21.08.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
Nil Kural
Hollywood aksiyonlarının stil sahibi yönetmeni Tony Scott, pazar gecesi Los Angeles’daki Vincent Thomas köprüsünden atlayarak intihar etti. Aralarında“Top Gun”, “Spy Game” ve “Days of Thunder”ın da bulunduğu pek çok önemli ticari filme imza atan Tony Scott, ünlü yönetmen Ridley Scott’ın kardeşiydi. Los Angeles polisinden yapılan açıklamaya göre Tony Scott Vincent Thomas Köprüsü civarında arabasını park ettikten hemen sonra kendisini köprüden aşağı attı. Ünlü yönetmenin cesedi 2 buçuk saat sonra bulundu. İntihar notu ise Scott’ın ofisinde bulunmakla birlikte içeriği açıklanmadı. Görgü tanıkları Scott’ın köprüden atlamadan önce tereddüt etmediğini bildirdi. ABD basını, Scott’a yakın bir kaynağa dayandırarak ünlü yönetmenin ameliyat edilemeyecek bir beyin tümörü olduğunu öne sürdü. Haberlerde yönetmenin hastalığı nedeniyle intihar etmiş olabileceği iddia edildi.
Kariyerine ‘The Hunger’la başladı
1944’de İngiltere’de doğan Tony Scott, iddialı renk kullanımı, hızlı kamera hareketleri ve kurgu tekniğiyle stili birkaç plandan anlaşılabilen; Hollywood’un imza sahibi isimlerinden biriydi.
Tony Scott, kariyerine müthiş vampir filmi “Açlık / The Hunger” ile başladı. 1983 tarihli İngiltere yapımı film, Susan Sarandon’ın canlandırdığı bir doktor ile Catherine Deneuve ve David Bowie’nin oynadıkları bir vampir çift arasında gelişen ilişkiyi konu alıyordu. Bu karanlık atmosferli film, Scott’ın kariyerinin başlangıcını müjdelerken, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarıştı. Scott’ın ticari sinemaya en uzak çalışması olan “The Hunger”, eleştirmenlere göre yönetmenin en iyi işlerinden biriydi.
Tom Cruise’un yıldızını parlattı
İkinci filmi Tom Cruise’a şöhret, Tony Scott’a ticari başarı getiren 1986 yapımı “Top Gun”dı. 1980’lerin simge filmlerinden biri olarak anılan film elde ettiği 176 milyon dolarlık gişe geliriyle Tony Scott’ı Hollywood’un gözde isimlerinden biri haline getirdi. Dört yıl sonra 1990’da Tom Cruise’la, diğer bir gişe başarısı getiren filmde “Days of Thunder”da birlikte çalıştı. Bu yarış filminde Tom Cruise’a Nicole Kidman eşlik ediyordu. 1993’de aralarında Dennis Hopper, Val Kilmer, Gary Oldman, Brad Pitt, Christopher Walken ve Samuel L. Jackson’ın olduğu iddialı oyuncu kadrosuyla çektiği “True Romance”i yönetti. O dönemde kariyerinin başlangıcında olan Quentin Tarantino’nun yönetmekten vazgeçip, sattığı bir senaryoya dayanan film, eğlenceli bir aksiyon olarak akıllara kazındı. Tony Scott filmin senaryodaki finalini mutlu bir hale getirdi.
‘En tehlikeli şey film çekmek’
1998’de çektiği, başrolünde Will Smith, Gene Hackman, Jon Voight ve Jack Black’in bulunduğu politik komplolu “Enemy of the State”in ardından başarılı casus aksiyonu “Spy Game” geldi. Robert Redford’u Brad Pitt’in canlandırdığı acemi casusun akıl hocası rolünde izlediğimiz film, komplosunun kartlarını hızlı kurguyla teker teker açmasıyla ticari sinemanın en başarılı aksiyonlarından biriydi. 2004’de çektiği “Man of Fire”dan başlayarak dört film boyunca filmlerinin başrolünü Denzel Washington’a emanet etti: Aksiyon “Déja Vu” (2006), “The Taking of Pelham 123” ve son filmi “Unstoppable”da (2010).
Özel hayatında da heyecan peşinde koşan kişiliğiyle tanınan Scott, kaya tırmanışını, otomobil ve motosikletle hız yapmayı seviyordu. Ama bir söyleşisinde hayatındaki en büyük heyecanın film çekmek olduğunu ifade etmişti: “Film çekmek, hayatınıza yapabileceğiniz en korkutucu ve tehlikeli şey. Hayatımdaki en korkutucu şey, filmlerimin yapım süreçlerindeki ilk sabahtır. Başarısız ve rezil olma korkusunun yanı sıra, size güvenenleri hayal kırıklığına uğratma ihtimalinin verdiği suçluluk duygusunu hissederim.”