GündemSon 3 günde 16 deprem! Erzurum 40 yıl sonra risk altında mı?

Son 3 günde 16 deprem! Erzurum 40 yıl sonra risk altında mı?

15.04.2023 - 15:21 | Son Güncellenme:

1996 deprem haritasına göre en riskli deprem bölgeleri arasında yer alan Erzurum’da son 3 günde 16 deprem meydana geldi. En büyüğü 3.9 olan depremlerin ardından, Erzurum’daki olası bir deprem akıllara 2 bin yıllık süreçte yaşanan 4 depremi getirdi. Prof. Dr. Osman Bektaş konuya açıklık getirdi.

Son 3 günde 16 deprem Erzurum 40 yıl sonra risk altında mı

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr - Kahramanmaraş depremlerinden sonra depremle gündeme gelmeyen noktalarda hissedilen sarsıntılar risk durumunu da değiştirmişti. 1996’da yayınlanan deprem risk haritası 27 yıl içinde değişmiş ve bölgeler için risk derecelendirmesi kaldırılmıştı. Erzurum’da ise son 3 günde yaşanan 16 deprem, 1983’te bin 155 kişiyi hayattan koparan 6.9 büyüklüğündeki depremi akıllara getirdi. Son günlerde ağırlıklı olarak Aziziye’de yaşanan depremlerin 11’inin büyüklükleri 2’den fazla.

Haberin Devamı

2 bin yılda can kaybıyla sonuçlanan 4 deprem yaşayan Erzurum için 'Son 3 günde meydana gelen 16 deprem risk oluşturabilir mi?' sorusu kafa karıştırdı. Prof. Dr. Murat Utkucu Mart ayının başında Marmara’da 4 gündeki 10 depremin ardından, “Depremlerin öncü olup olmadığının ancak büyük deprem olduktan sonra söylenebilir” diye konuşmuştu.

Son 3 günde 16 deprem Erzurum 40 yıl sonra risk altında mı

1’den 5’e kadar olan derecelendirme sisteminde en şiddetli deprem üretme potansiyeline sahip bölgeler 1. derece deprem bölgesi sayılıyor.1996 deprem risk haritasına göre merkez üssü Erzurum olan deprem 1. derece deprem bölgesinde meydana geldi. Erzurum-Kars arasındaki hatta meydana gelen deprem yüksek rakımlı ve alüvyon zemin olan Horasan’dan Narman’a kadar etkili oldu. Depremin olduğu nokta dayanıksız bir zemin sahip olduğu için zeminde kaymalar da oldu.

2004’E KADAR 4 DEPREM

840 yılında büyüklüğü bilinmeyen bir depremle sarsılan Erzurum’da tarihi surların 8 kulesi yıkılmıştı. Ölü sayıları kesin olarak kaydedilememiş depremde yaklaşık 200 kişinin hayatını kaybettiği rivayet ediliyor. 2 ay süren yer sarsıntıları bölgede yaşayanları, tarlalarında yaşamak zorunda bıraktı. Haziran ayında yaşanan deprem sonrası birçok kişi ikinci bir deprem korkusuyla uzun süre evlerine giremedi. 840 depreminden sonra ise bölgede kaydedilen en etkili deprem yaklaşık bin 120 yıl sonra meydana geldi. 1859 yılında yine bir haziran günü depremle sarsılan Erzurum’da bu kez can kaybı fazlaydı. 15 bin kişinin ölümüyle sonuçlanan deprem 6.1 büyüklüğünde ancak 9 şiddetindeydi. 

Haberin Devamı

1983’te büyüklüğü 6.9 olan Erzurum depreminde bin 155 kişi hayatını kaybetti. Ancak yakın tarihli Erzurum depremleri arasında en dikkat çekici olan depremler 2004 yılında 3 gün arayla gerçekleşen 2 deprem oldu. Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre 5.1 ve 5.3 büyüklüğündeki iki deprem sonucunda 10 kişi hayatını kaybetti. 2004 Erzurum depremleri 720’den fazla artçı sarsıntıyı da beraberinde getirdi. Deprmlerin şiddetiyse 6 (güçlü) olarak açıklandı. 

Son 3 günde 16 deprem Erzurum 40 yıl sonra risk altında mı

ERZURUM İÇİN ENDİŞELENİLMELİ Mİ?

Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş, son 3 günde 16 depremin yaşandığı Erzurum’daki deprem aktivitesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Depremlerin büyüklüğünün giderek artması durumda endişelenmek gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Osman Bektaş, “Maraş depreminden sonra Doğu Anadolu Fayı'nın etkilediği Kuzey Anadolu ve Kuzeydoğu Anadolu Faylarında sismik hareketin artabileceğini belirtmiştik. Ancak 13 Nisan’dan bu yana yaşanan küçük depremler sismik aktivitenin arttığını göstermez” dedi.

Haberin Devamı

'ÖNCÜ DEMEK İÇİN BÜYÜK DEPREMİN YAŞANMASI GEREKİR'

Sakarya Üniversitesi Afet Yönetim Uygulama ve Araştırma Merkezi Jeofizik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Utkucu, daha önce İstanbul’da kısa süre içinde olan çok sayıda depremin ardından ‘öncü’ depremlerle ilgili şöyle konuşmuştu:

"Bir küçük depremi 'öncü deprem' olarak nitelendirebilmek için öncüsü olarak gördüğümüz büyük depremin olması gerekir. Büyük deprem olduktan sonra öncesinde olan küçük depremler eğer büyük depremi oluşturan aynı fay üzerinde ve büyük depremin odağı civarında oluşmuş iseler 'öncü deprem' olarak isimlendirilirler. Dolayısıyla ana şok dediğimiz büyük deprem olmadan 'öncü deprem' nitelemesi kesin olarak yapılamaz."