil etme riskleri artacaktır. Toplumun ve ailenin, zorba tutumları yüceltici söylem ve davranışlardan kaçınması, mağdurların hak ettiğini düşünmemeleri çocuklar için koruyucu olacaktır. Farklılıklara tolerans ve empati ise zorbalığı azaltan etkenlerdir.

Bunlarla beraber çocuklar oyunlarda şiddet öğelerine maruz kalabiliyor. Ailelerin çocukların ortak alanda teknoloji kullanımına özen göstermeleri, çocukların odalarında yalnız başına bilgisayar oynamamalarını önermekteyiz. Çocuklarıyla oyunların içeriği hakkında konuşmaları mümkünse beraber oynamaları, sanal ortamda kurduğu arkadaşlıklarla ilgili sohbet etmeleri koruyucu olacaktır. Yeteri kadar ele alınmamış zorbalık ve mağduriyetin erişkin dönemde de etkileri sürebilmekte. Bu nedenle gerek zorbalık yapan gerekse zorbalığa maruz kalan için çocuk-ergen psikiyatristine başvurmak sürecin daha sağlıklı atlatılmasını sağlayacaktır.

Yazarlar