19.03.2019 - 11:18 | Son Güncellenme:
Yaşlılar haftası her yıl mart ayının 18 ila 24. günleri arasında kutlanır. Bu tarihlerde yaşlılarla ilgili panel, konferans, sempozyum gibi toplantılar düzenlenir, ziyaretler yapılır ve gönülleri alınmaya çalışılır. Ancak, bu yıl Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca “Yaşlı Destek Programı” tanıtım toplantısı dışında, yaşlılarla ilgili konuların ve sorunların toplumun gündemine yeterince taşınmadığı görülmektedir. Bu durum, bu yaş grubunda bulunanlar yönünden bir eksiklik olduğu belirtmekle birlikte, konunun önem ve özelliği nedeniyle, toplumun bilgisine açılması ve tartışılması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Yaşlı nüfus yüzde 8.2
Yaşlanma, fiziksel ve ruhsal olarak değişimlerin yaşandığı, önlenmesi olanaklı olmayıp, geciktirilmesi mümkün olan bir süreçtir. Önemli olan bu süreci, sağlıklı ve olumlu duygularla dolu yaşamaktır. Bir düşünürün makalesinde belirttiği gibi, yaşamda önemli olanın “ihtiyarlamadan yaşlanmaktır” sözü ile sağlıklı yaşamının ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Yaşlılığın başlangıç yaşı 65 yaş ve üstü kabul edilmektedir. Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü’nün bir toplantıda açıkladığına göre, bugün Ülkemizde 6 milyon 192 bin 962 kişinin yaşlı grubunda olduğu bilinmektedir. Bu sayı, ülke toplam nüfusuna oranlandığında bu oranın yüzde 8,2 lere ulaştığı görülür. Bu yaş grubunda olan insanların yaşam tarzları nasıl olmalı, sosyal yaşamdan kopmadan, yalnızlığa itilmeden nasıl bir yaşam şekliyle hayatlarını devam ettirebilirler. Diğer bir anlatımla, yaşlıların kendileri yönünden yapmaları gerekenler olduğu gibi, sorumlu organların da bu yaş grubu için yapması gerekenlerin olduğudur.
‘Aktif yaşlanma’
Bu yaş grubunda bulunan kişilerin, önce kendi sağlıklarını ve aktivitelerini devam ettirebilmeleri için yapmaları gereken bazı iş ve işlemler vardır. Bu bağlamda, Prof. Dr. Candan Yeşilada Algun konu ile ilgili “sağlıklı ve mutlu bir yaşlılık dönemi geçirmek için, aktif yaşlanmalıyız……… bu günden başlayarak düzenli egzersize başlayan yaşlıların düşme riskleri azalacak, kalp ve dolaşım sistemleri olumlu etkilenecek, solunum kapasiteleri artacak, uykuları düzene girecek ve anksiyeteleri, depresyonları azalacaktır” açıklamasında bulunmuştur. * Yine aynı sütunda Yrd. Doç. Dr. Sevda Sarıkaya sağlıklı yaşam için özetle, düzenli egzersiz yapılmasının, Akdeniz tipi beslenme alışkanlığının kazanılmasının, zihinsel aktivitelerin arttırılmasının, sosyal yaşamdan kopmadan yaşanılmasının gerektiğini belirtmektedir. Bu önerilerin, bu yaş grubunda bulunan insanlarca yerine getirilmesinin, sağlıklı yaşamları için her zaman mümkündür.
‘Kanunla dışlanmasın’
Diğer yandan, bu yaş grubunda bulunan kişilerin 65 yaş ve üstü olması nedeniyle çoğunlukla emeklilerin olduğu bilinir. Bu insanların aktif çalışma hayatından emeklilikle birlikte pasif bir hayat ortamına geçmeleri yaşam biçimlerinde boşluk yaratmakta ve kendilerini işe yaramaz duygusuna kaptırarak yalnızlık çektikleri görülür. Çalışma hayatının dışına itilmeden, aktif çalışma dönemlerinde edindikleri bilgi ve birikimlerinden faydalanmasının temini bakımından, mevzuatta var olan engeller kaldırılmalı ve böylece bu insanların hem topluma faydalı olması, hem de sosyal yaşamdan kopmadan, deneyim, bilgi ve birikimlerini gelecek nesillerin istifadelerine sunmuş olacaklardır.
Sonuç olarak, açıklanan bu hususların yerine getirilmesi bu yaş grubunda bulunan insanlara, topluma ve gelecek nesillere büyük yararlar temin edeceği gibi, sağlıklı bir yaşam süreci geçirmeleri de sağlanacaktır.