Tarih boyunca her kültürde farklı şekilde kendine yer bulan oyuncak bebeklere pek çok farklı anlam yüklendi. Bazılarının büyülü olduğu düşünüldü, bazılarının ise kutsal olduğuna inanıldı. Aynı zamanda hem masumiyet hem de korku öğesi olarak görülen oyuncak bebeklerin ortaya çıkış hikayesi ise oldukça ilginç detaylara sahip. Oyuncak bebeklerin tarihi kurcalandığında karşımıza yakın tarihli bir keşif çıkıyor. 2017 yılında Sibirya'daki Bronz Çağ dönemine ait bir mezarda yapılan keşifte şimdiye kadar bilinen en eski oyuncak bebekle karşılaşıldı. Bu oyuncak bebek sabun taşından oyulmuş 5 santimetrelik bir kafaya sahipti. Oyuncak bebeğin organik malzemelerle yapılan gövde kısmıysa günümüze sağlam ulaşmadı.
'BİRER İNANÇ NESNESİYDİ, İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ VARDI'
Bulunan en eski örneği en az 4 bin 500 yaşında olan oyuncak bebeklerin birçok alanda kullanıldığı biliniyor. Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Akbulut, geçmişte doğaüstü güçleri olduğuna inanılan oyuncak bebeklerin birer inanç nesnesi olduğuna dikkat çekerek, "Tarih içinde totem olarak veya büyü amaçlı kullanılan bu küçültülmüş üç boyutlu insan tasvirleri ya doğaüstü bir gücü ya da bir insanı temsil ediyordu. Bebekler aslında birer inanç nesnesiydi" diye konuştu. Oyuncak bebeklerin toplulukları doğaüstü güçlere karşı koruma görevi amacıyla kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Akbulut, "Bu bebekler aynı zamanda iyileştirme, insanüstü varlıkları temsil etme ve onlarla iletişim kurma amacıyla da kullanılıyordu" dedi.
İlk örnekleri ahşap, kil, taş, lif, ip gibi doğal malzemelerle ve dokumalarla yapılan bebekler geçmişte Şamanizm ritüellerinde ve Anadolu’da hastaları iyileştirmek amacıyla kullanıldı.
YAPIMINDA HER MALZEME KULLANILDI
Oyuncak bebeklerin Türk kültüründe ve Anadolu'daki yerine değinen Prof. Dr. Dilek Akbulut, bebek yapımında kullanılan malzemelerin çeşitliliğine de vurgu yaptı. Prof. Dr. Akbulut, "Karadeniz bölgesinde oyuncak bebeklerin yapımında dikkat çeken malzeme ahşap. Osmanlı döneminde ilk akla gelen Eyüp oyuncakçılarında da malzemeler oldukça çeşitli" bilgisini paylaştı.
Türk kültüründe oyuncak bebeklerin kullanımında yalnızca ahşabın tercih edilmediğini söyleyen Prof. Dr. Akbulut, "Ahşap yoğunlukla kullanılıyordu ancak başka materyaller de dikkat çekiyor. Örneğin Haliç’ten elde edilen kil de oyuncak bebek yapımında kullanılıyordu. Bebeklerin ellerinde tuttukları davul gibi müzik aletlerinde kullanılmak üzere Sütlüce mezbahasının atıkları dahi değerlendirilirmiş" dedi.
"Bebekler geçmişte uzun bir süre boyunca çocukların ya da ebeveynlerin bireysel oyuncak bebek üretimleriyle yaşamlarının ilk dönemlerini geçiriyordu. Bireysel oyuncak bebek üretimlerinde kullanılan malzemeler yörelere özgüydü ve çeşitliydi. Ahşap dışında dokumalar ve ipler de kullanılıyordu. Dolgu malzemesi olarak da saman sıklıkla yer alan malzemeler arasındaydı."
KONUŞAN BEBEK NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Tarihte 'ampulü icat eden kişi' olarak bilinen mucit Thomas Edison da oyuncak bebeklerin tarihine yön veren isimler arasındaydı. Her ne kadar ilk konuşan bebeklerin Edison tarafından icat edildiği kayıtlara geçse de gerçek aslında başkaydı. İlk konuşan bebekler aslında 1823'te Alman mucit Johann Maelzel'in ürettiği bebeklerdi ve bu oyuncak bebekler 'anne' ya da 'baba' diyebiliyordu. Ancak 1877'de ilk ses kayıt cihazını icat eden Edison'un 1890'da geliştirdiği konuşan, hatta tekerleme dahi söyleyebilen bebekleri, konuşan oyuncak bebeklerin Edison'la anılmasını sağladı.
GİDEREK BÜYÜK BİR GERÇEKLİK KAZANDI
Prof. Dr. Dilek Akbulut, oyuncak bebeklerin zaman içinde hareket edebilmeleri ya da konuşabilmelerinin oyuncakların gerçeklik algısını olumlu yönde etkilediğini söyledi. 19'uncu yüzyıldan itibaren oyuncak bebeklerde ahşap malzemeden eklemlerin ve açılır-kapanır gözlerin kullanılmaya başlandığını söyleyen Prof. Dr. Akbulut, "Zaman içinde yürüyen bebekler de ortaya çıktı. Aynı şekilde ses de bebeklere eklendi. 19'uncu yüzyılın ilk yarısında ağlayan bebeklerin yapımına başlandı" detayını verdi.
"Edison'un fonografından hareketle konuşan ve şarkı söyleyen bebeklerin yapılması ise aynı yüzyılın sonlarına denk geliyor" diyen Akbulut, "Bu eklemeler oyuncak bebeklerin giderek daha da büyük bir gerçeklik kazanmasında kaydadeğer bir aşama olarak kabul ediliyor" diye konuştu.
BEBEKLER TARİHE Mİ KARIŞIYOR?
İçinde olduğumuz dijial çağda oyunların artık sanal ortama taşınmasıyla birlikte oyuncak bebekler artık eskisi kadar popüler değil. Her ne kadar çocuklar için artık yeterince ilgi çekici olmasalar da oyuncak bebeklerin üretimine dünya genelinde devam ediliyor. Günümüzde dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla çocukların oyun oynama ve gerçek hayata dair bilgi edinme alanı olarak dijital oyun alanlarını seçtiğini söyleyen Prof. Dr. Akbulut, şunları da ekledi:
"Bebekler dahi günümüzde dijital hale gelmiş durumda. Ancak oyuncak bebeklerin duyusal gelişime etkisi büyük. Gönül ister ki oyuncak bebeklerin üretimi ve kullanımı artsın. Ne yazık ki ülkemizde oyuncak bebeklerin üretimi kısıtlı."