14.02.2022 - 17:27 | Son Güncellenme:
DHA
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020'de kayboldu. Soruşturma kapsamında 5 gün sonra gözaltına alınan eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, çıkan kavgada Gültekin'i boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Gültekin'in kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı ise çıkarıldığı mahkemece 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek' suçundan tutuklandı. Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyallerinden ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğu tespit edildi. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Şüpheliler hakkında dava açıldı.
AVUKATTAN SUÇ DUYURUSU
Mertcan Avcı, 15 Şubat 2021'deki duruşmada, imza atma yükümlülüğü ve yurt dışı çıkış yasağı ile tahliye edildi. Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, sanık Cemal Metin Avcı'nın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ile ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın da 'delilleri yok etme, gizleme ve değiştirme' suçunu işlediğini iddia ederek şikayetçi oldu. Muğla Cumhuriyet Savcılığı, 2 Ekim 2020'de şüpheliler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Avukat Epözdemir ise karara itiraz etti. Muğla Sulh Ceza Hakimliği de itirazın kesin olarak reddine hükmetti.
HER İKİ DOSYA BİRLEŞTİRİLDİ
Epözdemir, Muğla Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği kesin kararın Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Başsavcılık, kararı bozarak 4 şüpheli hakkında iddianame hazırlanmasına karar verdi. Savcılık, şüpheliler Selim Avcı, Ayten Avcı, Eda Karagün ile Şükrü Gökhan Orhan'ın kasten adam öldürme sonrasındaki zaman diliminde, olay mahalline birlikte gidip, suç delillerini yok ederek, gizlediklerine dair haklarında yeterli şüphe bulunduğuna kanaat getirerek ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesini talep etti. Mahkeme, ilerleyen süreçte, her iki dosyanın birleştirilmesine karar verdi. Geçen yıl 27 Eylül'de görülen 6'ncı duruşmada, cinayetten sonra olay yerine giderek delilleri gizlemeye çalıştıkları iddia edilen sanığın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın da savunmaları alındı. Şüphelilerin tamamı savunmalarında, suçlamaları reddetti.
SAVCI 9'UNCU DURUŞMADA MÜTALAASINI VERDİ
Davanın 24 Ocak günü görülen 9'uncu duruşmasında savcı mütalaasını açıkladı. Savcı Pınar Gültekin'in hayattayken yangına maruz kaldığının oy birliği ile kabul edildiğini belirterek, Cemal Metin Avcı'nın 'canavarca hisle öldürme' suçundan cezalandırılması talep etti. Mertcan Avcı'nın da 'suç delillerini gizleme ve değiştirme eyleminde bulunması' suçundan cezalandırılmasını, Cemal Metin Avcı'nın eski eşi Eda Karagün, iş ortağı Şükrü Gökhan Orhan, annesi Ayten ve babası Selim Avcı'nın da 'suç delillerini yok etmek ve gizlemek' suçundan cezalandırılması istedi. Duruşmaya SEGBİS sistemi ile bağlanan sanık Cemal Metin Avcı ise mütalaayı kabul etmediğini söyledi.
'BU CİNAYET TEK BAŞINA İŞLENEMEZ DEDİK'
Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde Pınar Gültekin davasının 10'uncu duruşmasına tutuklu sanık Cemal Metin Avcı (SEGBİS) aracılığı ile katılırken, tutuksuz sanıklar kardeşi Mertcan Avcı, babası Selim Avcı, annesi Ayten Avcı, boşandığı eşi Eda Karagün, iş ortağı Şükrü Gökhan Orhan ile taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Duruşma öncesi açıklama yapan Pınar Gültekin'in avukatı Rezan Epözdemir, "Bugün karar duruşması bizim için son derece önemli, yargılamanın başından beri bu cinayetin tek başına işlenemeyeceğini söylüyorduk. Suç delillerini gizleyen başka faillerin olduğunu iddia ediyorduk. Hatta müşterek faillerin olduğunu iddia ediyorduk. Önce diri diri yakılmış, üzerine beton dökülmüş ve varilin ağırlığı 162,5 kiloya gelmiş, olay yeri inceleme tutanağıyla sabit. Bunu tek bir kişinin kaldırması hayatın olağan akışına ve fizik kurallarına aykırı. Soruşturma tek şüpheli üzerinde giderken, 'Bu cinayet tek başına işlenemez' dedik. Sonrasında Mertcan Avcı'nın cinayet mahallinde olduğu HTS raporlarıyla sabit hale geldi" dedi.
'AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI BEKLENTİMİZ VAR'
Mertcan Avcı, ifadesinde, "Gittim, varile baktım, abim bir şeyler yakıyordu, bozuk kokoreçler yakılıyordu" dediğini hatırlatan Epözdemir, "Bu iddia, hayatın olağan akışına aykırı. Burada suç delillerini gizlemeye yönelik bir irade var. Adli tıp raporuna göre, maktule henüz hayattayken diri diri yakılmış. Mertcan Avcı'nın bulunduğu saat ve zaman diliminde maktule halihazırda yakılıyordu ve yaşıyordu. Yaşıyor olması sebebiyle, sen, burada müşterek failsin. Yakma faaliyetine yardımcı oldun. Mertcan Avcı için de kasten öldürme, suçundan Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuru yaptık. Ayten Avcı, Selim Avcı, Şükrü Gökhan Orhan ve Eda Karagün hakkında takipsizlik kararı verilmişti. Mertcan Avcı, 20 Temmuz'da gözaltına alınıyor. O akşam 22.35'te bu 4 kişi, ilginç bir şekilde bağ evine gidiyor. Her biri gitme gerekçesini farklı anlatıyor. Gitme gerekçeleri belli, suç delilerini gizleme ve yok etme. Nitekim oradaki sigara izmaritlerinde DNA örnekleri bulunuyor. Mahkeme 4 şüpheli hakkında önce takipsizlik kararı verdi, biz de Adalet Bakanlığı'na başvuru yaptık. Bakanlık başvurumuzu kabul etti. Bu 4 şüpheli hakkında da dava açıldı. Cemal Metin Avcı için bugün ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası beklentimiz var" diye konuştu.
DAVA 11 NİSAN'A ERTELENDİ
Davayla ilgili yeni bir gelişme yaşandı. 10. kez karar çıkmayan davanın 11 Nisan'a ertelendiği açıklandı.
'MAHKEME SANIKLARA KOLONYA İKRAM ETTİ'
Duruşmanın ardından Avukat Rezan Epözdemir ve öldürülen Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin, gazetecilere açıklamada bulundu. Avukat Rezan Epözdemir, "Müvekkillerimiz ne yazık ki duruşma salonlarından çıktı. Sanık aileye kolonya ikramı yapan bakış açısı bizim müvekkillerimizi ne yazık ki bir defa daha duruşma salonundan çıkarmış oldu. Karşı tarafın bizim kişilik haklarımıza ilişkin bütün açıklamalarına rağmen müdahale etmeyen sayın mahkemenin, müvekkilimizi herhangi bir değerlendirmesinde kolluk marifetiyle salondan çıkarması kabul edilemez. Aynı mahkeme sanıklara kolonya ikram etti. Şüphesiz sanığın hakları vardır ancak burada çifte standart olduğu için söylemek zorundayız. Duruşma 11 Nisan'a bırakıldı. Cemal Metin Avcı'nın tutukluluk hali devam ediyor, Mertcan Avcı'nın adli kontrol halinin devamına karar verdi. 11 Nisan'da son sözleri söylendikten sonra karar verilecektir. Reddi hakim taleplerimizin tamamı ret edildiği için bir adalet beklentimizin olmadığını söyledik. Sonuna kadar hak arama özgürlüğümüzü kullanacağız" dedi.
İDAM İSTİYORUZ
Sıddık Gültekin, 3'üncü kez duruşmadan dışarı çıkartıldığını belirtip, "10 duruşmadır, 2 bin kilometre yol geliyoruz. Mağdur olan biz, diri diri yakılan biz, ölen biz. Maalesef içeride kolonya onlara veriliyor. Hiçbir söylemimizi dikkate almıyorlar. Türkiye'nin en iyi hukukçusu bizi savunuyor. Biz bu işin içinden çıkamıyoruz. Sayın Adalet Bakanı'na sesleniyorum, 'Acaba başka bir avukat olsa bu cinayetin üstü kapanacak mıydı? Biz bu caniye ve ailesine idam istiyoruz. Bu cinayeti beraber işlemişler" diye konuştu.